Öğretmenler salgından nasıl etkilendi, hangi sorunlarla karşı karşıya kaldılar, nasıl çözümler buldular? Koronavirüs salgını sürecinde öğretmenlerin yaşadıkları "Zor Zamanlarda Öğretmen Olmak" adıyla raporlaştırıldı. Rapor, 6 dile çevrildi.
Çalışmayı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Dinç ve Klinik Psikolog Gülcenur Dinçer yürüttü. Üsküdar Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 10 öğretmen ile görüşüldü.

"Zor Zamanlarda Öğretmen Olmak" çalışmasıyla, öğretmenlerin salgın dönemindeki problemleri ve kazanımları ele alındı.

10 öğretmenin salgın deneyimleri raporlaştırıldı

Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Dinç, pandemi döneminde öğretmenlerin sorumluluklarının arttığını söyledi: 

"Öğretmenlerin ders verme sorumluluğu var. Bunun ötesinde yeni teknolojileri öğrenme ve adapte olma sorumluluğu var. Üçüncüsü çok sayıda çocuk evde kaldı ve kendi çocukları da evde kaldı. Onları adapte etme meselesi var. Dördüncüsü de kendi akrabalarından ya da çevresinden hastalık yaşama riski veya tecrübesi var.

Bir öğretmenimiz 'Biz çocukların ağlayıp ağlayamadığını kontrol edemiyoruz, onlara dokunamıyoruz, duygu durumunu anlayamıyoruz' dedi. Yine online eğitime bağlı çocukların hayatına dokunmak ile ilgili duydukları aşk çok önemliydi."
Öğretmenler, ailelerin ilgisinden memnun, yanlış algıdan rahatsız

Öğretmenlerin pandemi döneminde yaşadıkları zorluklardan biri de yanlış bir algı. Öğretmenler itibar kaybı yaşadığını düşünüyor. Az çalıştıkları ithamından da rahatsızlar. Memnun oldukları ise ailelerin çocuklarının dersleriyle daha ilgili olması.

Salgında öğretmenlerin en büyük kazanımı ise teknolojik bilgi ve becerilerini geliştirmek, eğitimde yeni metotları denemek. Aileleriyle daha fazla vakit geçirmeleri ise en önemli destekleri.

Dünyadaki tüm öğretmenlerin yararlanması amacıyla 6 dile çevrildi

Raporun dünyadaki öğretmenlere yol göstermesi amaçlanıyor. Bunun için rapor dijital ve basılı hale getirildi, 6 dile çevrildi.