Birçok zorlu süreçten oluşan Milli Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü sınavı dün yapıldı.

Bu karmaşık ve zorlu sürecin ilk basamağı olan yazılı sınava giren eğitimciler artık sınav sonucunu öğrenme heyecanı yaşayacak.

Öncelikle şunu belirtelim ki sınava yoğun bir ilgi oldu. Milli Eğitim Bakanlığının kendi personeline yönelik olarak yapmış olduğu sınavlara eğitimcilerin bu kadar ilgi göstermesi pek rastlanan bir durum olmadığından bunun sebepleri üzerinde durmak gerekiyor.

Şube müdürlüğü sınavına benzer bir süreci okul yöneticiliğinde, okul müdür ve müdür yardımcılığı görevlendirmelerin de işleten bakanlık aynı ilgiyle karşılanmadı.

 Yeterli başvuru yapılmadığından şartların esnetildiği bu sınavlara eğitimciler pek rağbet göstermedi.

O halde sorulması gereken soru: Eğitimciler niye şube müdürlüğü sınavına bu kadar ilgi gösterirken okul yöneticiliğine mesafeli duruyor.

Okul yöneticiliğinin ikinci görev olarak yapılıyor olması

Öğretmenlikten okul yöneticiliğine geçince hizmet sınıfının değişmemesi

Okul yöneticiliğinin ücretinin tatmin edici olmaması

Özlük ve mali haklarında yeterli düzenlemelerinin yapılmaması

Bu şekilde daha da uzatılabilecek sorunlar listesinin olması eğitimcileri okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı gibi eğitim öğretim için çok önemli olan görevlerden uzaklaştırmaktadır.

Bir de işin içine veliler ile olan iletişim ve şikayet hatlarının her gün yöneticileri gereksiz yere meşgul etmesi durumları da girince maalesef eğitim yöneticiliği işi gün geçtikçe cazibesini kaybetmektedir.

Bu sorunların hepsi ile boğuşurken bu ülkenin çocuklarına hizmet etmenin bilinci ile hareket eden ve bu motivasyon kaynağı ile işlerini yürüten eğitim yöneticilerini yukarıda bahsedilen sorunlardan daha çok üzen olay ise üst yöneticilerin bu sorunlara ilgisiz kalmaları ve okul yöneticilerine sahip çıkmamalarıdır.

Bir eğitimci okul müdürü veya okul müdür yardımcısı olunca iş yükü artmakta ancak mali, özlük ve sosyal haklarında hiçbir ilerleme olmamaktadır.

Şube müdürlüğünde ise artan sorumlulukla birlikte özlük hakları ve statü konusunda iyileşmeler söz konusu olduğundan eğitimciler bu göreve ilgi göstermektedirler.

Kariyer basamakları planlanırken okul yöneticiliğinin daha cazip hale getirilmesi, okul yöneticiliğine ilginin artırılması rekabet ortamı oluşturacak, bu da okulların eğitim öğretimine olumlu yönde etki yapacaktır.

Eğitim yöneticiliği yazılı sınav ve mülakat süreçlerinin çok uzun olması da ayrı bir sorun oluşturmaktadır bu stres ile dolu uzun zaman diliminde harcanan enerji eğitimcileri yıpratmakta ve işlerini olumsuz etkilemektedir.

Örneğin dün yazılı sınavı yapılan şube müdürlüğü sınavının sonuçları en az 15 gün sonra yayınlanacak sonuçlar açıklandıktan sonra mülakata girmeye hak kazananlar yine uzun ve zorlu bir mülakat süreci yaşayacak, o da bittikten sonra tercih aşamasında hangi kurumların münhal olduğun konusu gündeme gelecek ve bu süreçte yaşananlar oldukça yıpratıcı olacaktır.