TEOG sürecini ibretle izliyor ve yaşıyoruz.

Sistem birçok sıkıntılarla da olsa yürüyor.

Yürümesi MEB bürokrasisini haklı bulduğumuz anlamına gelmiyor.

Ekranlara çıkıp “kimse okulsuz kalmayacak, her öğrenci mutlaka bir okula yerleştirilecek” sözü uygulama sahiplerinin kelamı olmamalıydı.

Onun yerine yaşanan sıkıntıların nedenlerini izah edici, e biraz da hataları kabul edici açıklamalar yapılmalı.

Onca hatayı kabullenmeme ister istemez bakanlık mensuplarını kibirli bir havaya sokuyor. Vatandaş böyle durumlarda hemen hükümet aleyhinde atıp tutuyor. Şık olmayan manzaralar yaşanıyor.

Hiçbir mazeret istemediği halde bir kimsenin çocuğunun imam hatibe kayıt edilmesinin gerekçesi olmamalı.

İşimize karşı azami titizliği göstermemiz gerektiğini ayrıca belirtmeye ihtiyaç yok sanırım.

Şimdi de TEOG sisteminin üniversite giriş sınavlarına uyarlanacağından söz ediliyor.

Umarım bu gelişme “sınav şehveti”ne mensup birilerinin kafasından çıkmış değildir.

Aksi takdirde yandı gülüm keten helva!

***

 

Okullarımız bu günlerde sıkıntılı.

İdari belirsizlikler işlerin aksamasına sebebiyet veriyor.

Müdür var mı yok mu belli değil.

Bazı okullarda müdür ve muavinlerin yerinde olması sizi yanıltmasın.

Durumu belli olmayan müdürler, ne olacağı belli olmayan müdür yardımcıları çok sıkıntılı.

Aslında şimdiden ders programları yapılmış olmalıydı.

Durumu netlik kazanmayan müdür yardımcısı olaya el atmıyor.

Velhasıl sıkıntılar sıkıntıları doğuruyor, çivi çiviyi söker misali.

***

Seminerler seminer havasını tam yakalayamadıysa da sürüyor.

Meslekte yeni olan arkadaşların heyecanını görmek insanı sevindiriyor ve gelecek adına umut aşılıyor.

Çok özverili ve donanımlı genç arkadaşlar meselelere azimle eğilip çözüm örnekleri arz ediyorlar.

Bu güzel gözlemlerimin yanında can sıkıcı motivasyon kırıcı gelişmeleri de müşahede ettim.

Geçmiş yıllarda benzer çalışmalarda özenle dile getirdiğimiz bazı problemler hala yerinde duruyor. Bu durum insanda ister istemez şöyle bir kanaat oluşmasına sebep oluyor:

Acaba çalışmalarımız üst makamlara ne ölçüde ulaşıyor?

Çalışmalarımız ne ölçüde dikkate alınıyor?

Mesela ilk defa bu sene okunacak 5. Sınıflar Kur’an-ı Kerim ders kitabına baktık, inceledik.

Göze çarpan bir değişiklik göremedik.

***

Sözü fazla uzatmadan söyleyelim.

Seminer çalışmaları faydalı ve devam etmeli.

Bu çalışmalar olmasaydı okulda oturup oturup imzaları atacak ve evimize dönecektik.

Kaldı bir haftamız.

İşin başındaki arkadaşlarımız ellerini çabuk tutup hazırlıkları tamamlamak zorundalar.

Tüm meb personeli yeni yıla hazır hale gelmeliyiz.

Aksi takdirde kervan yolda düzülecek biz Türklerin âdeti olduğu veçhile.