Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Gazeteci Yazar Abbas Güçlü ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonuçlarını Abbas Güçlü açıkladı. İşte öğretmen atamalarının da sorulduğu o açıklamalar:

Uzun uzadıya sohbet ettik, istişarelerde bulunduk. Samimi miydi? Samimiydi. Açık ve net miydi? Olabildiğince! Her şey kendisinin kontrol altında olduğu izlenimi verdi mi? Hayır.

Okullar açılacak mı?

Okulların açılmasına kim karar verecek? Ankara mı, valiler mi yoksa Hıfzıssıhha Kurulları mı?

MEB sanki olup biteni uzaktan izliyor. Bakan Bey, hangi karar alınsa, bize hangi görev verilirse, onu layıkıyla yerine getiririz modunda!

Görünen o ki bu konuda son noktayı pazartesi yapılacak Bakanlar Kurulu’nda sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan koyacak!

Anladığımız kadarıyla, kırmızı kodlu illerde yani Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun, Rize, Tokat, Osmaniye, Adıyaman, Aksaray, Karaman, Sakarya ve Konya’da ne okullar açılacak ne de sınavlar yapılacak! Ama bu konuda da pazartesi yeni bir karar alınabilir!

Bazı illerde okulların açılışı sonraki günlere sarkabilir.

Iğdır, Batman, Muş, Şırnak ve Hakkâri gibi mavi kodlu illerde eğitimde normale dönülecek, sarı kodlu illerde de büyük ölçüde sorun yaşanmayacak. İstanbul’un da içinde bulunduğu turuncu kodlu illerde ise son sözü, Hıfzıssıhha Kurulları’nın alacağı kararlar doğrultusunda valiler söyleyecek. Devamına da yine onlar karar verecek.

LGS’de önemli değişiklikler!

Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) önemli değişiklikler söz konusu.

Kesinlikle bilgiye dayalı sorular sorulmayacak. Formüllü sorular olmayacak. Dil bilgisi kurallarından da soru gelmeyecek. Uzun metinli ve uzun paragraflı sorulara da yer verilmeyecek.

Peki, nasıl sorular sorulacak? Okuduğunu anlamaya ve muhakeme gücünü ölçmeye yönelik sorular olacak!

Peki, aynı kurallar üniversiteye giriş sınavları için de geçerli mi? Bakan Selçuk, “Bu bizim yetki alanımıza girmiyor” diye, bu konuda konuşmaktan özellikle kaçındı ama kendilerinin neden böyle bir uygulamaya gittiklerini onlara da anlatacaklarını dile getirdi.

Şişirilmiş notlar?

Pandemi nedeniyle hepten şişirilen notlar, liselere ve üniversiteye girişte ciddi anlamda haksızlıklara neden olacak! Bu konudaki tüm ayrıntıları bir bir kendisine anlatıp, ısrarla bu konuda ne yapılacağını sorduk. Liselere girişle ilgili farklı bir uygulama üzerinde çalıştıklarını ama açıklamak için erken olduğu söyledi. Üniversiteye girişte, eski ve yeni mezunlar arasında ortaya çıkacak haksızlıkları da ÖSYM’ye ileteceklerini dile getirdi.

Nedense Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) ve kolejlere ayrı yerleştirme yapılması konusunda topa hiç girmek istemedi! Girmedi de!..

Öğretmen atamaları

Yüz binlerce öğretmenin, ısrarla cevap beklediği soruya verdiği cevap enteresandı. Biz, “20 bin öğretmen atamasının devamı gelecek mi?” dedik, O da bir eğitimci olarak, “Kesinlikle evet, devamı gelmeli” dedi ama Bakan olarak, bütçe olanakları çerçevesinde bunun zor olabileceğini söyledi.

Öğretmenlerin, “Her şeye para bulunuyor da bize gelince mi yok?” şeklindeki serzenişlerini ise bu beni aşar dercesine yanıtsız bırakmayı tercih etti.

Tek tip öğretmenlik ne zaman gerçekleşecek, sözleşmeli öğretmenlerin aile bütünlüğü ne zaman sağlanacak benzeri sorular ise görünen o ki kısa sürede çözüme kavuşacak gibi değil!

Bakan Bey’in formasyon konusundaki değerlendirmesi de şöyle:

Bu yılki öğretmen alımlarında,

1 Ocak 2021 tarihine kadar pedagojik formasyon belgesi mevcut olanlar hak kaybına uğramayacak. Bundan sonraki süreçte öğretmen aday adayları için yükseköğretim kurumları tarafından “Öğretmenlik Meslek Bilgisi Tezsiz Yüksek Lisans Programı” açılacak.

Liselilerin kampanyası

“Lise öğrencilerin uzun süredir sosyal medya üzerinde gerçekleştirdikleri sınavları erteleme kampanyası konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna hazırlıklıydı:

“İtiraz edenler kesinlikle o kadar kalabalık değiller, çoğu da lise öğrencisi değil. Sosyal medyada geçirdikleri zamanı ve bu erteleme konusunda harcadıkları enerjiyi, sınavlar için harcasalar çok daha başarılı olurlar.”

Gençlerle sık sık sohbet ettiğini ve tüm öğrencileri fazlasıyla ciddiye aldığını her defasında hatırlattı!

Aşı takvimi?

Öğretmenlerin, aşılama takviminde, en alt sıralardan en üstelere çıkarıldığına özellikle vurgu yaptıktan sonra devlet, özel tüm eğitim kurumlarında görev yapan herkesin aşı olacağını ve 1 milyon 259 bin ismin Sağlık Bakanlığı’na bildirildiğini söyledi. Eğitimciler içerisinde öncelik, köy okulları, anaokulları ve özel eğitim kurumları ile 8 ve 12. sınıf derslerine giren öğretmenlerde olacak!

Selçuk, okulların açılması için neden tüm öğretmenlerin aşılanması beklenilmedi yönündeki sorumuzu ise şöyle cevapladı: “İsrail dışında, tüm nüfusun aşılandığı bir başka bir ülke yok. İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde de okullar ya açık ya da 1 Mart’tan itibaren açılıyor ve öğretmenlerin hepsine aşı yapılmış değil!..”

Peki, öğretmenler için aşı takvimi ne zaman açıklanacak? Diğer eğitim çalışanları ve kronik hastalığı olan veliler de bu kapsama alınacak mı?

Göründüğü kadarıyla, bu konuyu, Sağlık Bakanlığı’na havale edip, dışarıdan izleyen konumuna gelmişler!..

Akademik takvim sarkar mı?

Okullar açılmaya hazır mı? Sürdürülebilirlik olacak mı?

Sohbetimizin önemli ana başlıklarından biri de bu konuydu. Ama hiçbir şeyin kesin olmadığını sohbet ilerledikçe gördük. Çünkü içinde bulunduğumuz pandemi koşulları nedeniyle sık sık takvim değiştirmek zorunda kaldıkları için yeni bir ikileme neden olmak istemiyorlar. Resmen kesinleşmese de okulların kapanma takvimi 2 Temmuz’a kadar sarkabilir! Yaz tatili düşünenler ona göre hareket etmeli ama uzaktan eğitim seçeneği her zaman için mümkün olacak! Ayrıca eksik bilgilerini tamamlamak isteyenler için okullar yaz boyu açık kalacak ve farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak.

Hijyen koşullarının sürdürülebilirliği konusunda ise iki yıl yetecek kadar malzeme stoklarının olduğunu ve bu konuda asla sıkıntı yaşanmayacağını özellikle vurguladı!

Özetin özeti: Bakan Bey, son bir yılda, Zoom’da 540 bin, yüz yüze görüşmelerde de bir o kadar öğretmen, öğrenci ve veli ile görüşmüş. Onlara çok değer veriyor ama her şey imkânlar ölçüsünde!

(Milliyet)