Karanlığın korkutuculuğunda ışık olmaktır, öğretmen olmak. Oksijenin tükendiği yerde nefes olmaktır, öğretmen olmak. Milletlerin geleceğinde kaderinde mimar olmaktır, öğretmen olmak. Zorların kolay yapılmasıdır, öğretmen olmak. Yer altında değeri bilinmeyen madeni bulup çıkarmak ve topluma hediye etmektir, öğretmen olmak. Dünya da güzele, iyiye dair ne varsa hepsinde emektir, öğretmen olmak. Yokluklardan kahraman çıkarmaktır, öğretmen olmak. Tarih kitaplarında yazılı ne kadar önemli olaylar varsa hepsinde öznedir, öğretmen olmak.

Yaratılanlar içinde en mükemmel varlık olan insanın en güzel biçimde yetiştirilmesi için önce annelerin tezgâhından sonra öğretmenlerin elinden geçmesi gerekir. Canlılar içinde en fazla eğitime ihtiyacı olan insandır. O daha doğduğundan itibaren annesinin şefkatine, bakımına muhtaçtır. O bir taraftan beslenip büyütülürken diğer taraftan hayat için hazırlanmalı, gelecekte kullanacağı bilgi, beceri ve alışkanlıkları edinmelidir. Önce oturmayı, yürümeyi, koşmayı, konuşmayı, kişisel ihtiyaçlarını gidermeyi öğrenmelidir. Üç yaşından itibaren kreşlere, anasınıflarına gitmeye başlar. Okulla, öğretmenle tanışma zamanı gelmiştir artık.

Günümüzde kalem tutmayı, oturmayı kalkmayı, daha birçok beceriyi okula gelmeden öğrenen ve öğrenciliğe hazırlanan bir çocuk okul hayatıyla birlikte öğretmenle tanışır. Öğretmen anneden sonra hayata hazırlayan bir yabancıdır. Önce bir ürkeklik, bir heyecan yaşar çocuklar ancak kısa zamanda okula alışırlar. Eğlence ile öğrenmenin birlikte raks ettiği sınıflarda ilk okuma yazma öğrenilir. Bildiklerimizin üzerine her geçen gün yeni bilgiler eklenir. Adımızı ilk söyleyen odur, başımızı da o okşar. Arkadaşlar edindiğimiz okulda bize en çok yakın duran öğretmendir. Sabah erkenden kalkıp evden çıktığımızda onun ilgisi bizi derslere bağlar. Öğrendikçe özgüvenimiz artar, başardıkça cesaretimiz gelişir.

Başka mesleklerde iş mesai ile biterken öğretmenlerin mesaisi hiçbir zaman bitmez. O her yerde takip edilir, onun için her yer okuldur. Davranışları ile örnek, tavırları ile emsal olurlar. Yanlışları düzeltenler onlardır, doğruları gösteren onlardır. Mum gibi erirken çevresini aydınlatma erdemini onlardan öğreniriz. Yeri geldiğinde konuşmasını da onlardan öğrendik, susmasını da onlardan öğrendik. Vurdumduymazlığımız vefasızlığımız bile onları yıkamadı. Onlar hep önümüzde bize yol gösterdiler fakat biz bazen onları dinlemedik, tariflerini duymadık, sözlerine uymadık. Her şeye rağmen her gün yeni dersler aldık onlardan. Ergenliğimizde dikliğimizde teskin eden de, içine kapandığımızda suskunluğu kendimize çözüm gördüğümüzde uzanan eldi öğretmenimiz.

Dünyada nerde refah ve huzur içinde bir toplum varsa onların eğitimleri mükemmel, öğretmenleri ise mesleğinin zirvesindedir. Bu günlerden geleceğe bırakabileceğimiz en iyi miras iyi yetişmiş insan gücüdür. Bunun olması eğitimcilerimizin kıymet ve değerinin bilinmesine bağlıdır. Ülkemizde maalesef eğitimcilerimiz gereken ilgiye yeterince mazhar olamıyorlar. Öğretmenlerine sahip çıkmayan milletler öğrencilerine sahip çıkamazlar. En sevdiğimiz varlığımızı çocuklarımızı, en çok güvendiklerimize teslim ediyoruz, sözde. Sonuç ortada yorumu size bırakıyorum.

Öğretmen olmak sınıfta ihtiyaçları sezmek, eksiği görmek, sessizlikte bile sesleri fark etmektir. Öğretmen olmak hayatlara dokunmaktır, kimsesizlere kimse olmaktır. Öksüzlerin başında olmak, yetimlerin başını okşamaktır. Öğretmen olmak kâbuslardan uyanmakla, güzel bir rüyadan uyanmanın fark etmediği zamanlara vakit ayırmaktır. Üşüyenleri ısıtan olmaktır, acıkanları doyuran, ağlayanların göz yaşını silen olmaktır, kayıpları bulmaktır. Öğretmen olmak zordur, o yüzden herkes öğretmen olamaz. Büyüklerimiz 24 Kasımı senin günün yapmışlar işin aslı hakkın hiçbir zaman ödenemez öğretmenim. http://ilhamifindik.com