Ey insanoğlu dünya; yaratılalı beri senin her çeşit yüzünü gördü. Senin en şereflilerin peygamberler onu ziynetlendirdi, süsledi. Bunların zıddı olanlar da o kıymetli insanların kazandırdığı izzettin hilafına dünyayı reziletle tanıştırdı. Artık tarih boyunca izzet ve rezilet adına daha iyisini yapacak bir ferdin olmayacaktır.

    Ey insanoğlu düşün; yaratılış suretini değiştirmen noktasında bugün senin yaptığın rezillikleri yapmayan bir toplum oldu mu tarihte? Rezillikte yarıştığın atalarını geçme ihtimalin yok. Sapkınlık içinde önderin olan Lud Kavminden hiçte ileride sayılmazsın. Cinayetlerinde kazıklı voyvodanın ruhunu şad eden yeni füzeli zalimlerin var artık. Ama cinayette ve zulümde de önderlerini geçemedin.

   Ey Myanmar’daki Budist’ler İbrahim’in atıldığı ateşten büyüğünü yakamadınız. Ki o ateş İbrahim’i nasıl yakamadıysa bugün senin ateşin kardeşlerimin ruhuna, imanına zarar veremedi. Sümeyye’yi Yasir’i şehit eden Ebu Cehilleri geçemedin ey zalim İsrail ve Siyonist gayri meşru devleti. Cezayir de kurşuna dizdiğiniz Müslümanları katletmekle tarihte toplu katliam yapmış olan ağabeylerinizin eline su dökemediniz.

   Canilikle Musa’nın halkının küçük çocuklarını katleden Firavun’la boy ölçüşme gayretine giren Çin; hedefine ulaşamadın. Çünkü o senden önce bu rezillikle öne geçmişti zaten. Irakta Müslüman kadınların kirletilmesi görevini yapan Amerika’nın cani köpekleri ancak atalarını birkaç adım geriden takip ediyor. Ey Mısır’ın modern Firavunu Sisi; kendisine uşaklık için pisi pisi diyen siyonizmin memnuniyeti için kendi halkının temiz önderlerini öldürüp hapsederken daha önce yapılmamış bir şey keşfetmiş olmuyorsun. Ya da Bangladeşin şehitler kervanını ikame eden zalim...

   Türkiye de sokaklara çıkıp onursuzluk yürüyüşü yapan ve onları destekleyenler çirkefliklerini kendileri keşfetmediler. Her zaman olduğu gibi iblisin rehberliğini ve önceki sapkınların yolunu izledi. Yerler ve gökler bu çirkef halinize lanet yağdırırken; zulüm ve ahlaksızlıkta aranızda yarışa çıktınız. Ulaşabileceğiniz hiçbir yeni hedef yok. Nihai olarak ebedi cehennem ehli olmaktan başka bir yeriniz de yok. Size dünyada da ötesinde de rahat ve huzur yok. Tüm rezillikleriniz sizi boğmaya yeter derecededir. Kendi pisliğinizde boğulmanız yakındır.

   Atalarınız olan tüm kâfirler ile buluşacağınız o güne kadar bekleyin azabı.

   Ey insan! senin akıttığın kan ve gözyaşı yeryüzüne yaydığın ahlaksızlık ve fesat artık arşa yükselmiştir. Utancımız sizin insan! olmanızdan kaynaklanır. Artık vahşi hayvanların bile reva göremeyeceği zulmünüz ve domuzların ağzını açık bırakan ahlaksızlığınız yüzünden gelin istifa edin insanlığınızdan.      

   Siz esfeli safilin varlıklar olarak akıl verilmiş ve konuşabilen canlılar olarak eğer insanlıktan istifa etmez iseniz inanın “gerçek insanlar” kendi durumlarını gözden geçirmeye başlayacaktır. Yoksa sureta bile olsa size benzemeyi kaldırabilecek takati kalmadı insanlığın. Onun içinde “bunlar insan ise ben insan bile olmak istemiyorum” diye feryatlar bu sefer arşa yükselecek.

   Aslında gökler titriyor bu deruni feryatla ama sizde duyacak kulak, görecek göz ve anlayacak kalp olmayınca ne fayda. Size acımak ve düştüğünüz iflası insaniye durumunuza bakmak bile içimizi acıtıyor.

   İnsanlık mateme girdi. Kendi değerini imha ettiğiniz insanlık kavramı iflası bayrağını göndere çekti. Sizin yaptıklarınız yüzünden helak olmaktan korkuyoruz. “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım.” 1

   Yeryüzünü imar göreviyle geldiğiniz yeryüzünün imhasından başka hiç bir şeye hizmetiniz olmadı. Bir de pişkin pişkin kendinizi normalleştirmeye ve adına özgürlük dediğiniz ahlaksızlığınızı ve zulümlerinizi bin bir çeşit düzenle meşrulaştırmaya ve sıradanlaştırmaya çalışıyorsunuz.

   Sizden utanıyoruz!!!. İnsanlık adına. Yerler gökler adına. Allahın indirdiği rahmet adına. Sizin yüzünüzden Allah’ın gazabına uğramamak için yine ona sığınıyoruz. Affet Allah’ım. Bizleri görmek ve yaşamak durumunda bulunduğumuz bu günler ve yaşananlardan dolayı affet. Ellerimizin yapamadıkları dolayısıyla affet bizi Allah’ım.

   Öyle bir dünya  düzeni kurulmuş ki köpeklerin salındığı ve taşların bağlı olduğu bir düzen. Tüm alçaklıkların meşru tüm erdemlerin ise utanç ve ayıplanma vesilesi kabul edildiği bir nizam. Normalliğin tam anlamıyla anormal olarak yaftalandığı bir sistem. Herkesin bir hesap uğruna, en alçakça çirkefliklere göz yumduğu ve razı olduğu bir ortam. Tümüyle yeryüzünü fesada boğan bir anlayış ve alçalış süregitsin isteniyor. Ve buna dur demenin yargılandığı, yanlışa ve kötülüğe isyanın suç olduğu kabulünün zorbalıkla dayatıldığı bir hayat. İffet, Ahlak, Din, İnsan can ve mal emniyeti... Her şey ama herşey ucuzlatılmış, Zulüm, Çirkef ve Müslüman kanının akıtılması sıradanlarmış...

      “O gün kâfirler ( hayvanlar gibi) toprak olsak diyecekler”2 çünkü insan olmalarına, insan olarak yaratılmalarına rağmen böyle “insanlıktan çıkmış” olmaları dolayısıyla görecekleri azabı anlayacaklar.

       “Muhakkak benim azabım şiddetlidir.” 3

       “Zalimler nasıl bir inkılaba uğrayacaklarını bileceklerdir.”4

            Vesselam                                                                                                                                                                                    Selehattin DUMAN