Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), 2021 yılı 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması için ön başvuruları almaya başladı ancak en az 60 bin atama bekleyen on binlerce öğretmen bu sayı memnun etmedi. Çünkü geçtiğimiz yıllara göre branş bazında kontenjanların düşürülmesi nedeniyle binlerce öğretmen kontenjan dışı kaldı ve atanma ihtimali ortadan kalktı. Branş bazında kontenjan sayılarının düşmesi ile atama ihtimali kalmayan İzmir’deki 4 öğretmen adayı, kendileri gibi mağdur durumda olan binlerce öğretmen arkadaşı için MEB’e seslendi. Büyük bir mağduriyet yaşayan ve emeklerinin karşılığını bir türlü alamayan atanamayan öğretmenler, kontenjanların artırılarak ek 20 bin öğretmen atamasının yapılmasını istiyor. Atanamayan öğretmenler ayrıca ücretli öğretmenlik konusunun tüm öğretmen adaylarının sıkıntısı olduğunu söyledi.

Coğrafya dersi değersizleştirildi

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliği’nden 2017’de mezun olan Cuma Eroğlu, 20 bin kontenjanını çok az olduğunu ve ikinci bir 20 bin atamanın yapılması gerektiğini belirterek, “Duyuruda 83 branş var.  Bizim alanımızda her yıl 140 kişi alınırdı. 650 bin yeni lise öğrencisi kayıt yaptırdı. Lise branş öğretmenleri ihtiyacı arttı. Buna rağmen 219 kontenjan ayrıldı. 9. ve 10. sınıflarda coğrafya zorunlu ders ama 11. ve 12. sınıflarda seçmeli okutuluyor. Coğrafya öğretmeni olmayınca öğrencilere farklı branşlara yönlendiriyor. Coğrafya dersi tüm lise kademesinde zorunlu olmalı. Coğrafya temel bilim olmasına rağmen değer verilmiyor. Üniversite giriş sınavı TYT ve AYT var, TYT’de 5 soru çıkıyor. Coğrafya dersinin değersizleştirildi. Doğal afetler dersi gelmeli ve bu dersi coğrafya öğretmenleri anlatmalı.  Atanmak için KPSS’de 83 üzeri puanlar yetmiyor. Bunların temel sebebi 20 bin kontenjan olması. Coğrafya bizim için çok önemli. Çevremizde olup bitenler coğrafyanın konusu ve etrafımızda ülkelerde olup bitenler bizi etkiliyor. 81.02 puanla 350. sıraydım” dedi.

Kontenjan düştü, kontenjan dışı kaldı

Uşak Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü 2018 mezunu Elif Kanbay, 3’üncü defa sınava girdiğini hep kıl payı atama puanlarının dışında kaldığını söyledi. Bu yıl ise hiç beklemediği şekilde kontenjan dışı kaldığını belirten Kanbay, “Öğretmen olarak atanmak için P121 puanına ihtiyacımız var. Benim puanım 81.33’tü. Bunun için 3 sınava giriyoruz. Şu andaki sıralamam 1171. Geçen yıl Haziran 2020’de verilen kontenjan 1373, bir önceki yıl ise 1200 küsurdu. Bir anda kontenjan 1004’e düştü. Arada 369 kişi fark var ve ben sırlamanın dışında kalıyorum. Geçen yılki rakamlara göre sıralamanın içindeyim. En büyük şikayetimizi kontenjanların branş bazında azalmış olmasıdır. 20 bin alım geçen yıllara oranla aynı kontenjanı vermedi. MEB okullarını baz alırsak rehberlik için 5 bin ihtiyaç var. 5’te bir alım olacak. Her okulda psikolojik danışman maalesef yok, bu olmalı. Çağdaş eğitim hayatında bahsediyorsak bunu okullarımızda sağlamalıyız. Bir okulda psikolojik danışman varken aynı danışman kadrosu olmadığı halde görevlendirmeyle gitmek zorunda kalıyor. Kendi okulunda 3 gün görev yapıyorsa görevlendirmedeki okulunda 2 gün görev yapıyor. Bu yıl sına giren PDR branşındaki öğrenci sayısı 20 bin. Biz zaten bu sayıyı kendi içimizde karşılayabilecek şekildeyiz. 75 net yapan meslektaşımın atanamama ihtimali var. Çünkü kontenjana giremiyor. Aynı şekilde 75 alan netim var. 68.25 net yaptım ama atanamayacağım. Ben elimden gelen en iyisini yaptım, MEB adına yapabileceğimiz en iyi netleri yaptık ama kontenjanlar düştü. Biz hak ettiğimiz şeyi istiyoruz” dedi.

Öğrendiğimi öğretemiyorum

Süleyman Demirel Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Öğretmenliğinden 2019’da mezun olan Egemen Yavaş, “Bizim açık sayımız 1600 civarında. 5 ve 6. sınıflara zorunluyuz. Lisede de 9 sınıfa bilgisayar dersi zorunlu oldu. Ama bizim kontenjanlar artmadı tam tersine çok büyük düşüş yaşadı. Şu an bize ayrılan kontenjan 50. Bilgisayar öğretmenlerine 19 alan giriyor ve sıralamamız çok değişiyor. Bilgisayar mühendisleri ayrıcalıklarından dolayı bizim önümüze geçebiliyorlar. Biz sadece ortaokulu seçebiliyorduk onlar ise meslek lisesi. Şimdi ortaokulu da seçebiliyorlar. Mesela 200 kişi alınacaksa 150’si bizim alanımızdan 50’si mühendis olanlardan oluyor. Mühendislerin 20’si ortaokulu seçerse bizim kontenjan 130’a düşüyor onların 70 oluyor. Onlar önümüze geçtiği için bizim atanmamızın önü kapanıyor. Meslek lisesi olmamıza rağmen meslek lisesine atanamıyoruz. Öğrendiğim bilgiyi öğretemiyorum. Biz eğitimini 4 yıl alıyoruz onlar KPSS çıkmış soruları çözerek önümüze geçiyorlar. 7 ve 8’lerde seçmeliyiz. Zorunlu olmalı. Bilgisayar açma kapamasını bilmeyen çocuklar ve öğretmenler var. Uzaktan eğitim dönemimde bilgisayar öğretmenliğinin eksikliği ortaya çıktı. Okullarda bilgisayar laboratuvar yok. Bırakın köy okullarını merkezdeki okullarda bile yok. İkinci defa sınava girişim. Alan olmadığı için taban puanı çok yüksek 84.87 puan aldım 19 alanda 236. Ama atanamıyorum. Geçen yıl 384 kontenjan verildi. Bu yıl 50’ye düşürüldü. 50’nin içerisinde olsam bile atanamama ihtimalim var. Bir bilgisayar öğretmeni 3 okula gidiyor ders vermek için. Ders saatine dolmadığı için 3 farklı okula gidiyoruz. Bu okullar birbirinden çok uzak oluyor dersler de aynı gün olabiliyor. Sadece Urfa’da 60 açık var ama Türkiye genelinde 50 kişi atanacak. Bölümümüz çok geniş. Bizi atayın çocukları yeni şeyler öğretelim. Dijital etik konusunu da bizler çocuklara öğretiyoruz. Bizi teknik servis gibi kullanıyorlar. Bunları yapmazsak mobbing uygulanıyor. 

Sanatçı diploması var, kadrosu yok

2019 Afyon Kocatepe Üniversitesi Müzik Öğretmenliği mezunu Ferdi Donat ise, “En büyük sıkıntımız sınıf öğretmenlerimiz derslere girmesi. Bu yüzden bizim kontenjanlarımız düşüyor. Bu sene bizim kontenjanda küçük bir artış oldu tatmin edici değil. Çünkü önceki yıllarda çok daha yüksek oluyordu. Mevcut açığa göre çok düşük kontenjan. 3-4 yıldır 347 kontenjan veriliyordu. Müzik öğretmenliğinde ortaokul ve lisede 2700 açık gözüküyor. Sınıf öğretmenlerinin derse girmediğini varsayarsak daha yüksek açık var. Emeklilik yaşı gelmesine rağmen emekli olmayan müzik öğretmeni sayısı çok fazla. Gelişen müzik artık oturarak gitar çalmak değil. Sadece normal üniversite sınavıyla değil aynı zamanda yetenek sınavına da girdik. Ülkemizde sanata değer veriyoruz deniyor ama biz bunların yansımasını göremiyoruz. Sınıf öğretmeni müzik dersinden anlamaz. Çünkü biz kulak testlerinden geçiyoruz. Öğrencinin hangi müziği seçeceği konusunda dersler alıyoruz. Müzik dersi müzik dinlemekten ibaret değil. Bir çocuğun keşfedilmesi için konunun uzmanı olması gerekir. Ortaokulda müzik dersinin bir saat olması doğru değil. Sanata önem veren bir ülkeysek bu bir saat olmamalı. Aynı zamanda müzisyeniz devlet sanatçıyız. Sanatçı diploması var ama bana açılan kadro yok” diye konuştu. 

KENAN YEŞİL - (yenibakis.com.tr)