Eğitimciler arasında yıllardır süren ilkokul/ortaokul öğretmeni mücadelesine son yıllarda yeni bir dal daha katıldı. Adı rehber öğretmen.1990 yıllardan sonra eğitim uzmanlarının adını rehber öğretmen yapıverdik ve okullar hızla bu yeni alanı benimsedi. İşin aslı rehberlik görevini yapanlar psikolojik danışmanlardı. Ancak okulda bu kadar öğretmen varken psikolojik danışman yerine rehber öğretmen demek daha kolayımıza geldi. İşte bu yeni tanım ile bir deve kuşu hikâyesi daha başladı. Deve kuşuna demişler ya seni bir türlü anlayamıyoruz. Deve misin? Kuş musun? Aynen öyle psikolojik danışmanlar rehberler öğretmen mi yoksa değil mi?

Öğretmen; Eğitim Fakültesi mezunu olan, milli eğitim bakanlığına bağlı okullarda veya dershanelerde öğretmenlik mesleğini icra eden kişilere verilen unvandır. Öğretmenlik mesleği; Öğrencilerin yetiştirildiği, onların yeteneklerinin keşfedildiği, onlara eğitim veren öğretmen olarak adlandırılan kişilerin dâhil olduğu meslek grubunun adıdır. Öğretmenlik bir meslek olmasına rağmen meslek odası olmayan bir meslektir. Meslek odaları, üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki anlamda yapılan işlerini kolaylaştırmak, mesleğin çıkarlarını korumak, meslektaşların birbirleri ile iletişim kurmasını ve dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulan kuruluşlardır. Ülkemizde bu işleri sendikalar yapmaya çalışmaktadır.

MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliğinde Tanımlar bölümünde Rehber Öğretmen (Psikolojik Danışman): “Eğitim-Öğretim kurumlarındaki rehberlik ve psikolojik danışma servisleri ile rehberlik ve araştırma merkezlerinde öğrencilere rehberlik ve psikolojik danışma hizmeti veren, üniversitelerin psikolojik danışma ve rehberlik ile eğitimde psikolojik hizmetler alanında lisans eğitimi almış personeli, ifade eder” denilmektedir. Okullarda her şubenin sorumluluğunu taşıyan bir de şube rehber öğretmenleri görevlendirilir. Bunların görevleri MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alır. Bir okulda rehberlik servisine bakan kişilerinde diğer öğretmenler gibi görülmeye başlaması ile okullarda huzur kaçmaya başladı. Rehberlik servisi odalarının olması, ek ders ücretlerinin haftada 18 saat olması, günde 6 saat çalışmaları, diğer öğretmenlerin dikkatlerini cezbetmekte ve bu farklı durum çatışmalara kapı aralanmaktadır. İdarelerin boş derslerde joker öğretmen gibi görebilmeleri geçmişte konulan ve yeni ders çizelgesinde yalnızca 8. Sınıflarda bir saatle sabitlenen rehberlik dersleri kafaları gerekenden fazla karıştırmaya yetmiştir.

Milli Eğitim bakanlığımız geçen yıl rehber öğretmenlerde sessiz sedasız bir alan değişikliği yapmış ve yeni kararnameleri okullara göndermiştir. Yeni isim rehberlik olmuştur. Fakat henüz okullar, eğitim camiası bu değişikliği günlük hayata yansıtamamışlardır. Okullarda asıl olan öğretmenlerdir. Okul idaresi, psikolojik danışman ve diğer çalışanlar öğretmenlerin işlerini daha iyi yapmaları için destek hizmeti sağlayan görevlilerdir. Bu açıdan baktığımızda da rehberler öğretmenlerden daha fazla idareye yakındırlar. Türk Eğitim Sisteminin genel amaçları çerçevesinde eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri temelde; öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine, eğitim sürecinden yetenek ve özelliklerine göre en üst düzeyde yararlanmalarına ve gizilgüçlerini en uygun şekilde kullanmalarına ve geliştirmelerine yöneliktir. Bu amacı gerçekleştirmek için psikolojik danışmanlar öğrencilere eğitsel, mesleki ve bireysel rehberlik yaparlar. İlkokul ve ortaokullarda bireysel ve eğitsel rehberlik, lise ve üniversitelerde mesleki rehberlik ön plandadır.

Olumlu kurum iklimi okulların en önemli potansiyelidir. Bu iklimin gelişip yaygınlaşması için kurumda bulunanların rollerinin iyi tanımlanması şarttır. Bu amaçla sayın etkili ve yetkililer lütfen bu yanlışı kısa zamanda düzeltin. Rol tanımlamalarını iyi yapın. Rehber Öğretmenler, Öğretmen Değildir! ([email protected])