SELAHATTİNİ KİMSE DURDURAMAZ

GÜÇLÜ EVET REFERANDUMU

         Ülkemizin en güzel günleri henüz yaşanmamış günler gibi duruyor. Onun için ben çok heyecanlıyım. Bu referandumun sonucunu tahmin için bir çok şirket, parti ve ilgili ilgisiz insan ya da organizma para harcıyor kafa yoruyor. Rakamlar ne olursa olsun kişi yeter ki doğru yerde olsun. Çünkü basit bir oy verme olarak gördüğümüz bu iş çok ama çok önemli.

         %60’lar düzeyine yaklaşmış olan Evet’ in safında yer almanın gereği üzerine bir çok kişi bilerek yada bilmeyerek konuşuyor söz söylüyor kalem oynatıyor. Bu günlerde ortalığa düşen bir kamu oyu araştırması var. Aman dikkat edelim. Aslında çok absürt bir sonuç içermemekle birlikte paylaşanların çoğunun bu iş bitmiştir diye ifadeler eşliğinde ortaya atınca düşüncelerini; beni bir telaştır aldı.

         Bu araştırma Evet tarafının oldu da bitti maşallah duygusuna kapılıp çulu yere sermesine sebep olmasın. Diğer taraftan gezici bir araştırma şirketi denince hayırcılara bir gaz verip hadi canım ne duruyorsunuz diye mesaj veriyor olmasın. Her iki durumda da işin rengi hoş görünmüyor. Şimdi beklenen % 53 küsur Evet sonucu kritiktir. Neden mi. her seçimde 3 - 5 puanlık farklar kolay kapatılabilmektedir. Hayır tarafına bir umut verebileceği gibi heyecan artırımı ile kalan şu son günleri lehe çevirme harekatının ihtimali mutlaka dikkate alınmalı.

         Evet tarafının sosyal tatmin ve seçim sonrası kabullenme sürecinde işi biraz zor gibi. Çünkü %51 bile alsa kafi görülmeyecek ve bir çok laf salatası ortalığı kaplayacak. Hayır kesiminin ağzını %60 ve üzeri bir Evet ten başkası kapatmaz. Adamlarda öyle bir aymaz bir tavır ortaya çıkıyor ki kendisi %15 – 20’lerle iktidar olunca %100 ile iktidar olmuş gibi efe, ali kıran baş kesen oluyor. Diğer taraf % 50 alınca diğer %50 sana karşı diye akıl almaz bir tavır ile ortaya çıkıp orta oyunu oynuyor.

         Bu referandumda Evet kazanırsa ne mi olur? El cevap…

         Tüm dünya mazlumlarının umudu yeniden yeşerir. Ve İslam düşmanlarının umutları darbe alır.

         Hem AK partiye mensup hem MHP ye mensup hem de Hdp hatta Chp seçmeninin bir kesiminin oyları ile Cumhurbaşkanlığı sistemi geçecek. Aynı şekilde seçmen olarak bunlara mensup olup ta hayır verenler de olacak. Oranlar sayıları az olduğu için çok mühim değil. Ama bu başarıda herkesin katkısı olacağı gibi zararı olanlar da söz konusu olacak. Sadece katıksız Fetö ve Pkk gibi terör yapıları istisnasız Hayır bloku içinde olacak. Burası önemli çünkü daha önce Hdp’ ye oy vermiş olan bir çok insan Evet diyecek.  

         Yaşananları görünce insan umutlanıyor ki Hdp seçmeni hemen doğruları görsün ve siyasi tercihini değiştirsin ama o pek öyle kolay olmayacaktır. Çünkü o noktaya da öyle hızlıca gitmedi bu insanlar. Zamanla itildi ya da kendini orada buldu bir kısmı. Chp seçmeni içinde ise az sayıda Evet çıkacak. Onlar bu konularda çok daha sıkı sıkıya bağlıdır siyasi görüşlerine.

         Açıklanan kamu oyu yoklamalarında ki kararsızların yüzde sekseni Evet camiasına yakın çizgisinden olduğunu buradan da çıkarabiliriz. Karasızların yüzde seksen sağ menşeli seçmeni ise netice de Evet ’e yakın olacak; çok az bir kısmı Hayır’a kaptırılacaktır. Onun için evet çalışmalarının ana merkezi kendi taraftarı olsa da kırgın ya da alıngan olabilecek kendi yakınında ki insanları yakın markajda tutmak olmalıdır. Çünkü Hayır tarafında olup ta ikna edebileceğiniz fazla kimse bulamazsınız ama bir şeklide zaten sizin olanı koruyabilirsiniz.

         Şimdi bu son günlerde her milletvekili kendi sorumlu oldukları bölgelerde ev ve kahvehane hatta işyerlerinde samimi sohbetler üzerinden neticeyi parlatmak adına çalışmalıdır. Belediyeler ve tüm devlet kurumları seçim öncesinde gönül kırıcı hareketlerden kaçınmalı ve yerelde ki memnuniyeti artırmalıdır. Aksi taktirde zaten karşı taraf her tür yalan ile milletin aklını karıştırmaya devam ederken bu hatalarda tuz biber olur.

         Yalanlar ile ilgili mutlaka ikna edici tatlı dilli konuşmalar yapılmalı; bilgi kadar ifade biçiminin de önemli olduğu unutulmamalıdır. Toplum; yapılan hizmetlere şükran duygusunun dile getirilmesinden ziyade, tercihinin taktir edilme duygusuna daha çok değer vermektedir. Bu güne kadar yapılanları Millet yapmıştır. O seçmese kim ne yapabilir ki. Onun kanaati asla önemsiz değildir; dolayısıyla eleştirileri de çok doğaldır. Ve tatmin edici şekilde cevap al/a/madığı taktirde mutlaka cezalandırma hissi galip gelecektir. O da Hayır diyerek caza vermek ister ki bu felaket olur. Bir tek kişi bizim yüzümüzden Hayır diyorsa hesabını nasıl veririz diye düşünülmeli.

          Son Yeni kapı mitinginde ki coşku çok beğeni topladı. Aşağı yukarı bir çok kişinin fikirlerinin netleşmesine vesile olacağını tahmin etmek pek zor olamasa gerek. Böyle olunca kimse Selahaddin’i durduramaz. Ne bu istasyonda ne de bir başkasında. 7 Haziran sevinci 1 Kasım'da kursağında kalanlar ne demişti. Çağın Selahaddin'i son istasyonda duruduruldu. Selahaddin kimdir peki. Necmettin Erbakan’dır. Aliya İzzet Begoviç’tir. Seyyid Kutup ya da Hasan El Benna'dır. Necip Fazıl ya da Mehmet Akif’tir. Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ya sonra…

          Allah Büyüktür. Bu ümmeti ve bu milleti bu güne kadar Selahaddin ‘siz bırakmayan Mevla yine bir tanesini gönderir. Tasalanmayın… sadece herkes üzerine düşeni yapsın sefer de zafer de kişisel ve toplumsal imtihandır ve değişken bir nasip işidir.  

          Sefer bizden zafer ALLAH’ tandır.

          Vesselam

          Not: Babam siyasi birikimi olan bir kişidir. Israrla % 65 diyor Hak diyor. Ben de şunu söylüyorum. Referandum tarihinde (olağan) rekor %67 yi aşsa ne güzel olur ama kısmet. % 57 nin altına razı değilim (duygusal olarak- reel olarak %50+1 yeter). %65 ve üstü ise çok kuvvetli EVET demektir. Hadi bakalım.

          Selehattin DUMAN

          Eğitim Bir Sen İst. Bir Nl. Şb. Bşk. Yrd.

          09.04.2017 22:15