Çocuğunuzun öz güveni zayıflayınca ya da çocuğunuz öz güven kaybı yaşayınca ne yapmalısınız?

Hiçbir insan tek tip bir hayat yaşamaz. Hayat yolu iniş­li-çıkışlıdır. Bazen mutlu, bazen mutsuz oluruz. Bazen başarılı olur, bazen de başarısızlığa uğrarız.

Çocuğunuzdan da sürekli başarı beklemek ve onu bu yol­da zorlamak yanlış bir uygulama olmaktadır. Başarılı olduğu durumlarda onu onure etmek gerekir. Başarısızlığa uğradığı zaman da bu başarısızlığının sebeplerini araştırıp sorunu çöz­mek gerekir. Başarısızlığa uğradığı durumlarda özgüveni za­yıfladıysa veya özgüveni kalmadıysa yapmamız gereken bazı uygulamalar şunlardır:

1- Hiç kimse kusursuz değildir. Her insanın hata yapma durumu söz konusu olduğundan çocuğunuzun hata ve yanlış yapmasının gayet doğal olduğunu düşünerek yanlışını hoşgö­rü ile karşılamalı ve müspet dil ve davranışlarla onun eksikle­rini tamamlamalısınız.

2- Çocuğunuzu başka ailelerin çocuklarıyla kıyaslamayın. Çocukların kıyaslanması ailelerin yaptığı en büyük hatalar­dandır.

Her çocuğun fıtratı farklı ve yetenekleri farklı olabilir. Eği­timde bireysel farklılıklar vardır. Her çocuk kendine hastır. Birinin başardığı bir işi diğeri başaramayabilir. Her çocuk başarılı olacağı alana yönlendirilmelidir. Başarılı olabileceğialanlarda çalışan çocuk her başarıyı tattıkça kendine olan öz­güveni artacaktır.

3- Çocuğunuz herhangi bir konuda başarısızlığa uğrarsa hemen daha önce başarılı olduğu zamanları hatırlatın. Aksi takdirde o yenilgiye saplanıp kalırsa uzun zaman etkisinden kurtulamayabilir. Bu da çocuğun kişilik ve mizaç yapısına bağlıdır. Kimi çocuk daha takıntılıdır ve başarısızlığın etkisin­den daha zor kurtulur. Kimi çocuk ise hemen toparlanır ve önündeki maçlara odaklanır.

Kişi daha önce başarıya ulaştığı durumları hatırladıkça kendinde kuvvet bulacaktır. “Bir kere başardıysam bir daha başarabilirim” düşüncesinde olacaktır. Kendini motive ede­cek güvenini tazeleyecek ve yoluna devam edecektir.

Anne-babalar, öğretmenler ve çocuğun çevresinde etkile­şim içinde olan bireyler çocuğun özgüvenini arttırmak için ba­şarısızlığı değil, başarıyı takdir etmeli ve pekiştirmelidir. Başarısızlık sadece başarıya giden yolda bir basamak yapılmalıdır.

4- Çocuğunuzun yeteneklerini önemseyin. Her çocukta gizil güç ve yetenekler bulunur. Bu güç ve yeteneği keşfet­meye çalışın. Keşfedilen yetenekleri uygulamalarla pekiştirin. Yeteneğinin farkına varan çocuklar, bu yeteneği kullanmaya çalışır. Yeteneğini kullanan çocuklar başarı elde ettikçe özgü­venleri de artar.

5- Çocuklarınızı gerecek, sıkacak söz ve davranışlardan uzak durun. İnsan gerildiği zaman bütün azaları (organları) da gerilir. Beyin sağlıklı düşünemez. Vücut koordinasyon için­de hareket edemez. Mutluluk, gerginlikten çok daha kolay­dır. Mutlu olmak için çok daha fazla sebep bulunmaktadır. Sağlıklı düşünceler ve davranışlar, huzurlu bir hayat, başarılı sonuçlar için gergin ortamlardan ve gerecek insanlardan uzak durmak gerekir. İnsan kendini nerede daha rahat ve huzurlu hissediyorsa o ortamda bulunmalıdır.

Anne-babalar çocuklarının özgüvenini korumak ve geliştir­mek için uygun ortamlar oluşturmalıdır. Özellikle sınava ha­zırlanan çocuklar için huzurlu ortam olmazsa olmazlardandır.

6- Çocuğunuza sorumluluk verin. Sorumluluk kişinin ha­rekette olmasını daima aktif olmasını sağlar. Özellikle vur­dumduymaz ve hedefsiz çocuklar sorumluluk aldıkları za­man, bu sorumluluğu yerine getirdikleri anda onure edilirse yani takdir edilirse bu çocukların kendine güvenleri artar. Başarıyı çocuklara tattırmak gerekir. Sorumluluk verirken özellikle çocukların yapabileceği ve rahatça yerine getirebi­leceği görevler verilmelidir. Basamak basamak ilerlemeli ve her basamak başarıyla geçilince diğer basamağa geçilmelidir.

7- Çocuklarınızın sürekli aktif olmasını sağlayın. Akan su berrak olur. İşleyen demir ışıldar. Pasif çocuk beynini geliştire­mez. Pasif çocuk düşünce üretemez. Bir süre hareket özelliğini kaybeder ve işi başarmak için kendine güveni kalmaz. Zaman zaman aile ile birlikte faaliyetler yapmalı ve çocuğun özgüve­nini canlı tutmak için ortam hazırlamalıdır.

8- Çocuğunuzun bir model seçmesini sağlayın. Başarılı bir insanı kendine model seçsin. Modelin hayat hikâyesini, başarı hikâyesini iyice okusun ve kendini onunla eşleştirsin. Çocuklar kendine bir model seçmeyi sever. Saç modeli, elbise modeli, tutulan takım genelde bazı modeller yoluyla edinilir. Ancak çocuğunuzun körü körüne birine tabi olmasına müsa­ade etmeyin.

9- Çocuklarınızı cesaretlendirin. Cesaretli insan atılgan olur. Aktif olur. Yenilgilerden korkmaz. Özgüveni tam olur. Cesaretli insan işe başlamakta tereddüt etmez. Hemen çalışmaya koyu­lur ve istikrarlı bir şekilde çalışmasını sürdürür.

Cesaretini kaybeden insan ise hata yapmaktan korkar. Ça­lışmaya başlamakta tereddüt eder. Pasifliği tercih eder. Barda­ğın olumsuz kısmına bakar. Çalışmalarından da verim alamaz.

10- Tecrübeler önemlidir. Çocuklarınıza tecrübe kazandı­rın. Başarının bazen de tecrübeden geçtiğini öğretin.

11- Çocuklarınızı başarısızlık ve yenilgilere değil, başarı ve zaferlere odaklayın. Dikenlerin içinde güllerin de olduğunu öğretin.

12- Çocuklarınızın güçlü yönlerini belirleyin ve bu nitelik­lere yoğunlaşmalarını sağlayın. Hem bu yönü ile geliştirmeye de çalışmış olursunuz.

13- Çocuklarınıza risk almayı öğretin. Bazen yapacağınız işte risk ihtimali olabilir. Risk derecesini iyi belirleyin. %65-70 avantaj, %30-35 risk taşıyan ama bu risk hayati önem taşı­mıyorsa denemeye değer. Söz konusu durumda önem arz ediyorsa işin üzerine cesaretle gitmek gerekir.

14- Her insanın olumlu ve olumsuz düşünceleri ve davra­nışları olduğundan, çocuklarınızın olumlu yanlarına yoğunla­şın. Onların kendi olumlu yanlarına yoğunlaşmasını sağlayın. Kendini önemsiz hisseden ve kendine değer vermeyen, her yaptığını olumsuzluğa vuran kendini güvende göremez ve özgüvenini koruyamaz.

15- Çocuğunuzu değerlendirin ve onun kendini değerlen­direbilmesini sağlayın. Asıl olan çocuğun kendini değerlen­dirmesini sağlamaktır. Bu değerlendirme bir nevi özeleştiridir.

Kişi özeleştiri yapabildiği ölçüde yanlışını düzeltebilir. Doğrusunu da yine özeleştiri ile pekiştirebilir. Çevrenizde sizi eleştirebilecek çok insan olabilir ve bazen onların eleştirisini ciddiye alırsınız. Oysa vaziyet tam tersi olabilir.

ADNAN KALKAN

Eğitimci Yazar

Aile ve Eğitim Danışmanı