Başlığı okuyunca  şaşırdınız sanırım. Yıllardır yapılan uygulamalar sonucu bakanlığımız milli eğitim ve öğretim bakanlığı olmaktan çıktı, sınavların merkeze alındığı bir milli sınav bakanlığı oldu. Daha dün ve önceki gün yapılan SBS ve PYBS ve hafta sonu yapılacak YGS sınavları belirleyici olduğu için okullar bir iki hafta erkenden tatile girdi. Okullar dershaneler gibi yalnız öğretim yapılan yerlere dönüştü.Son yıllarda okullarda kasıtlı ya da kasıtsız bir misyon değişimi oluştu. Öğretmenlerde yıllardır son haftalarda öğrencilerin okullara gelmesini istemiyor. Bu yıl bakanımızda liselere YGS sınavına girecek öğrencilere 45 gün izin verilmesi talimatını verdi. Bu bile sınavın merkeze, eğitimin geriye düştüğünün resmidir. Ailelerde bu durumu kanıksadı. Meslektaşlarım son hafta ne yapalım diyecekler? Peki bu okula gelmeyen, ders görmeyen öğrenciler ve velileri ne yapacaklar?

Geçen yıl yapılan değişiklikle liselerde zorunlu eğitim kapsamına alındı.Hatta bu günlerde yapılan düzenlemelerle lise türleri azaltılıyor. Düz lise kalmayacak, tüm liseler Anadolu statüsüne geçecek. Bu durumda kaliteli liseler olarak Fen liseleri, Öğretmen liseleri, Sosyal bilimler liseleri ve bazı Anadolu liseleri kalırken diğer Anadolu liseleri puan sıralı liselere dönüşecek. Kısaca tüm liseler puan sıralı liseler olacak. Ciddi bir iddiada bulunmak istiyorum. Liselerde yıllardır doğru dürüst ders yapılamıyor. Okulları öğrenciler teslim almış durumda. İkinci dönemin başında son sınıflarda başlayan sahte rapor vakaları bir tarafa iddialı liseler dışında kırsalda bir çok lisede öğrencilerin büyük bir kısmı  devamsızlıktan, yıl sonunda ise ciddi bir kısmı akademik başarısızlıktan sınıfta kalacak. Gelecek yılki öğrencilerle bu kalanlar birleşince kalabalık sınıflar oluşacak. Bu durumda sınıfta bırakmayacak bir sistemin kurulması gerekecek . Bazı yetkililerse çözüm olarak kimseyi sınıfta bırakmayın, gelen geçsin tarzı söylemler geliştirdiler. Bu ise liselerde her geçen gün ders yapılamaz bir sonuca doğru gidiyor. Büyüklerin gizlediği, okul idarelerinin üstünü örttüğü velilerin ise şaşkın şaşkın seyrettiği büyük ve acı gerçek  budur.

Üniversitelerdeki sözde sınırsız özgürlük şimdilerde liselerde, hatta ortaokullara doğru iniyor. Bu kapsamda okullarda her türlü rezillik almış başını gidiyor. Bir de buna içerden ve dışarıdan çanak tutanlar var. Okullarda yapılan ve kültür dokumuza uymayan faaliyetlerle ile gençliğimiz tamamen elimizden alınıyor. Her türlü kötülüğün kucağına itiliyor. Bu konuda söz  söyleyenlere ise cevapları hazır. Benim özel hayatıma müdahale edemezsin. Hocalarıyla birlikte barlara giden, alem yapan gençler türedi. Hocalarıyla camiye gidenler gerici, vur patlasın, çal oynasın yapanlar ilerici. Ey milletim gençliğine sahip çık. Senin gençliğin birileri tarafından yoldan çıkarılıyor .Eğlence ile uyuşturulup, gönüllü köleler oluşturuluyor. Fatihler doğuracak yaşta olan gençlik gayrımeşru işlerle ahlaki çöküntüde.

Kurduğumuz düzenle insan istismarcılarının işini kolaylaştırmayalım. Başı boş kalabalıkları art niyetlilerin kucağına  atmalayım. Ülkemizin göz bebeği gençleri eğitimli, bilgili ve  yüksek ahlaklı gençler yapalım. Ecdadımızın canı pahasına savaştığı  sömürgeci batı, o gün işgal edemediği bu güzelim yurdu bu gün kültürüyle, teknolojisiyle işgal etmeye çalışıyor. İçimizde bu  duruma çanak tutan hainler olabilir. Uyanık olmalı ve bu işgale karşı milli mücadeleyi en kutsal bir görev bilmeliyiz. Birbirimizle uğraşmayı bırakmalı büyük resmi iyi tahlil etmeliyiz.

Yetkililerimiz okullarımızı zorunlu olmaktan çıkarmalı bunun yerine okumayı zorunlu yapmalıdır. Açık öğretim sistemi içerisinde ilkokullardan sonra isteyen açık öğretime gidebilmeli okula gelenlere ise sıkı bir  disiplin anlayışı içinde en iyi eğitim ve öğretim yaptırılmalıdır. Başı boş gençlik önce kendi ülkesi için tehdit oluşturur. Öğretmenlerimizde öğrencileri  sokağın insafına terk etmemeli, son günlerde  mevsimden kaynaklanan olumsuzluğu öğrenci ile kaynaşmak için fırsata çevirmelidir. İmkanlar ölçüsünde gezilere, sportif  ve sosyal faaliyetlere yer verilebilir. Lise son sınıflar için üç buçuk yıllık öğrenim süresi belirlenip son dönem okul olmayabilir. Hem böylece bakanlık rahatlar, hem de öğrenci ve aileler yalancı rapor almaktan kurtulur. ([email protected])