SOMALİ’DE PATLAYAN BOMBALAR

2016 Yılının Ramazan ayıydı.

Somali’nin başkenti Mogadişu’ ya on üç saatlik bir uçak yolculuğundan sonra Kenya aktarmalı olarak ulaşmıştık.

Havaalanına iner inmez bizi saran o Afrika’ya özgü kokusu ve sıcakkanlı insanları ile aradaki mesafelerin uzaklığını hemen unutmuş ve ‘’Bunlar bizim insanlarımız’’ demiştik.

Ve bu güzel insanların ülkesinde yedi güzel gün geçirmiştik.

Geçen hafta Somali’de teröristler tarafından patlatılan bombalar sonucunda katledilen yüzlerce insanın görüntülerini izlediğimde bu mazlum ve mağdur ülkeye bu zulmü reva görenlere bir kez daha lanet okudum.

Bir ülke düşünün ki Mekke ve Medin’den sonra İslam ile şereflenen üçüncü toprak parçası olsun, insanların büyük çoğunluğu hafız olsun, ezan okunduğunda iki elleri kanda da olsa işini bırakıp namaza koşsun ve misafirperverliği ile gözleri yaşartsın işte böyle bir ülke Somali.

Yaklaşık yüz yirmi yıl boyunca sömürgeci batılı devletlerin zulmü altında inleyen Somali, yeraltı ve yerüstü kaynakları sömürüldükten sonra aralarına nifak tohumları ekiliyor ve iç savaşlara sahne oluyor.

Bu savaşları körükleyen sömürgeciler iç savaşlar bitince insanları gruplara ayırıp ülkeyi bölüyorlar, işlerini daha da sağlama almak için bir de kendilerine bağlı bir Terör Örgütünü de ülkenin başına bela ediyorlar.

 Emirlerinden çıkmayan onların kültürü ile yetişen kişileri de başa geçirdikten sonra Somali halkına sözde özgürlük verip çekiliyorlar.

Sömürü düzeninden sonra Somali’de Eğitim yok, sağlık yok, tarım yok, sanayi yok, iş yok, güvenlik yok,

 İnsanlık yok.

Bütün bunlar olmayınca kaçınılmaz son Somali halkının yakasına yapışıyor açlık.

Özellikle 2011 yılında çok etkili bir şekilde yaşanan kuraklık ile meydana gelen kıtlık ve beraberinde yaşanan açlık ve hastalıklar sonucu meydana gelen ölümler insanların boynunu büküyor.

Bu çekilen zorluklar açlık ve ölümlerden sonra Somali için milat olabilecek bir olay oluyor. Türkiye devreye giriyor. Doğru dürüst bir hava alanı dahi olmayan Bu ülkeye Sayın Cumhurbaşkanımız gidiyor.

Ve bir anda bütün Dünyanın dikkatini bu mazlum ülkenin insanlarını çekiyor. Özellikle Türkiye ve dünyanın diğer ülkelerinde yapılan insani yardım kampanyaları ile bu kadim ve fakir Müslümanların yaraları sarılıyor.

Bundan sonra Türkiye Somali ile olan ilişkilerini daha da artırıyor önce Türkiye tarafından modern bir havaalanı yapılıyor. Başkent Mogadişu’ya… Bu uluslararası hava alanı adeta Somali’nin dış Dünya’ ya açılan kapısı oluyor. Gittikçe önemi artan bu hava alanın işletmesini de Türk firması yapıyor.

Afrika’nın en büyük hastanelerinden birini inşa ediyor Türkiye bu modern hastane ile artık Somali halkı hasta ve yaralılarını ölüme terk etmiyor ve modern tıp yöntemler ile tedavi ettiriyor. Bir üniversite hastanesi gibi görev yapan bu hastane aynı zaman Somalili gençlere tıp eğitimi veriyor ve eğitimi başarı ile tamamlayanlar ülkenin dört bir yanına dağılıp orada insanlara sağlık hizmeti sunuyorlar.

Somali halkına sömürgecilerin yaptığı zulüm saymakla bitmiyor.

Bir büyük zulümde ziraat alanında yapılmış yüzyılı aşkın bir sürede devam eden işgal ve sömürgecilik sürecinde maalesef bu ülkenin insanlarına tarım unutturulmuş, uçsuz bucaksız toprakları olmasına rağmen Somali’de tarım yapılamayacak duruma getirilmiş.

İşte tam bu noktada yine Türkiye devreye girerek bir ziraat fakültesi kuruyor. Başkent Mogadişu’da… Burada bir yandan ülkenin toprak yapısına uygun hangi ürünlerin yetiştirileceğine ilişkin analizler yapılırken, diğer yandan da bu fakültede yetiştirilen ziraat fakültesi öğrencileri ülkenin iç kısımlarına gidip orada insanlara tekrar tarım yapmayı öğretiyorlar.

Somali’nin güvenliğini ‘’AMİSOM’’ denilen Afrika birliğinin daha çok Müslüman olmayan ülkelerin askerlerinden oluşan bir askeri güç sağlıyor. Bu askerlerin de oradaki halka hiç te iyi davranmadıkları ve insanlara eziyet verdikleri hemen göze çarpıyor.

Türkiye bu konuda da dost ve kardeş ülke Somali’nin yarasına merhem olmak için yaklaşık 5 yıldır sürdürdüğü askeri üssün yapımını bu yılın ortalarında bitirip Somali’nin kendi askerlerine eğitim verecek ve artık Somali’nin güvenliğini bizzat Somali’nin kendi askerleri koruyacak.

Son beş yıl içinde bu yapılanlara baktıktan sonra Somali’nin niye bu kadar çok gündemde olduğunu ve niye bu denli Terör eylemlerine maruz kaldığını sanırım daha iyi anlayabiliriz.

Yüzyıllarca aynı inancı aynı kaderi paylaştığımız güzel ülke Somali ve bu ülkeye bu hizmetleri götürenlere selam olsun.

Başkent Mogadişu’da bana sımsıkı sarılan bir yaşlı amca şöyle demişti. ‘’ biz a o kadar yakınız ki senin ve benim dedem aynı ülkenin vatandaşıydı. İkisi de Osmanlıydı’’