MEB Büyükşehirlerde Merkez İlçe MEM’ leri  Kaldırmalı

Ülkemizde büyükşehir sayısı 30 oldu.Önümüzdeki yıl,2014 de yapılacak seçimlerde yeni büyükşehirlerde seçim yapılacak.Ayrıca büyükşehir sınırları il sınırlarıyla aynı olacak.İl ve ilçe belediye seçimlerinde köyler mahalleye dönüşeceğinden seçime her vatandaş katılacak.Bu durumda başkan adayları il ve ilçe içindeki herkesi hesabına katmak zorunda kalacak.Okullar hayat olsun projesiyle yerel yönetimler ile milli eğitim arasında yapılan protokolle karşılıklı yardımların önü açıldı.Kısaca yerel yöneticiler eğitim kurumlarının ihtiyaçları konusunda kesenin ağzını açacak.Bu konuda ülkemizde çalışmalar çoktan başladı bile.

Milli Eğitim Bakanlığı önce teşkilat yasasını değiştirdi.Merkezde tam bir tasfiye yaşandı.Bazı bürokratlar yeniden görevlendirilse de çoğu merkezde (merkez valisi gibi) beklemektedir.Bu uygulamayı  mahkemeye götürenler olduğu gibi emekli olmayı tercih edenler de oldu.Yine il milli eğitim müdürlerinin çoğu da merkeze alındı.60 civarında il müdürü vekaleten çalışıyor.Kadroyu alabilmek için çok önemli çalışmaları yapan il müdürlerinin yanında günü kurtarma düşüncesinde olanlarında varlığını görüyoruz.İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde yapılan son düzenleme ile şube müdürlükleri normları yeniden güncellendi.Ülkemizde binlerce kadro vekillerle dolduruluyor.Bu gelişmeye paralel olarak illerde şube müdürlüklerine görevlendirmeler yapıldı.İlçelerde ise bu konuda genellikle yaprak kımıldamıyor.

İl Milli Eğitim müdürlükleri bakanlığın politikalarını kendi illerinde uygulamak ve mevcut mevzuat doğrultusunda en iyi çalışmaları yapmakla mükelleftirler.Son yıllarda sınav başarıları baz alınarak iller arası sırlamalar yapılmakta SBS ve LYS sınavları ölçü alınmaktadır.Bu ölçü sonucuna göre il müdürlerinin performansını ölçmek adil değildir.Bunların dışında asıl bakılması gereken; şehirlerdeki sosyal kültürel faaliyetler,şehrin gelişme düzeyi,işsizlik,suç oranları ve diğer önemli gelişmelerdir.Bir şehrin kalitesi orada yaşayan insanların kalitesinden bağımsız değildir.Bu anlamda şehrin ileri gelenleri,fikir adamları,yetkilileri ve özellikle eğitim kurumları içinde yaşadıkları kentin gelişimi için eşgüdümlü bir çalışmanın içinde yer almalıdırlar.

Büyükşehirlerde gelişen teknolojiye paralel olarak  gerek ulaşım imkanı gerekse alt yapı açısından eğitim kurumlarına ulaşmak oldukça kolaydır.Merkez ilçelerde ilin yazılarına okullar direk cevap verebilir.İlçelerin aradan çıkması işleri daha da  hızlandıracaktır.İlçe müdürlüklerinin ilin yazılarına ilgi tutarak “il milli eğitim müdürlüğünün yazısı ekte sunulmuştur, gereğini rica ederim” demek için bir ilçe teşkilatı kurmaya gerek yoktur.Bu teklife karşı çıkanlar yerinden yönetim daha etkilidir diyerek cevap verebiliriler.Bu genelde doğru ancak il milli eğitimdeki birimler merkezdeki ilçelerin işlerini yürütebilirler.İlçelerden gelecek şef ve personellerle mevcut işler teknolojik alt yapı ve e-imza ile seri olarak yapılabilir.

Etkili ve verimli bir taşra teşkilatı Ankara’nın da yükünü hafifletecektir.Bu bağlamda okulların yönetimini okul müdürleri ve müdür yardımcılarına bırakmak,onları daha da yetkilendirmek, özlük haklarını geliştirmek, eğitim denetmenlerinin öğretmen denetimini müdürlere bırakmak daha fazla rehberlik ve kurumsal gelişimi öncelemek gerekir.İnceleme ve soruşturma işlerini okul müdürlerine vermemek onları daha fazla eğitim liderliğine yönlendirmek doğru bir adım olacaktır.Okulların fiziki sorunlarını yerelde belediyelerin halletmesini sağlamalı, müdürü mütahit olmaktan çıkarmalıyız.Okullarda enerji daha çok okullarda ortaya çıkan fiziksel problemlere harcanmaktadır.Bu problemlerin çözülmesiyle okul müdürleri asli görevlerine dönüş yapabileceklerdir.Birde söz müdürlerden açılmışken üniversitelerde konusunda yüksek lisans bölümü açılan eğitim yöneticiliği varken müdürleri eğitim öğretim hizmetler sınıfından alıp genel idare hizmetlerine geçirilmelidir.Mevzuatta yapılacak en hayırlı iş bu olacaktır. ([email protected])