Neden idama, yani suçluyu cezalandırmaya odaklandık?

Önlemeyi neden düşünmüyoruz.

Yani hangi tedbirleri alalım da çocuklarımızı cinsel istismardan ve tacizden kurtaralım.

Su köprüyü böldükten sonra verilecek cezanın kime, ne faydası olacak?

Faili ipe çekersek tacize uğrayan çocuk fiziken ve ruhen tacizden önceki haline geri dönebilir mi?

Ebeveynin, kardeşlerin, akraba ve yakınların acısı eksilir mi?

Hayır...

Sadece bu suçu işlemeye yelteneceklerin gözünü biraz caydırabilir...

O da bir ihtimaldir, daha ilerisi değil.

Belki o bile değildir, çünkü hiç bir mütecaviz zi şuurken bu habis ameli işlemez.

İdam, olsa olsa yeniden gündeme gelmesiyle öfkemizi galeyana getiren heyecanımızı yatıştırabilir.

Ben daha fazla yazamayacağım, sizi oğlunun katilini idamdan alan İranlı annenin öyküsüyle baş başa bırakıyorum:

Abdullah Hüseyinzade 2007'de 18 yaşındayken,İran'ın Mazandaran bölgesinde çıkan bir sokak kavgasında arkadaşı Balal tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Balal idama mahkum edildi; İran yasaları kurbanların babasına katilini affetme hakkını verirken, eşi de bu kararı acılı anneye bıraktı. Fakat Samereh affetmemekte kararlıydı. Abdullah, kaybettiği ikinci oğluydu; en genç oğlu 11 yaşındayken bir motosiklet kazasında ölmüştü.

"Oğlum istedi ama ben ikna olmadım"

Samareh The Guardian gazetesiyle söyleşisinde, idam günü yaklaşırken oğlunu sürekli rüyasında görmeye başladığını anlattı: "İnfaz tarihinden 10 gün önce, oğlum rüyamda benden intikam almamamı istedi. Fakat kendimi ikna edemedim. İnfazdan gün önce bir kez daha rüyama girdi ama bu sefer benimle konuşmayı reddediyordu."

İdamdan bir gece önce çok sayıda akrabalarının evlerine geldiğini söyleyen acılı anne, "Katilin cezalandırılması gerektiği konusunda çok katıydım, dolayısıyla benin affetmemi de beklemiyorlardı" dedi.

"Affedemeyecektim"

Aile, o geceyi ayakta geçirmiş: "Hiçbirimiz sabaha kadar uyuyamadı. Son ana kadar onu affetmek istemedim. Eşime iki gün önce, bir cezası bile olsa bu adamı affedemeyeceğimi, kendimi ikna edemeyeceğimi söyledim."

Samareh, infazın gerçekleştirileceği Nur Hapishanesi'nin kapısına gittiklerinde de hâlâ caymamış. Eşi bir kez daha "Son sözü sen söyleyeceksin, çok acı çektin' demiş, o da her iki taraftan idamı izlemek üzere gelen aile üyelerinin arasındaki yerini almış. Fakat işler, Balal'ın gözleri kapatılıp boynuna ilmik geçirilmesiyle değişmeye başlamış.

"Sen merhamet gösterdin mi?"

İran merkezli haber ajansı ISNA'nın dünyaya duyurduğu görüntülerde, Samareh'nin yerinden fırlayıp Balal'a önce bir Tokat attığı, sonra da ilmiği çıkardığı görülüyordu. Samareh, Balal'ın bu sırada "Beni annem ve babam için lütfen affedin" diye merhamet istediğini, kendisinin de önce, "Sen benim oğlumun annesi ve babasına merhamet gösterdin mi?" yanıtını verdiğini anlattı.

"Tokat atınca rahatladım"

Ancak Samareh tam da bu noktada yerinden kalkmış ve katilin ayağının altındaki tabureyi itmek yerine ona tokat atmıştı. Samareh, işte o tokatla ‘kendine geldiğini' anlattı: "Tokat attıktan sonra kalbimdeki öfke yok oldu. Damarlarımdaki kanın yeniden akmaya başladığını hissettim. Gözyaşlarımı tutamadım ve eşimi çağırıp ilmiği çıkarmasını istedim."

"Annesi sanki kanatlandı"

Bu af, iki annenin ilk kez karşı karşıya gelmesine yol açmış, Balal'ın annesi Kübra Samareh'in ayaklarını öpmeye çalışmıştı. Samareh Alinecad bu konuda da, "Onun bunu yapmasına izin vermedim. Kolundan tuttum, ayağa kaldırdım. Sonuçta o da benim gibi bir anneydi. O kadar mutkuydu ki, sanki birisi onu uçsun diye kanatlandırmıştı" dedi.

"Gençler bıçak taşımasın"

Samareh, bu trajedide gençler için bir ders yer aldığını söyleyip "Dışarı çıktıklarında bıçak taşımasınlar. Bir kişiyi öldürdüklerinde sadece onu değil, annelerini ve babalarını da öldürüyorlar" diye konuştu. Acılı anne, "Balal saftı. Öldürmek istememişti; bu onun doğasında yok. Fakat aniden sinirlenmişti ve o sırada elinde bıçak vardı" dedi.

Oğlunun katilini affetmesinden sonra verdiği röportajda, Samareh yedi yıl sonra ilk kez huzuru bulduğunu da anlattı: "Çocuğunuzu kaybetmek, vücudunuzun bir parçasını kaybetmek gibi. Bunca yıldır hareket eden bir ölü gibi hiddettim. Fakat şimdi çok sakin ve huzurluyum. İntikam duygusunun kalbimden çıktığını hissediyorum."

Balal, aftan sonra da hapishanede kalacak. İran'da bir kurbanın ailesi katili idamdan kurtarabilse de, hapishane cezasını kaldırma yetkisi yargıya ait."

***

Komşumun kim olduğunu bilmeliyim.

Tacize, istismara uğrayan çocuk neler hisseder?

Bütün davranışlarında doğallık kaybolur.

Uykusuzluk, bıkkınlık, elbiselerini çıkarmak...

Aile çocuktaki durgunluğu illaki fark eder.

Hadım yapmak bir çözüm mü?

Çözüm, asla başkasına zarar veremeyecek duruma getirilmesidir.

Toplumsal bir sorun bu.

Öyle bir girift sorun ki cinsel istismara uğrayan sonra bir başkasının cinselliğini istismar ediyor.

Kayda geçmiş bir çok failde bu durum var.