Devletimiz, 2014-2015 öğretim yılından başlamak üzere özel okullarda öğrenim gören öğrencilere, MEB’in puan ile değerlendirdiği kıstaslara göre seçtiklerine yönelik eğitim öğretim desteği sağlamaktadır.
MEB’in belirlediği şartları taşıyan, 2015 yılında 230 bin; 2016 ve 2017 yıllarında 75’er bin öğrenciye, bu kapsamda destek sağlamıştır. 2017-2018 öğretim yılında özel okul öğrencilerine verilecek öğrenim desteklerinin miktarı, öğretim kademesine göre 3060 TL ile 4280 TL arasında değişmektedir. Toplam 340 bin öğrencinin faydalanabildiği söz konusu destekle ilgili, başvuruda bulunan ve destek ödemesi hakkı kazanamayan velilerin serzenişleri vardır. Bu serzenişlerin bir kısmı gerçek ile belgeler arasındaki uyumsuzluktan, bir kısmı ise bu amaçla hazırlanan kılavuzdan kaynaklanmaktadır.
MEB her yıl, özel okulda öğrenim görecek öğrenciler arasından, eğitim öğretim desteği alacakları belirlemeye yönelik, eğitim öğretim desteği ile ilgili usul ve esasları açıklayan bir kılavuz yayınlar ve başvurular bu kılavuzda belirtilen esaslara göre yapılır.
Şimdi bahsi geçen kılavuzların aynı hususun yıldan yıla nasıl değiştiğine bir bakalım;
2015 yılında yayınlanan kılavuzda; “Okul yöneticileri Yönetmelik eki Eğitim ve Öğretim Desteği Verilebilecek Öğrencilerin Tespit Formu (Ek-12)’nun 2’nci maddesinde belirtilen; (Hane içerisinde tüm çalışanların gelirleri ile kira gelirleri dahil) Ailenin Aylık Toplam Gelirine ilişkin belgeye göre bilgileri Modüle girecektir.” denilmektedir. 2016 yılında yayınlan kılavuzda aynı husus; “Okul yöneticileri Yönetmelik eki Eğitim ve Öğretim Desteği Verilebilecek Öğrencilerin Tespit Formu’nun (Ek-12) 2’nci maddesinde belirtilen; ailede çalışan anne ve baba, anne ve babanın ayrı olması durumunda öğrencinin veli/vasi gelirleri ile kira gelirleri (maaş veya aylık kapsamında yapılan ödemeler dışında kalan bilirkişi ücreti, görev tazminatı, sınav ücreti, ek ders ücreti gibi ek ödemeler hariç) Ailenin Aylık Toplam Gelirine ilişkin belgeye göre bilgileri Modüle girecektir.” şekline dönüşmüştür. 2017 yılında ise; “Okul yöneticileri, Yönetmelik eki Eğitim ve Öğretim Desteği Verilebilecek Öğrencilerin Tespit Formu’nun (Ek-12) 2’nci maddesinde belirtilen; ailede çalışan anne ve baba, anne ve babanın ayrı olması durumunda öğrencinin veli/vasi gelirlerinin (kira geliri, nafaka, bilirkişi ücreti, görev tazminatı, döner sermaye, ek ders ücreti gibi ek ödemeler ve diğer gelirler dâhil) aylık toplamına göre bilgileri Modüle girecektir. Anne, baba veya veli/vasiden beyan ettikleri gelirlerin dışında başka herhangi bir gelirinin olmadığına ve ödeme almadıklarına dair Gelir Beyan Taahhütnamesi (e-Kılavuz Eki) doldurularak teslim alınacaktır.” haline getirilmiştir.
Eğitim öğretim desteği almak için başvuran bir velinin doktor olduğunu düşünelim. Bu kılavuzlara göre veli, bütün gelirlerin hesaba katıldığı 2015 ve 2017 yıllarında başvurursa düşük puan alacak ve bu yüzden belki de destekten yararlanamayacaktır. Ama aynı veli maaş dışındaki gelirlerin hesaba katılmadığı 2016 yılında başvuruda bulunursa, çok daha yüksek puan alabilir ve destekten yararlanabilir. Zira doktorların döner sermayeden aldıkları pay maaşlarının neredeyse üç katı ve puanlamada bu kıstas önemli bir yer tutuyor. Aynı husus maaşı dışında nafaka, bilirkişi ücreti, görev tazminatı, döner sermaye, ek ders ücreti gibi ek ödeme alanlar için de geçerli. Bu yüzden birçok veli 2016 yılında mağdur olmuştur. Aynı husus her yıl neden değişir? Kılavuzu hazırlayan bürokratların kendilerine göre düzenleme yaptıklarını aklımıza getirmek istemiyoruz ama bu kılavuzları inceleyen bir Allah’ın kulu yok mu demeden de edemiyoruz.
Kılavuzlardaki sıkıntılı durumlardan biri de başvuruda bulunanların gelirlerini gösterir belgelerle ilgili. Kılavuzlarda, Mayıs-Haziran-Temmuz aylarından herhangi birinin toplam gelir durumunu gösteren vergi dairesi, muhasebe birimleri veya ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan alınacak belge istenmektedir. Başvuru esnasında geliri ispatlayıcı belgeleri bulmak bordolu çalışanlar için kolay. Ancak iş adamı, esnaf, zanaatkarlar için oldukça sıkıntılı. Bu durumda, destek için başvuracak serbest meslek erbabı “geçici vergi beyannamesi” sunmak zorunda. Haksızlık da tam bu noktada başlamaktadır. Mevsimine göre, bazı sektörler için bu aylar “ölü sezon” iken, bazı sektörler için işe en verimli aylardır. Söz konusu aylarda zarar beyan eden bir esnaf diğer aylarda kara geçebilir veya tam tersi de olabilir. Bu durum kimi veliler için gerçekte olmayan bir avantaj veya dezavantaja neden olmaktadır.
Ve en önemlisi; kılavuzlarda “Ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin % 51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyecektir.” denilmektedir. Yani maddi durumu iyi olmayan bir öğrenciyi, bir özel okul, sadece destekten gelen ücret ile okutmayı kabul etse de, yönetmelik diyor ki; “Hayır kardeşim bunu böyle yapamazsın. İlla bu öğrenciden ücret alacaksın.” Bu sebeple eğitim öğretim ödeneği kesilen ve okulundan ayrılmak zorunda kalan birçok öğrenci duydum.
Eğitim öğretim desteğinin amacına hizmet etmesi isteniyorsa;
1- Zorunlu olmayan okul öncesine eğitim öğretim desteği verilmemesi,
2- Özel okulların fahiş zammını engellemek ve bu yolla daha fazla öğrencinin özel okul olanağından yararlanabilmesini sağlamak amacı ile sadece eğitim öğretim desteğinin yıllık 12.000 TL ve altında ücret belirleyen okullara verilmesi,
3- Kılavuzlardaki yukarıda belirttiğimiz hususların düzeltilmesi elzemdir.