TRT Ramazan’da iddialı bir program hazırlamıştı hatırlarsınız. “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” adıyla Ramazan boyunca epey ses getirmişti. Eleştirenler de olmuştu, destek olanlar da. Bu köşenin yazarı da bu yarışmayla ilgili bir yazı yazmıştı. Özetle şöyle demişti: Toptan eleştirmek yerine daha iyisini yapmak için yapıcı olalım. O yazıda eleştirilerimizi sıralamış ve önümüzdeki yıl daha iyisinin yapılmasını temenni etmiştik.

Ramazan bitti, bayram geçti, Şevval ayı geldi. TRT, muhtemelen aynı stüdyoda aynı konseptte yeni bir yarışma programıyla karşımızda. Adı “Sıra Sende Türkiye”.

Bu yeni yarışmanın Ramazan ayındaki “Kur’an-ı Güzel Okuma Yarışması” ile ciddi benzerlikleri var. Kulis arkasından görüntüler, sahne, jüri, jüri arkası seyirciler… Zaten Ramazan’daki yarışmayı eleştirenlerin en büyük itirazı da “şarkı türkü formatında Kur’an okunmaz” olmuştu. Biz de o zaman bunu eleştirmiştik ama “durun bir belki hayırlı olur” demiştik.

Şevval ayında “Sıra Sende Türkiye” yarışmasıyla modern, kapitalist, seküler dünyaya hızlı bir dönüş yapan TRT’nin gelecek planlarında şunların olduğunu tahmin ediyorum:

Zilkade ayında: Yürü be Türkiye

Zilhicce ayında: Koçum benim Türkiye

Muharrem ayında: Türkülerle Türkiye

Safer ayında: Seni kim tutar Türkiye

Rebiulevvel ayında: Çalgı çengi Türkiye

Rebiulahir ayında: Şarkılarla Türkiye

Cemaziulevvel ayında: Cem Ceminay’la Türkiye

Cemaziulahir: Sabahlar Olmasın Türkiye

Recep: Biraz Yavaş Türkiye

Şaban: Kendine Gel Türkiye

Ramazan: Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması

Şevval: Sıra Sende Türkiye

….

 

Ramazan ayı on bir ayın sultanı ama geri kalan on bir ay boyunca toplumun üstüne boca edilen kültür, Ramazan ayında yapılan (ya da yapılıyor gibi gösterilen) şeyleri anlamsızlaştırıyor. Birileri çıkıp “toplum böyle istiyor” derse doğru söyler. Ama toplum da istese Allah’ın istemediği şey yanlıştır.

Sözün özü şu: TV dediğimiz şey ve onun hakim kültürü kesinlikle Müslümanca değildir. İçinde bir yerlerde İslamca bir şeyler yapılıyor gibi gözükse de bir anlamı yoktur. Çünkü o yapılanlar, hakim kültürün altında kaybolup gitmekte, akarsuyun içine damlatılan bir damla misali anlamsızlaşmaktadır. Daha da kötüsü, İslamca yapılan şeyler, hakim kültürü zaten kabullenmiş Müslüman toplumun zihninde, İslamca olmayan şeyleri biraz daha meşrulaştırmaktadır.

Ramazan ayına kadar “Sıra Sende Türkiye”. Ramazan ayında ise “Görüşürüz Türkiye”.