2013-2014 Eğitim ve öğretim yılı başlarken, bu öğretim yılının herkese hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz dönem dershanelerin kaldırılması, SBS’ nin değiştirilmesi tartışmaları ile geçti. Son günlerde Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklama ile ortaöğretime geçişte yeni sistem netleşti. Bu sisteme göre 8. Sınıflarda her yıl öğretmenler tarafından yapılan sınavlardan ikincisi Türkçe, matematik, inkılap tarihi, İngilizce ve din kültürü derslerinde bakanlık tarafından merkezi olarak yapılacak. Her dönem için geçerli olacak bu yeni uygulama ile kasım ve nisan aylarının son haftası merkezi ortak sınavlar yapılacak. Bu sınavların sonuçlarının  %70’i ile öğretim yılı sonunda öğrencinin ağırlıklı yıl sonu ortalaması %30’u Ortaöğretime yerleştirmede etkili olacak. Bu yeni model dershanelerin varlığını nasıl etkileyecek onu bilemiyoruz. Bildiğimiz okullarda öğretmenler tarafından verilecek ders notlarının daha fazla sorgulanacağı yeni bir döneme giriyoruz.

Geçtiğimiz onlarca yıl çocuklarımızın yarış atları gibi sınavlara hazırlanmasını konuştuk. Yeni bir model üzerine kafa yorduk, durduk. En güzel çağlarında çocuklarımız ve gençlerimiz test dişlileri arasında ezilip durdular. Öğretmenlerimiz, okullarımız ikinci plana atıldı. Sınavda daha başarılı olmak için dershaneler ortaya çıktı. Okulların yıllarca öğretmek için uğraştığı konuları dershaneler bir yıla hatta daha kısa zamanda kazandırmaya başladı. Yetkililer okullardaki öğretim yeterli ekstra öğretime gerek yok dese de gelecek kaygısı velileri dershanelerden vazgeçiremedi. Öğrenciler okullardan dershanelere koşuşturmakla perişan oldular. Bu durumun değişip değişmeyeceğini zamanla göreceğiz.

Öğretmenlerin mesleki tükenmişlik sorunu yaşamaları, öğretim faaliyetlerinin zorluğu meslekten kaçışları artırdı. Aslında kaçabilecek fazla yerde yoktu. Bu yüzden ikinci görev olarak yapılan okul müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve okul müdürlüğüne talepler arttı. Bu yüzden son yılların eğitim gündeminden yönetici atama ve yer değiştirme süreci hiç düşmedi. Tartışmalar halende devam ediyor. Öğretmenlerin itibarını artıracak yeni çalışmalar yapılmazsa meslekten kaçışlar artarak devam edecek. Bu durum eğitimin kalitesini olumsuz etkileyecek. Eğitimcilerin sayılarının çokluğunu sorun ederek özlük ve mali haklarda doyurucu adımlar atmayan yetkililer geleceğimiz nesillerinin daha iyi eğitim almalarını engelleme vebalinden kurtulamayacaklardır.

Ortaöğretim kurumları yönetmeliği tüm ortaöğretimleri içine alan bir düzenlemeyle değiştirildi. Zorunlu olmalarına bağlı olarak devam ,ders geçme, disiplin ve diğer konularda önemli değişiklikler oldu. Yapılacak sınavların zümrelerce ortak yapılması gelecekte YGS ’nin de  reforma olacağının belirtisi gibidir. Eğer yeni ortaöğretime geçiş sistemi eksiksiz, aksaksız uygulanacak olursa bu model üniversitelere girişte de kullanılabilir. Sınav sonuçlarına itirazında önemle dikkate alındığı yeni modelin en önemli temel taşını öğretmenler oluşturuyor. Toplumda gündemden hiç düşmeyen eğitim ve onun en önemli ustası öğretmenler bundan böyle verdikleri sınav puanlarıyla sorgulanacaklar. Okul idarelerinin iş yükü daha da artacak. İtirazlara kısa süreli ve adil çözümler bulunması çok önemli olacak. Eskiden toptan yapılan değerlendirmeler branş bazında yapılacak. Bu durum öğretmenlerin bireysel başarılarının daha iyi gözlenmesi anlamına geliyor. Öğretmenler haklı olarak daha iyi düzeyi olan sınıflarda ders vermek isteyecek. Bu rekabette öne geçenler kadar geride kalanlarda olacak. Umarım bu yeni sistem hayırda yarışa dönüşür.

Son olarak meslektaşlarıma şunları söylemek istiyorum. Öğrencilerimizi olabildikçe tanımaya çalışalım. Velilerimizle sık sık görüşelim. Tüm taraflarla mutlaka iş birliği yapalım. Kendimizi geliştirecek faaliyetlere de katılmayı unutmayalım. Sözün en etkilisi, güzel söylenmesinde  değil bizzat yaşanmasındadır. Yapamadığımızı lütfen söylemeyelim. Öğretmenler aman dikkat! ([email protected])