Sıcak geçecek bir hafta daha.

28/04/2014 yeni haftanın ilk günü.

Çok farklı gelişmelere gebe bir hafta.

Bu gün ve yarın ortaokul 4. yani 8. sınıf öğrencilerinin TEOG sınavı var.

Eminim ki bu kelimenin ne anlama geldiğini bile çoğumuz bilmiyoruz.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) , yani öğrencilerimizin iyi bir liseye girebilmelerinde etkin rolü olan bir sınav.

Sadece bu sınava bağlı kalınmıyor, derslerden alınan notlar da belli bir yüzdeyle etkili oluyor.

Bir eğitimci olarak anlayamadığım bir konu var:

Bu ülkede mecburi eğitim 12 yıla çıkarılarak liseleri de kapsar hale getirildi. Yani liselere gitmek ortaokuldan mezun olan her vatandaş için zorunlu. Ancak isteyenler açık liseye de devam edebilirler. İlkokul ve ortaokula girerken sınav uygulanmıyor da niçin liseye girerken öğrencilerimiz bir sınavla karşılaşıyorlar?

ilk ve orta okulu geç, liseler önemli, şeklindeki bir cevap bu soruya yanıt teşkil edemez. Zira devletimiz liseleri de mecburi eğitim kapsamına alarak hepsine eşit önem atfettiğini göstermiş oldu.

Demem o ki TEOG sınavları anlamsız ve gereksizdir.

Hiç bir devlet yoktur ki vatandaşına bir şeyi icbar edecek ve sonra da onu sınava tabi tutacak

Bu yaman bir çelişkiden başka bir şey değildir.

Bir de bu sınavla doğrudan alakası olmayan diğer sınıflara tatil uygulamak; en basitinden devlet adına çaresizliğin göstergesinden başka bir şey değildir.

Eğitim okullu olalıdan beri böyle beyhude bir uğraşa şahitlik etmedi.

Çare, bütün çıplaklığı ile ortada duruyor.

Eğitimde devletçi anlayıştan vazgeçilerek serbest eğitim programlarına yönelmek.

Kaldıralım şu giriş sınavlarını, isteyen istediği okulda okuyabilsin.

Ve gerçekten isteyen okusun.

Herkesin lise eğitimi alması neden gerekli?

İcbari eğitim, mikrobik bir salgın gibi bir sürü sorunu bünyesinde barındırıyor.

Doğru olan ise isteğe bağlı eğitimdir.

Okulunu kendi seçen, müfredatını kendi belirleyen, öğretmenini kendi tercih eden, veli ve öğrenci okula gitmekten zevk alır.

İstenen de bu değil midir?