Ajanskamu-Özel Haber


Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın babasının ölümü ilgili verdiği demeçler arasındaki çelişkiler gündemden düşmedi. Sosyal medyada mizahi tepkilere konu olan demeçlerdeki çelişkiler çok sayıda caps’e de ilham kaynağı oldu. İşte bunlardan bazıları:
- Babamı uzaylılar öldürdü.
- Babamı Ersun Yanal Öldürdü.
- Babamı Trump öldürdü.
- Babam ölmedi, öldürüldü.

Kamuoyu, Ahmet Özal’ın artık bir karara varmasını beklerken dün ıspanaktan zehirlenme haberleri gündeme düşünce Eyvah! Sesleri yükseldi. Yine Ahmet Özal’ın aklına babasıyla ilgili bir şeyler gelmesin… Neyse ki gelmedi!

O’nun aklına gelmedi gelmesine de; şimdi nur topu gibi başka Ahmet’lerimiz oldu.
1 Nolu Ahmet, 2 Nolu Ahmet, … 4 Nolu Ahmet, İzmirli Ahmet, Ankaralı Ahmet… Ahmet oğlu Ahmetler

Gün geçmiyor ki: Bu Ahmet’ler den, Ziya Selçuk’a yönelik bir suç isnadı gelmesin... Bunlardan bazılarına bir göz atacak olursak.

İddia 1: İzmir’de Rotaryenler ile protokolü Ziya Selçuk imzaladı!
Rotary Dernekleri ile yapılan çalışmaların kökü 1956’lı yıllara dayanıyor. Yıllardır bu dernekler tarafından ülkenin değişik şehirlerinde onlarca okul yapıldı. Yusuf Tekin’in müsteşarlığı döneminde de müsteşar yardımcısı Hilmi Çolakoğlu imzasıyla illere yazı gönderildi.

Geçtiğimiz haftalarda da İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Uluslararası Rotary 2440. Bölge Federasyonu’nun İzmir Bölgesi ile 27 okulda yürütülmek üzere ‘Rotary Okulda’ projesi kapsamında bir protokol imzaladı. Bu protokolün basına yansımasının akabinde İzmir İl Milli Eğitim Müdürünün muhafazakâr kimliğine bu protokolü yakıştıramayan yarenleri ‘olsa olsa’ tezinden hareketle olayı mahalleden olmayan Milli Eğitim Bakanına yıkmaya çalıştı. Çünkü; mahalle dışından olduğu için bu elbise Bakan Bey’e daha rahat otururdu. Bu nedenle gerek Bakanlığın gerekse protokol imzaladığı iddia edilen Bursa İl Milli Eğitim Müdürünün, ‘Bu konuda Bakanlığın bir talimatı olmadı.’ açıklaması görmezlikten gelinerek Ziya Selçuk’a suç isnadı devam etti.

İddia 2: ETCEP’i Ziya Selçuk yaptı!
ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi) Nabi Avcı’nın Bakan, Yusuf Tekin’in de müsteşar olduğu dönemde yönetmeliğe konuldu.
Bakanlık bu konudaki haberlere: ‘'Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi' Orta Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından 2014 – 2016 yılları arasında yürütülmüş ve tamamlanmıştır. Söz konusu projenin pilot uygulamaları da geçtiğimiz eğitim-öğretim yılı itibariyle tamamlanmıştır. Basından gelen talepler üzerine, Sayın Bakanımız yapılan pilot uygulamaların çıktılarını değerlendirmiştir. Bakanlığımızın gündeminde bu alanda devam etmekte olan bir proje yoktur.' açıklamasıyla açıklık getirdi. (Bahse konu tarihlerde Ziya Selçuk Bakan değildi.)
Burada Milat gazetesinden Ufuk Coşkun’a kulak veriyoruz:

Fatura neden Ziya Selçuk’a kesilmek isteniyor?
Benim itirazım odur ki; gerek ETCEP projesi gerekse mevzubahis ettiğimiz bu tür meseleler nedense son günlerde yeni Milli Eğitim Bakanı’na mal edilerek gündeme getiriliyor. Projeyi bizzat hayata sokan yetkililerden kimse bahsetmiyor. Sanırsınız bu küresel projenin mimarı Ziya Selçuk.

Bu konuda hassas olan samimi insanları tenzih ederim lakin ortada ciddi bir haksızlık/ahlaksızlık söz konusu.

Benzer bir hadise Cahit Zarifoğlu’nun kitabıyla da gündeme gelmişti/getirilmişti. Bakanlık, ETCEP projesiyle alakalı bir basın açıklaması yapmasına rağmen mevzu her geçen gün harlandırılıyor.

Gizli bir el, Ziya Selçuk’a ve Cumhurbaşkanımıza operasyon çektiriyor. Nedense operasyon çektirenlerin gündeminde ETCEP yok! Ve nedense bu mevzular, Ziya Selçuk’un “Liyakat esaslı yeni bir sistem inşa edeceğiz” demesinden hemen sonra patlak verdi. Sanırım birileri, kurdukları saltanatın yıkılmasından korkuyor.

İddia 3: Okullarda Yoga dersini Ziya Selçuk başlattı!

Google’da ‘devlet okullarında yoga’ ismiyle arama yaptırdığınızda karşınıza Sabah gazetesinden Safure Cantürk’ün 18.01.2012 tarihli ‘Yoga şimdi devlet okullarında’ başlıklı yazısı çıkıyor. Yazıda: ‘’ Milli Eğitim Bakanlığı, Uzakdoğu öğretisi yogaya kapılarını açtı. Özel kreşler arasında yaygın olan yoga dersi artık devlet okullarında velilerin talepleri doğrultusunda yapılabilecek. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öncesi ve ilköğretim okullarında özel yoga dersi verilmeye başlandı. Bakanlık yetkilileri, yoganın müfredatta olmadığını, ancak drama, müzik, jimnastik dersleri gibi velilerin talepleri doğrultusunda, okul yönetiminin de kabul etmesiyle özel yoga dersinin de verilebileceğini söyledi. Ankara'da Büyükhanlı Kardeşler İlköğretim Okulu'nda 46 öğrenciye yoga dersi veren Yoga Eğitmeni Fatma Yazar, büyükşehirlerde büyüyen çocukların da en az büyükler kadar hayatlarında stres ve yarış içinde olduklarını belirterek, yoganın çocuklara daha sakin olmayı, kendilerini güven duymayı öğrettiğini kaydetti.’’ İfadeleri yer alıyor.

Yoga çalışmalarına yönelik MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürlüğü tarafından 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı ikinci dönemini kapsayan ve öğrencilerin gönüllü katılım esası dikkate alınarak onay verilen 'Ece Vahapoğlu ile Çocuk Yogası' etkinliğinin izni de Ziya Selçuk döneminde iptal edilmiş oldu.

Ayrıca, Ziya Selçuk öncesinde Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünden giden talimatla çok sayıda halk eğitim merkezinde yıllardır yoga kursları açıldığı bilgisi de kayıtlarda mevcuttur.

İddia 4: Çanakkale’de Cahit Zarifoğlu’nun kitaplarını Ziya Selçuk toplattı!
Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün 26.03.2018 tarihli illere bir yazı göndererek genel müdürlüğüne bağlı okullarda kitap okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla kitap okuma etkinliği kapsamında öğrencilerin kitap okumasının teşvik edilmesini istedi. (Ziya Selçuk bu tarihte Bakan değildi.)
Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlığın resmî yazısına istinaden kitap okuma etkinliği kapsamında bir komisyon oluşturarak 24.05.2018 tarihinde 5 adet kitabın seçimini yaptı. Bu kitaplardan biri de Cahit Zarifoğlu’nun “Bir Değirmendir Bu Dünya” isimli kitabıdır. (Ziya Selçuk bu tarihte de Bakan değildi.)
Çanakkale’de Cahit Zarifoğlu'nun 'Bir Değirmendir Bu Dünya' isimli kitabının yasaklandığı iddia edilmişti ki: Durum daha sonra açıklığa kavuştu. Kitabının toplatılması ve yasaklanmasının söz konusu olmadığı, Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğünün kitap okuma etkinliğinin tavsiye kararıyla ilgili bir durum olduğu ortaya çıkmıştı. AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, yaptığı açıklamayla Bakanlık tarafından kitabının yasaklandığı iddiasını kesin bir dille yalanlamıştı.

Bütün bu iddialar bir yana, kuşu ölen çocuğa başsağlığına giden bir peygamberin ümmeti olduğunu iddia edenler; Bakan Bey’in hayvan sevgisini ve bu sevgiyi çocuklara aşılama isteğini ‘ti’ ye almaktan imtina etmediler.

Cumhurbaşkanımızın; ‘’Din Kültürü ve Kur’an dersleri boş geçiyor.’’ uyarısının altında yatan gerçek ise ne acıdır ki; din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri öğretmenleri ile imam hatip -meslek dersleri öğretmenlerinin müdürlük koltuklarını, gençliğin geleceğine tercih etmiş olmaları gerçeğidir. Bu konuda da konuşan olmadı.

Başka neler mi yapıyor Ziya Selçuk?
Dünya’da yapay zekanın konuşulduğu bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığı, milletin çocuklarının bu yarıştan kopmaması için ciddi çalışmalar yapıyor, müfredat ve programları çağın koşullarına göre güncelliyor. Türkiye’de eğitimin felsefesi konuşulmaya başlanıyor.
Bunun yanında Ziya Selçuk; klasik siyasetçi, bürokrat çizgisinin ötesinde bir insan olarak, Ziya Hoca olarak, köpek besliyor, şiir yazıyor, gökte uçan kuşa selam veriyor. Ara dönem tatili getiriyor, okul ziline kadar kendine dert ediniyor. Öğretmenlerle özçekim yapıyor. Çocuklarla ‘çak çak’ yapıyor. Önlük giyinip model oluyor. İl il bütün Türkiye’yi dolaşıp öğretmenlerle buluşuyor. Bu kadar günah yetmez mi?
Hele bir günahı var ki:
‘Sadece mülakata dayalı atamalara’ son veriyor.
‘Devlette süreklilik esastır’. Diyerek geçmiş dönemin günahlarını yutkunup sahiplenmiş oluyor.
Mahzar, Fuat, Özkan’ın şarkısı gibi; ‘Sen neymişsin be abi!’
Sahi! Bu Ahmetlerin babasını kim öldürdü?
Ahmet’ler de, cevap versin o zaman:
- Eğitimi katlederek çocuklarımızın geleceğini öldürenler kim?
- Eğitim camiasını kutuplaştıranlar kim?
- Haftalardır susup da konuşamayanlar, içimizde ölenler kim?
- Yargısız infazlarda kaybettiklerimiz kimler?

www.ajanskamu.net