Yine bir ÖSYM sınavı atlattık, milletçe... Sadece bu karmaşıklık ve keşmekeşlik Büyükşehirlerd mi yaşanıyor acaba?

Sınava para dahi alınmazken adayların binalara nasıl ulaşacağını düşünüyor ÖSYM yetkilileri... Evi Üsküdar’da sınava gireceği yer Ümraniye’de olan bir aday yürüyerek mi ulaşacak okuluna? Öyleyse geceden çıksın yola sabaha varır!

Aslında çok daha farklı bir konuya değinmek istiyorum: Şu sınavda verdikleri kırtasiye malzemeleri...

Bakın bu sınava 3 milyon 480 nin küsür aday girmiş. Ne demek bu 7 Milyon adet sınav kalemi 3 buçuk milyon kalem tıraş ve silgi... Neye mi takıldım burda:

Arkadaş bu silgi ve kalem tıraşın markasına baktınız mı?

Kırtasiyedeki perakende fiyatını merak ettiniz mi?

En önemlisi üretim yerine nam-ı diğer  “made in”ini kontrol ettiniz mi?

Ben size ikisini cevaplıyorum ortadaki soruyu yarın gider kırtasiyeye sorarsınız.

Silgi faber castel, kalem tıraş kum marka; yani 3 buçuk milyon öğrenci öyle ya da böyle bu markaları görüyor. Tamam şimdi reklam boyutuna girmiyorum ve asıl meseleye geliyorum:

Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız her fırsatta yerli ve milli olmayı vurgularken ÖSYM “made in Germany” ve “Made in Malezya” silgi ve kalem tıraş kullanmakta; hem de tek sınavda 3 buçuk milyon adet !

Bu kadar adet ürünün yerlisini imal edemiyor muyuz da FETÖcülerin asli vatanı Almanya’dan neredeyse her sene 10 milyonu aşkın silgi ithal ediyoruz, hem de devletin resmi kurumu aracılığıyla? Türkiye’de hiç mi silgi, kalem tıraş üreten bir yer yok?

Bunların  tanesi 1 kuruş olsa ki daha pahalı olduğunu düşünüyorum varın siz hesaplayın kaç paraya mal olduğunu varın siz düşünün...

 

Benim Cumhurbaşkanım ve Başbakanım yerli ve milli olma mücadelesi verirken devletin tüm birimleri de bu mücadeleye ortak olmalı ve gerekli tedbirleri almalıdır. ÖSYM de bu yanlıştan bir an önce vazgeçmelidir!