Ey bu vatanın ve ümmetin bağrından kopup gelen; pırlantadan değerli, sudan aziz, masum ve temiz yüzlü çocuklar!

Diriliş mevsiminin çiçekleri, gelecek güzel günlerin yükünü omuzlayan, koca yürekli küçük kahramanlarımız!

Sizler bizim umudumuzsunuz;

Kaygılarımıza temkin, korkularımıza teskin, emanetlerimize emin…

Umut yükümüz;

İstanbul’u yeniden fethedişlerimiz, ümmeti bir daha derleyişlerimiz, ülkemizi zirvelerden zirvelere taşıyışlarımız…

Sizler çok okuyan, araştıran, öğrenen ama aynı zamanda sorgulayan insanlarsınız.

Bir yıl boyunca ve önceki yıllardan beri muhakkak ki çok şey öğrendiniz ve öğrenmeye devam edeceksiniz.

Hepiniz, belki de bize özenerek, bir an önce büyüyüp öğrencilikten kurtulmak istiyorsunuz, biliyorum. Ama unutmayın ki öğrencilik aslında ömür boyu devam eder.

Hayat bir öğrenme sürecidir.

Acele etmeyin, her çağın kendine göre bir güzelliği vardır.

Zaman, engin denizlere doğru gürül gürül akan, engel tanımaz bir ırmağa benzer. Geçtiğiniz her yerde görmeniz gereken güzellikler, almanız gereken tecrübeler vardır.

Hedefleriniz çok ama çok büyük olsun. Sadece bir meslek sahibi olmak, maaş almak gibi basit ideallerle tüketmeyin eşsiz bir hazineden daha eşsiz olan güzel ömrünüzü.

İnsanlığa hizmet etmeyi prensip, mensubu olduğunuz ümmete katkıyı dava, üyesi olduğunuz İslam bayraktarı bu millete fedakârlığı şiar edinmelisiniz.

Kendi teknolojimizi üretmeyi hayal etmelisiniz, ülkemizi dünyanın en gelişmiş ülkesi yapmayı tasavvur etmelisiniz, dünyaya adalet dağıtmayı…

İnsanlığın yüz yıldır içinde bulunduğu insani krizleri çözmeyi, hak ve adalet temelli bir dünyayı, barışı ve kardeşliği düşlemelisiniz.

Çok çalışmalı çok koşmalısınız:

“Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!”
   diyen Necip Fazıl’ın hayallerine giysi olmalısınız.

Bu yolculukta size düşen çok okumaktır. Siz okudukça zihniniz açılacak, yüreğiniz ferahlayacak, yolunuz aydınlanacak ve yolumuzu aydınlatacaksınız.

Diriliş muştusu nesil; dünyanın özlemi, ümmetin umudu, milletin sevdası olmalısınız.

Ve millet de sizin sevdanız.

Değerli çocuklar;

Biz büyükleriniz belki size hayal ettiğimiz bir dünya bırakamıyoruz ama sizler, size yüklenen görevin taşıyıcıları olarak, bu hayali gerçeğe dönüştüreceksiniz.

Genlerinizde var olan enerjiyi, potansiyeli, hükmü ve hikmeti düşünün;

Cehalet ve dalalet bataklığına saplanmış insanlığa kurtuluş gemisi ile gelen müjdeleyici, gönüllerin ve Mekke’nin fatihi bir peygamberin (s.a.v.) ümmeti,

Yokluk, adaletsizlik ve sefalet ikliminde mahzun Mescid-i Aksa’yı hedefleyen, Sultan Selahaddin Eyyubi gibi bir Kudüs fatihinin yoldaşları,

Ortaçağ dehlizlerinde insanlığa aç Roma kalıntısı insanlara umut olan, çağ açıp çağ kapatan İstanbul Fatih’i Sultan Mehmed’in milleti,

Büyük Türkiye’nin yüksek idealli küçük kahramanları olduğunuzu unutmayın.

Hedefiniz yüksek, umudunuz diri, yolunuz ve bahtınız açık olsun!