Bismillah… Her hayırlı işin başı bismillah,

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

Zira Allah’ın adının zikri ile başlamayan, O’nun hatırlanmadığı, mazur görün kaaleye alınmadığı hiçbir işte hayır yoktur. Hayır, Allah’ın murat ettiğidir.

Allah, insanı eşref-i mahlukat olarak yaratmış, ona yeryüzünü inşa ve ihya etme görevini vermiştir. Tin Suresinde "Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yarattık.” buyurur Rabbimiz.

İrade ve akıl ile donatılan, en güzel bir yaratılış ile yeryüzüne gönderilen insanoğlu kendisine takdim edilen bu müstesna nimetleri değerlendirebildiği ölçüde kendini, çevresini geliştirebilir. Fikir ve düşünce sahibi olabilir, olmalıdır. İnsanlığa fayda sağlamak adına hayırlı işlere imza atabilir. Yaşadığı çevrenin geliştirilmesine, güzelleştirilmesine, yaşanabilir hale getirilmesine katkı sunabilir. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi "insanların en hayırlısı diğer insanlara faydalı olan / faydası dokunandır.”

Yaşadığımız toplumun sorunlarına bigane kalamaz sorumluluk hisseden, söyleyecek sözü, ortaya koyacağı fikri ve düşüncesi olan duyarlı insan. Hakkı ve hakikati arar ve ne pahasına olursa olsun savunur. İyiliği, güzelliği ve faydalı olanı teşvik eder, kötülük ve fenalığı, faydasız ve zararlı olanı ise men eder, yapılmamasını telkin eder. Emr-i bi’l- ma’ruf, nehy-i ani’l- münker, Allah’ın bizlere yüklediği farz bir yükümlülüktür. Nitekim buna işaret eden Allah Rasulü de şu sözleri ile bizlere, özellikle eğitimcilere, aydınlara, sorumluluk mevkiinde olan her duyarlı insana yol göstermektedir. "Sizden biri bir kötülük gördüğünde gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin, yetmezse diliyle düzeltsin, onu da yapamazsa, (hiç olmazsa) kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.”

Topluma ait düşüncelerimi, memleketimin sorunlarına ait fikirlerimi, önerilerimi, eleştirilerimi, bana ait olan hissiyatımı okuyucularımla paylaşma imkanı bulduğum bu köşede bir eğitimci olarak gelişmeleri değerlendirmek istiyorum. Bana bu imkanı veren sitemizin değerli yöneticilerine, vesile olan kıymetli dostlarımıza teşekkür ederim.

Yaşadığımız dünya, ülkemizin bulunduğu coğrafi bölge yine içeride boğuştuğumuz sorunlar üstesinden kolay gelinecek sorunlar değil aslında. Zor bir coğrafyada, mağdur ve mazlum bir coğrafyada yaşıyoruz.

Ülkemiz, bulunduğu jeo-politik konumu, Ortadoğu coğrafyasına yakınlığı dolayısıyla dünyanın da ilgisini çekmektedir. Hal böyle olunca dahili ve harici güçlerin saldırıları, ihanetleri, kalkışmaları eksik olmamakta, milletimize derin acılar yaşatmaktadırlar. Öyle ise millet olarak bir binanın tuğlaları misali kenetlenmek, birlik ve beraberliğimizi daimi kılmak, küçük ayrılıkları, ihtilafları bir tarafa bırakarak memleketimizin bekası ve ihyası adına müsbet fikirler ortaya koymak ve çok çalışmak durumundayız. Ülke olarak kaybetme lüksümüzün olmadığı bilincinde olarak hangi konum ve mevkide bulunuyorsak orada en hayırlı / faydalı çalışmaları yapmak görevimiz olmalıdır.

Zaman ayrılık-gayrılık zamanı değil, bilakis millet olarak kenetlenme zamanıdır. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın.

Allah pusulamızı şaşırtmasın, istikametten ayırmasın. Pusulamız hep hakkı, doğruyu ve adaleti göstersin.