Zorunlu Hizmet Muafiyeti isteyen öğretmenlerin duyulmayan sesine ses olmaya devam edeceğim.

Pandemi dolayısıyla Bakanlığımız pandemi dolayısıyla yaşanan ağır koşulları hafifletmek için her sese kulak verirken, zorunlu hizmet muafiyeti talep eden öğretmenlerimizin seslerine de kulak vermesini umuyorum. Aylardır her platformda seslerini duyurmak isteyen, muhatap arayan bir kitle var ama ne yazık ki ne bakanlık ne sendikalar bu öğretmenlerin talepleriyle ilgili hala bir adım atmış değil. Ve maalesef birkaç cılız sesin dışında sendikalar da kör-sağır-dilsizi oynuyor.

Zorunlu hizmet muafiyeti bekleyen öğretmenlerimiz kendi çabalarıyla seslerini sosyal medyada duyurmaya çalışıyorlar. Ben de nacizane öğretmenlerimizin haklı taleplerini gündemde tutmaya çalışıyorum. Bu talepler bir bir sıralanırken mağduriyetlerin, çekilen sıkıntıların görmezden gelinmemesini ve bakanlığımızın cefakar öğretmenlerimizin taleplerine karşı kayıtsız kalmamasını diliyorum.

Hem konuyu gündemde tutmak, hem de bu öğretmenlerimiz neden bir zorunlu hizmet affı istiyor bunları tekrar kamuoyu ile paylaşmak adına bu öğretmenlerimizin haklı taleplerini tekrar sizlerin takdirine sunuyorum.

1- 1990, 1998, 2000 ve 2010 yılında olmak üzere daha önce 4 kez çıkarılan zorunlu hizmet muafiyeti; Milli Eğitim Bakanlığında teamül haline gelmiştir. Ancak 2010 yılında çıkan affa göre 06.05.2010 dan önce başlayan öğretmenler muaf olmuştur. 2020 yılında zorunlu hizmet muafiyeti hakkaniyet açısından gelmelidir ve 06.05.2010 dan sonra atanan kadrolu öğretmenler de bu haktan yararlanmalıdır.

2- Öğretmenlerimizin bir kısmının pandemiden dolayı eşleri işlerinde iflas etti, çalıştığı kurumdaki işinden çıkarıldılar ve bu yüzden zorunlu hizmet erteleme evraklarını kurumlarına sunamıyorlar.

3 -Birinci derece yakınları için sağlık özrü ile tayin istemek durumunda kalmış, özrü ortadan kalkan acılı öğretmenlerin aile bütünlüğünün bozulmaması için muafiyet gerekliliktir.

4- Anne /babaları veya engelli çocuğu olan öğretmenler her yıl hastanelerde sağlık kurullarında gerekli evraklar için sıkıntılar çekiyor ve bu yıl pandemiden dolayı bu daha da zorlaştı. Her bir madde binlerce öğretmenin sesi, her bir madde haklı bir talep.

Şimdi bu öğretmenler ne istiyor?

Öncelikle bakanlarının bu haklı taleplerine karşılık vermesini onları öncelikle dinlemesini Sonra her konuda mangalda kül bırakmayan sendikalarının kendilerini sahip çıkmasını ve bu taleplerini muhattaplarına iletmesini istiyor. Ortada görünün mevcut bir sorun var ve bunun biran önce çözülmesi istiyorlar ki mesleklerine odaklanıp stressiz gelecek kaygısı olmadan görevlerini mutlu huzurlu bir şekilde yapabilsinler.

Hamdi ELMALI

Eğitim Yöneticisi-Yazar