Canlılar içerisinde aşağıların aşağısından yukarıların yukarısına yükselecek tek varlık insandır.Bu kabiliyetini eğitim ve öğretimle kazanır.Anne karnında başlayan hayat serüveni kendini gerçekleştirmeye kadar gidebilir.Fakat hayatın ilk yıllarında daima başkalarına muhtaçtır.Bu bağımlılık giderek bağımsızlığa dönüşür.Gün gelir içinden çıktığı aileyi eleştirir,kabını beğenmez. İnancımıza göre herkes fıtrat üzere saf ve temiz olarak dünyaya gelir.Doğduğu, doyduğu ve içinde yaşadığı çevre iyi ve güzel şeyler yanında  birtakım olumsuz davranışları da çocuğa bilmeden,fark etmeden kazandırır.İyi niyetle her can herkesin farkında olmadığı yanlışları öğrenir.Hatta bazen ömrünü bu yanlışları savunmakla,doğruya savaş açmakla geçirir.Vücudunun herhangi bir uzvu gibi düşüncelerde değişmezleşir.Alın size günümüz insanının kısa bir tasviri.

            Son yıllarda ülkemizde özürlü ve engellilerimiz adına çok güzel gelişmeler yaşandı. Yapılanlar yeterli demek doğru olmaz ancak aynı duyarlılığı üstün zekalılar için maalesef göremiyoruz.Daha yakın zamana kadar engellilerini gizlemeye çalışan bir anlayış varken şimdilerde engelli çocukların olması adete istenen bir hal oldu.Rehberlik araştırma merkezlerinden ve doktorlardan engelli raporu almak için amansız bir yarış başladı.Neden olmasın ki?Engelli çocuklar devletin koruması altında.Çocuğa da bakana da ayrı ayrı maaşlar ödeniyor.Eğitim derseniz var,servis derseniz var.Keşke daha fazlası yapılabilse şahsen daha çok mutlu olurum.Yine engelliler için iş yerlerinde kontenjan ayrılması,devletin sınavla atamalar yapması gelişen Türkiye’nin yeni yüzü olarak görülüyor.Bunlara hiçbir itirazımız olamaz.

            Dünyada normal dediğimiz ve çoğunluğu oluşturan bireyler natifi olan okullarda eğitim ve öğretimlerini sürdürürken parlak zekalı, süper zekalı ya da kısacası üstün zekalılarımızı yetiştirmek için maalesef yeterli kurumumuz mevcut değildir. Bilim sanat merkezleri gerek kontenjanları ve gerekse sayıları itibariyle ülkemizdeki talebi karşılamaktan çok uzaktır.Hatta büyük şehirlerimizde açılmış Üstün zekalı çocuklara yönelik özel okulları da içine kattığımız da bile  çok çok gerilerdeyiz.Gelişmiş ülkeler insan kaynakları konusunda tüm imkanlarını seferber etmişken bizim üstün yeteneklilere yeterli imkanı sunamayışımızın sebebi  art niyetli değilsek öngörüsüzlük mü,vurdumduymazlık mı veya sizce ne olabilir? Süper beyinler sayesinde çağımızda hayatımızı kolaylaştıran binlerce buluşlar gerçekleşti.Cihanın en güzel memleketinde dört mevsimin her güzelliğini yaşadığımız bu coğrafyada içimizden çıkan ve çıkacak üstün zekalı çocuklara olan görevimizi yapmadığımızı düşünüyorum.Biz onlara uygun iklim kuramazsak onlarda göçmen kuşlar misali kendilerine yeni diyarlar arayacaklardır.Bakın başka ülkelerde kendini gösterme imkanı bulan yüzlerce insanımız başkaları adına iş yapmaya devam etmektedir.

            Modern dünya farklılıklar üretenleri keşfetme arayışı içindeyken bizimkiler hepimizi birbirimize benzetmek için var gücüyle çalışıyorlar. Aynı tip düşünen,aynı tip üreten en küçük farklıkta afallayıp kalan bir nesil yetiştiriyoruz.Aykırı tipleri alt etmek için yapılmadık iş bırakmıyoruz. “Farklı olma, bizim gibi ol” felsefesi ile Pavlov’un şartlı tepki, şartlı refleks tezine uygun belli uyarıcılara belli tepkiler vererek yaşayan zavallı tipler yetiştirdik.Malkom x’in “Gözlerimizi oymuşlar, göremiyoruz diye şikayet ediyorlar” dediği bir çağdayız.Yeraltı ve yer üstü tüm zenginliklerden daha fazla önemli olan beyinlerin medeniyetimiz doğrultusunda doğduğu ve doyduğu topraklara ve tüm dünyaya hizmet etme imkanını sağlamamız gerekmektedir.İnsanlık düşman üreten ve onunla mücadeleyi varlık-yokluk olarak gören batının ve batılın elinde oyuncak olmaktan çıkacaksa bu bizdeki dahilerin bizdeki kültür mirasını özümseyerek geleceğe taşımasıyla gerçekleşecektir.Zenginliğimize iyi sahip çıkalım.Bizim sahip çıkmadığımız her değere sahip çıkan başka uluslar kendi silahımızla bizi vurmaya devam edecektir.([email protected])