ürkiye olarak en büyük sorunlarımızdan biri de bir türlü sağlayamadığımız adalet kuralını yerli yerine oturtmaktır. Gelir dağılımındaki adaletsiz uygulamalar toplumsal barışı zedeleyici boyutlara ulaşmıştır. Sorun çok çeşitli kesimleri yakından ilgilendirmektedir.

Ne güzel bir sloganımız var: Eşit işe eşit ücret.

Masal gibi bir şey bu. Hatta sadece Kaf Dağı’nın ardındaki bir Zümrüt-ü Anka kuşu. Yani bize o kadar uzak bir şey. İçinde bulunduğunuz duruma bir bakın. Çevrenize bir göz atın. Orada deve dişi gibi sırıtan adaletsizliği görecek ve fark edeceksiniz. Statünüz aynı. Siz de onun gibi aynı unvanı taşıyorsunuz ama o sizin kadar çalışmıyor. İş üretmiyor, daha az çalışıyor. Aldığı risk size göre çok daha az. Ama maaşlarınız aynı.

Bir misalle olayı somutlaştıralım. Bir arkadaşım bir ilkokula müdür oldu. Diğer arkadaşım da bir başka ilkokula müdür oldu. Birinci arkadaşın okulu boğaz kıyısında. Yaklaşık 100 öğrencisi var. Öğretmen sayısı ise bir elin parmakları kadar. Sabah saat dokuz sularında okula gidiyor, öğleden sonra üç sularında okulundan ayrılıyor. Durumu oldukça rahat ve arkadaşım çok keyifli, etrafına gülücükler dağıtıyor.

İkinci arkadaşım ise İstanbul’un varoşları tabir ettiğimiz bir bölgede bir ilkokula müdür oldu. Yaklaşık iki bin civarında öğrenci ve iktiza ettiği kadar yani yüz civarında öğretmen. Okulun fiziki yapısı yetersiz. Dolayısı ile okulda sabahçı öğlenci olmak üzere ikili eğitim yapılıyor. Arkadaş o okula müdür olduğuna bin pişman. Sabah güneş doğmadan başlayan mesaisi akşam gün battıktan sonra ancak bitiyor. Adeta bir stres topu. Çaresizlik içinde kıvranıyor.

Ve ne yazık ki iki arkadaşım da aynı ücreti alıyorlar.

 Nerede kaldı bizim eşit işe eşit ücret politikamız. Sanki bu söylem hiçbir zaman bir slogan olmaktan öteye geçemeyecek gibi.

Verdiğim bu olay sadece bir misal. Örnekleri çoğaltmak pekâlâ mümkün. Öğretmenler arasında da benzer durumlara sıklıkla rastlanıyor. İller, ilçeler ve hatta bölgesel farklılıklar iş ve ücret dağılımında göz önüne alınmalıdır.

Biz, adaletli iş ve ücret dağılımı yapamıyoruz, işte bundan dolayı öğretmenlere rotasyon uygulamasını getiriyoruz savunması soruna çözüm bulmaktan oldukça uzaktır.

Biz yine Sayın Hocamıza müracaat edeceğiz. Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Nabi Avcı Bey, eğitim camiamızda sıkça rastlanılan adaletsiz iş dağılımını gidermek için neler yapıyorsunuz, bilmek öğrenmek istiyorum.

Huzurlu ve verimli bir çalışma ortamı için adaletli iş dağılımına ve adaletli ücret politikalarına şiddetle ihtiyacımız var.