Malatya’da bir buçuk sene Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış sayın Battal Kanbay görevinden alınınca Twitter hesabından aşağıdaki paylaşımı yapmış…

Daha yukarılarda bir yere atanmış olması acısını biraz hafifletmiş olmalı ama yazık olmuş.

Bir insanın hevesi yarım kalmaya görsün!

Üzülür!

Hem de çok üzülür.

Oyuncağı elinden alınmış çocuğun acı çekmesi gibi… Nasıl da büyük bir zulüm ve haksızlıktır!

Battal Bey’in üzülmesi tam mazlumiyet içeriyor.

Hevesi yarım kalmış…

Bir il müdürü, alanı ile alakadar mevzuatı öğrenenmiş olabilir. İdarecilik tecrübesi de oluşmamış olabilir. Nerede nasıl davranacağını kestiremeyebilir. Astı –üstü ile iletişimde yetersiz de kalabilir. Hatta önemli toplantılarda –ki bir bakanın bulunduğu ortam da dahil- kurumu hakkında yeterince donanımlı olarak sunum da yapamamış olabilir… Memleketinde kaç okula, kaç dersliğe ihtiyaç var, hangi okullarda personel sıkıntısı var, nerelerde ihtiyaç acil, bunları bilmediğinden ötürü de kınanması haksızlıktır. Kendisine referans olup “müdür” olmasını sağlayan siyasilerin hatırı çok büyüktür. Bu hatır için kimi küçük eksiklikler ,noksanlıklar görmezden gelinmeliydi…Hevesi yarım kalmak, bırakın bir il müdürü için sıradan daha aşağıdaki insanlar için bile büyük bir haksızlıktır.

Kişi bulunduğu yerde hevesini alamadıktan sonra istersen oradan alıp bakan yapın!

Olmaz!

Tabi Battal Bey’in yarım kalmış hevesinin oluşturduğu travmayı bilenler onun bir “memleket evladı” olduğunu anlatmaya başladılar. Yapacakları çok şey vardı ve yapamadı! Zaman yetmedi!

Kimse sayın müdürün projelerinin neler olduğu hakkında bilgi paylaşmayınca memleket de evladını anlayamadı. Bu kusur “memleket” için yeter de artar! Neyse, yarım kalmış sevdalarda da bir hayır vardır. Bakarsın gidilen yerde tamam olur…

Olan olmuş…

Siyasiler ehliyet ve liyakat konusunu zaten biliyorlar.

Onlara hatırlatmak bir nakısanın ilanı olur.

Malatya, eğitimdeki başarı sıralamasında ne durumda, bundan bahsetmek de saygısızlık olarak telakki edilebilir… İlla ki bir şey denilecekse: İnsanların heveslerini , çalışma azimlerini kırmasınlar! Kaç dönemdir vekillik yapan siyasiler hevesini alabildi mi şuncacık zamanda müdür olan birisi hevesini alabilsin! Hiç de adil değil!

Bir de “vatan evladı sevdalısı” STK’ lardan bazılarına da bir hatırlatma yapmak lazım: memleketin gerçek evlatlarının eğitim durumu da vicdanınıza dokunmalıdır. Sivil olmanın yanaşık düzen bakmayan bir yönü de var . Ağlayan sızlayan, üzülen hem de çok üzülen bir sayın müdür için hüzünlendiğiniz doğrudur. Bunun insani bir yönü elbette var! Acıyı ve hüznü hissetmek elbette iyidir... Lakin şehre karşı adil olmak daha iyidir. 
mebpersonel