Ramazan ayının sonuna doğru dikkat çekici bir anket sonucu yayımlandı. MAK araştırma şirketi tarafından 12-18 Haziran tarihleri arasında Türkiye genelinde yapılan “TÜRKİYE'DE TOPLUMUN DİNE VE DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI” konulu araştırmanın çarpıcı / düşündürücü sonuçları üzerinde yeterince durulmadığı kanaatindeyim. Toplumun geleceği açısından ürkütücü olduğunu düşündüğüm araştırma sonuçlarını özet olarak nazar-ı dikkatinize sunmak istiyorum.

“Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz?” şeklindeki soruya yıllardır % 99’u Müslüman diye ifade ettiğimiz toplumun % 86’sı “Evet, Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyorum”, derken aynı soruya; “Evet, Allah’ın sadece varlığına bizi yarattığına inanıyorum ama her şeye karıştığını karışacağını düşünmüyorum” diyen literal anlamda DEİST diye ifade edilebileceklerin oranı % 6, "Hayır, Allah’a inanmıyorum" diyerek ATEİST olduğunu ifade edebileceklerimizin oranı % 4, farklı çekincelerle bu soruya "Cevap yok / Kararsızım" diyenlerin oranı % 4 olarak değerlendirilmiştir.

“Kur'an-ı Kerim ve diğer kitapların vahiyle geldiğine inanıyor musunuz?” sorusuna katılımcıların % 76’sı “Evet, inanıyorum” derken, “Hayır, inanmıyorum” diyenlerin oranı % 14.

“Evinizde Kur'an-ı Kerim var mı, düzenli aralıklarla okuyor musunuz?” sorusuna toplumun % 25’i Evet, “evimizde Kur'an-ı Kerim var ve düzenli aralıklarla Kur'an-ı Kerim okuyoruz” cevabını verirken, “Evet, evimizde Kur'an-ı Kerim var ama pek okuduğumuz söylenemez” diyenlerin oranı % 32, Hayır, “evimizde Kur'an-ı Kerim yok” diyenler % 33.

“Peygamberlere inanıyor musunuz? Hz. Muhammed (SAV) sizin için her anlamda örnek alınacak rol model / örnek insan mıdır?” sorusuna katılımcıların % 63'ü “Evet, Peygamberlere inanıyorum ve ama benim için her anlamda rol modeldir” derken, % 20’si “Evet, Peygamberlere inanıyorum ama bazı konularda örnek alsam da her konuda Hz. Muhammed (SAV) örnek alınacak rol model / örnek değildir” cevabını veriyor. “Hayır, Peygamberlere inanmıyorum” diyenlerin oranı % 9.

“Kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanıyor musunuz?” sorusuna araştırmaya katılanların %55’i “Evet, kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanıyorum” derken, % 15’i “Evet, kadere inanıyorum ama insan kendi kaderini kendi yapar” diyerek aslında ehl-i sünnet çizgisinin ötesinde Mutezile Mezhebi’nin anlayışına kaymış, “Evet, kadere inanıyorum, çünkü insanın zaten hiçbir iradesi yok” diyen % 15 de Cebriye diye tarihte bilinen başka bir itikadi alana savrulmuş görülmektedir. İmanın altı şartından biri olan kadere imanı reddeden “Hayır, kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanmıyorum” diyenlerin oranı %10.

“Öldükten sonra dirileceğinize ve bu dünyada yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinize inanıyor musunuz?” Şeklinde AHİRET İNANCI konusunda toplumsal algıyı anlamaya yönelik soruya araştırmaya katılanların % 73’ü “Evet, öldükten sonra dirileceğime ve hesaba çekileceğime inanıyorum” diyerek inandıklarını ifade ederken, aynı soruya katılımcıların % 10’si “Evet, öldükten sonra dirileceğime inanıyorum ama hesaba çekilmeye inanmıyorum” derken, “Hayır, Öldükten sonra dirileceğime ve bu dünyada yaptıklarımdan hesaba çekileceğime inanmıyorum” diyenlerin oranı % 9.

“Kur'an'ı Kerim'i Arapça hattından okuyabiliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların % 32’si EVET, % 54’ü HAYIR derken, % 14 bu soruya kararsız / görüş yok demektedir.

“Herhangi bir Kur'an Kursu'na eğitim almak amacıyla gittiniz mi?” sorusuna, EVET diyenlerin oranı % 25, HAYIR diyenlerin oranı % 65, kararsız / görüş yok diyenlerin oranı ise % 10.

“Kuran-ı Kerim'in Türkçe mealini hiç okudunuz mu?” sorusuna katılımcıların % 17’si EVET, % 60’ı HAYIR, % 23’ü ise kararsız / görüş yok şeklinde yaklaşım sergiliyor.

“Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını hiç okudunuz mu?” sorusuna ise katılımcıların % 23’ü EVET, % 65’i HAYIR demektedir.

“Camiye / mescide hangi sıklıkta gidiyorsunuz?” sorusuna “bayramdan bayrama” diyenlerin oranı % 12 iken, Cuma namazları ve bayram namazları, bir de kandil günlerinde diyenlerin oranı % 32, “zaman zaman vakit namazları dahil camiye gidiyorum” diyenlerin oranı % 13, “hiç gitmiyorum” diyenlerin oranı % 30…

“Ramazan ayında oruç tutuyor musunuz?” sorusuna “EVET, tüm ramazan boyunca oruç tutarım” diyenlerin oranı % 45, “EVET ama tüm ramazan boyunca değil ramazanın bir kısmında oruç tutarım” diyenlerin oranı % 25, “HAYIR, hiç tutmam” diyenlerin oranı % 20.

“Hangi sıklıkta namaz kılıyorsunuz?” sorusuna katılımcıların % 22’si “5 vakit namaz kılıyorum” derken, % 26’sı “arada vakit namazları kılarım ama cumaları ve teravihleri ve bayram namazlarını tam kılarım”,  % 24’si de “arada cuma namazlarını, teravihleri ve bayram namazlarını kılıyorum” derken, “hiç namaz kılmıyorum” diyenlerin oranı % 22.

Topluma karşı ertelenemeyecek bir sorumluluğumuz olduğu bilinciyle, “bu gidiş / savruluş nereye?” diye uzun uzun düşünmemiz gerekir.

Başta İlahiyat Fakülteleri, Diyanet, İmam Hatip Okulları, topluma din hizmeti veren vakıf ve dernekler, sivil toplum kuruluşları, ilahiyatçılar, imam-hatipler, eğitimciler olmak üzere sorumluluk mevkiinde olanlar, tebliğ derdi taşıyanlar bu sonuçları dikkatle okumalıdır.

Omuzlarımızdaki yükün ağırlığının farkında olarak daha fazla gayret ve çaba sarf etmeliyiz diye düşünüyorum.

Gayret bizden, tevfik / hidayet / netice Allah’tan…