Hazır okullar tatil olmuşken ve okul yöneticileri hummalı çalışmaları ile ikinci döneme hazırlanıyorken yani müdürlerin tatil ile imtihanları tam gaz sürerken okul yöneticiliğinden ve sorunlarından az da olsa bahsetmenin zamanı diye düşünüyorum.

Karne vermenin yaklaştığı günlerde öğretmen ve öğrencileri tatile girecek olmanın mutluluğu sararken, okul yöneticilerini ise önce bir dönemi kazasız belasız bitirmenin gururu kaplar, bu kısa süren sevinçten sonra ise okulun yapılacak işleri tadilat, boya, temizlik…

Başlıklar halinde sıraya girer okul yöneticisinin aklında bunları yetiştirmenin kaygısı ile tatil başlar müdürler için.

Artık yapılacak işler çok ancak zaman, personel ve maddi kaynaklar azdır.

Bu uzun soluklu maratonda herkes tatildeyken boya peşinde, işçi derdinde, ödeme yapma sıkıntısındadır okul yöneticileri.

Bunlar işin kurumsal kapasitenin geliştirilmesi tarafı, bu tür işleri başarı ile tamamlayıp okulunun fiziksel yapısını değiştirdikten sonra velilerle kayıt mücadelesi başlar bu seferde.

Kayıt bölgesinde olmadığı halde çocuğunu okula kaydettirmek isteyenler, okulu beğenmeyip çocuğunu başka okullara aldırmak isteyenler ‘’dediğim olmaz ise sizi şikayet ederim haa’’ tehditleri arasında geçen bu hengameden de başarılı çıktı ise müdür.

 Artık okulunda yeni sezonda çalışabilecek personel arayışına girebilecektir.

Çoğunlukla, denetimli serbestlik yasasından faydalananlar, yurtlarda yetişen veya emekli kişilerden oluşan yardımcı personel portföyünden kendi okulunda çalışıp verimli olabilecek çalışanları da tespit edip işe başlatırsa artık.

Yeni dönemde öğretmenlerini motive etme çalışmalarına başlayabilir.

Motive edici çalışmalarda ise en büyük handikap ders programı yapmak, nöbet gün ve yerlerini belirlemekle başlar.

İstediği ders programı olmayan ve nöbet günü denk düşmeyen öğretmenleri ikna ve motive etmek işlerinin önemli bir parçasıdır okul yöneticilerinin.

Okulunun genel temizliğini yaptırıp öğrenci ve öğretmenlerini heyecanla beklemeye başladı mı bütün sıkıntılar keyfe dönüşür artık, çünkü bütün gücü ile çalışıp, en uygun şartları sağlayıp eğitim öğretimi başlatmıştır okulunda artık ilim irfan ile yetişecek bu milletin geleceği ve göz bebeği evlatları olmaları gereken yerlerde okullarındadır.

Bütün bunları yaparken çok sonraları ailesi de gelir aklına müdürün, koskoca tatilde yeterince zaman ayıramadığı ilgilenemediği ailesi ve çocukları okula başlayan, devam eden hep aksattığı çok az gördüğü çocukları.

Bu Milletin evlatlarına kaliteli bir eğitim öğretim sunmak ve güzel bir gelecek oluşturmak için; hayatından, ailesinden fedakarlık yapan değerli okul yöneticilerini saygıyla anarak onlara her türlü taltifte bulunmak toplum olarak hepimizin görevi.