1)Bebeklikten itibaren karşılanan temel ihtiyaçlar çocukluk döneminde de aynı dozda karşılanmaya devam edilir. Bir yaşından itibaren çocuk eli kaşık tutup bazı yiyecekleri yiyebilecekken biz ısrarla kendimiz yedirmeye devam ediyoruz. Kendi kendine beslenmeyi öğrenemeyen çocuklarda yemek yeme alışkanlığı gelişmediğinden düzenli bir beslenmede olamaz.

2)Üç beş yaşlarında bile yapılabilecekler varken çocuğun her şeyiyle ilgilenip çocuğa yapacak hiç bir şey bırakmıyoruz. Böylece tembelliği öğrenen çocuklar gelecekte herhangi bir şey yapmakta üşenmeye başlarlar. Hatta okul hayatının ilk yıllarında ödevlerini yapmakta mızmızlanırlar.

3)Kıyafetini kendi çıkaramayan, kıyafetini giyinemeyen, banyosunu yapamayan, ayakkabısını giyemeyen çocuklar hep bizim eserimizdir. Kendi küçük işlerini beceremeyen ve bu yüzden eleştirilen çocuklar bir süre sonra mutsuz çocuklara dönüşür.

4)Marketlerde alışveriş yaptığımızda yaşına göre taşıyabileceği malzemeleri taşıtmak yerine biz taşıyoruz daha sonrada aldığımız şeylerin ne kadar hor kullanıldığın şikâyet ediyoruz.

5)Uykudan uyanınca yatağını toplamayan, dışarıdan gelince ayakkabısını içeri alıp ayakkabılığa yerleştiremeyen, ders programına göre çantasını ayarlayamayan öğrencileri biz yetiştiriyoruz.

6)Okulda sorunlar yaşadığında çözümü biz buluyorsak, ödevini onun yerine biz yapıyorsak ve sonra derslerde başarısız olduğunda onu suçluyorsak sorun onda değil bizdedir.

7)Çocuğumuzu tanımak için gayret göstermiyorsak, gittiği okulu, eğitim aldığı öğretmeni tanımıyorsak ve sonrada olumsuzluklar olduğunda başkalarını sorumlu görüyorsak bu adil olmayan bir gerçektir.

8)Sürekli asansörü kullanıyorsak, yürüyüş yapmıyorsak çocuğun gidebileceği kısa mesafede bile ya özel araçla ya da servisle okula gönderiyorsak obez bir çocuk olduğundan şikayet etmememiz gerekir.

9)Çalışmayı, üretmeyi, mücadele ruhunu öğreteceğimize hiç bir şeye karışmamayı, hiç bir şeye dokunmamayı, sormadan hiç bir şey yapmamayı öğretmişsek sonrada kendi başına hiç bir şey yapamıyor diyorsak boşuna dövünmeyelim.

10)İyi yaptığı işlerde takdir, iyi yapamadıklarında uygun ikaz yöntemini kullanmamışsak çocuğun kendini tanımasına da katkımız olamaz. kendini tanımayanlar gelişim yönünü tayin edemez.

11)Hayatı öğretmek gerçek eğitimdir. Hayat ise hayatın içinde yaparak, yaşayarak öğrenilir. İlk zamanlarda mutlaka hatalarda yapılabilir. Her hata daha iyiyi öğrenmek için atılmış bir adımdır. Yanlış yapacağımızı varsayarak adım atmamak gelişimi engeller.

12)Çocuklarınız sizin fakat onların her şeyini sizin belirlemeniz doğru değildir. Onlarla ilgili kararlar verirken mutlaka onlarla birlikte karar vermek gerekir. Bütün seçenekleri sunmalıyız ve son kararı onlara bırakmalıyız. Bizim görevimiz onların kendini gerçekleştirmesine fırsat sunmaktır. Bizim kendimizi gerçekleştirmemizde onları kullanmak değildir.

Siz siz olun çocuklarınızı olduğu gibi kabul edin ve mutlaka onlara değerli olduklarını hissettirin. Onları gerçekten sevin ve her dediğini yapmanın onlara en büyük kötülük olduğunu unutmayın.([email protected])