Büyük Türkiye'yi Ancak "Samimi"Ler İnşa Eder, Ganimetçiler Değil!

Vahşi küresel emperyalistlerin sömürerek kan ve gözyaşına garkettiği yeryüzüne,
adaleti ve merhameti tesis etmesi gerekenler,
ölümü unutup dünyayı sevdikçe,
haramı helali ayırt etme hassasiyetlerini kaybettikçe,
nefsani arzularının peşinde savruldukça,
zenginleşip, makam-mansıp sahibi olduklarında asıl vazifelerini burun kıvırıp terkederek, paranın, makamın, menfaatin peşinden hırsla ve tekebbürle koştukça,
birbirlerinin kuyusunu kazmaya devam ettikçe ve
Allah'a değil, makam ve erk sahiplerine karşı olan kullukları, sınırsızca süregittikçe,

zâlimler,
masumların namusuna, vatanına, şerefine tecavüz ederek sömürmeye ve aşağılık işkenceler ve vahşi yöntemlerle sivilleri, bebekleri katletmeye devam edecekler!...

Kula kul olan, yalakalıkta sınır tanımayan, sadece menfaat ve konfor odaklı yaşayan vizyonsuz bencillerle, yeni bir medeniyet inşâ edilmez!

Şunu kesinlikle bilmemiz gerekir ki;
Önümüzü, parayı-pulu, makamı-mevkiyi elinin tersiyle iten,
derdi rant değil, yalnızca HAKİKAT olan çilekeş insanlar açacak!

"Dünya Beşten Büyüktür" haykırışını, zulme, sömürüye ve adaletsizliğe karşı, hissiyatımızın ve isyanımızın ifadesi olarak gören HAKİKATe âşık insanlar yetiştirmeli ve onları işe koşmalıyız...

Kendini hakikate adayan, hakikatin hayat bulması için koşturan, dünyalık menfaatlerine değil, YENİ BÜYÜK TÜRKİYE davasına adanmış samimi adamları her alanda işe koşmazsak,
dünya mazlumlarının özgürlük ve esaretten kurtuluş ümidi olan BÜYÜK TÜRKİYE'yi ve 'Âdil Yeni bir Dünya'yı kurmayı bir kenara bırakın,
tarihin en büyük zilletini yaşamaya mahkum oluruz.

Oysa;

Yeni Büyük Türkiye, medeniyet havzamızda kan dökülmesini sona erdirecek insani direniştir.

Yeni Büyük Türkiye, küresel emperyalist ve siyonist şebekelerin kirli hayallerinin sonu, zulüm ve sömürü kulelerinin yıkılışı olacaktır!

Yeniden Büyük Türkiye, kapitalist sömürü düzenini yıkacak küresel adalet anlayışının ayağa kalkışıdır.

Yeni Büyük Türkiye, Asr-ı Saadetle inşa edilen, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da devam ettirilen kadîm medeniyet anlayışının yeniden sahne alışıdır.

Dünyaya adil bir nizam verecek olan yeniden D İ R İ L İ Ş irademizin karşısında,
çağın firavunları bile duramayacak biiznillah!

Acı, kan ve gözyaşı, yeryüzünü, toprağa düşen bomba gibi oyuyorken;
zulmün sona ermesi, Hakk'ın ve adaletin üstün gelmesi, medeniyet değerlerimizin yeniden ihyası ve inşası istikametinde iki taşı üst üste koyma kabilinden vatana, millete, ümmete ve din-i mübine hizmet edenlerin cümlesinden Allah râzı olsun.

Yeryüzü, zulmün pençesinde can çekişirken,
kendi çıkarlarını, ümmetin dertlerinin üzerinde tutanlara da veyl olsun!

26 Aralık 2014 Cuma günü Ankara’da düzenlenen “Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu”nda konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şu cümlelerinin de tarihi bir öneme sahip olduğunu düşünüyor, dikkatlerinize sunarak, alması gerekenlere de önemli mesajlar gönderdiğinin altını çiziyorum:

"Birileri umursamasa da birileri omuzlarındaki mesuliyetin gereğini yapmasa da güneş doğup battığı müddetçe bu dava ve mücadele sancağını taşıyacak yiğitler her zaman ama her zaman olacaktır. İşte yeni Türkiye'nin, yeniden büyük Türkiye'nin özü, ruhu, manası da tam buradadır."

Ey bu davanın ferdi yangınını, orman yangınına çevirmek için yanan, kavrulan, kıvılcım saçan hakikate adanmış samimiler;

Siz ne güzelsiniz!...