Milletlerarası Okullar, şu anda geçerli kanun ve yönetmeliklere göre; ülkedeki yabancı misyon, yabancı veya yerli yatırımı olan şirketlerde çalışan yabancıların çocuklarına (Türk vatandaşlığı olmayan) hizmet veren/vermesi gereken okullardan oluşuyor.

2015-216 yılına kadar bu okulların sayısı 17’ydi. Ancak bu yıllardan sonra bu okulların sayısında anormal bir artış olmaya başladı. 2020-2021 yılı verilerine göre ise ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde toplam 247 okul bulunuyor. Bu anormal artışının nedeni ise Türkiye’de bulunan Suriyeliler, Libyalılar ve Yemenlilerin bu kapsamda okul açmaları.

Diyarbakır Milli Eğitim'de operasyon, gözaltılar var Diyarbakır Milli Eğitim'de operasyon, gözaltılar var

Birçoğu Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevzuatına aykırı şekilde açılan bu okullar konusunda göreve geldikten sonra ciddi bir denetim başlatan Ömer İnan’ın istihbarat birimlerinden de aldığı bilgiler doğrultusunda bu okullardan 12 tanesini kapattırdı.

Ulusal güvenlik açısından da ciddi sıkıntılar barındıran merdiven altı olarak tabir edilen bu okulların birçoğunun kapatılmasını savunan Ömer İnan’ın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile itilafa düşmesinden sonra görevden alındığı iddia edildi.

BAŞKA BİR AMAÇ VAR

Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından hazırlanan Milletlerarası okullar raporunda da bu okulların denetlenmesi gerektiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Yukarıdaki sayılar göz önüne alındığında, sayıları bir balon gibi şişen bu okulların kurucularının amaçları da tam olarak anlaşılmamaktadır. Çünkü; özel okul kurucuları sonuç olarak gelir elde etmek isteyeceklerdir. Okul başına ortalamalara göre; İlkokullarda 93.63, ortaokulda 25.50, liselerde ise 32.07 öğrencinin bulunduğu bir okulda kar etmek mümkün değildir. Üstelik bu sayılara uzun yıllardır yabancı uyruklu veli kamuoyunda kabul görmüş 5-6 Milletlerarası okulun sayıları dahildir. Bu okulların gerçek sayıları düşüldüğünde okul başına ortalama sayıların yarı yarıya düşmesi beklenebilir. Bu durumda, bu okulların kar elde etme dışında başka amaçları akla gelmektedir.

Milletlerarası okul sahipleri, mülteci veya geçici koruma altında olan velilerin çocuklarına hizmet etme ve kültürlerini koruma kaygısı ile açılıp muhtemelen zarar etmelerine rağmen varlıklarını sürdürüyorsa, bu okulların faaliyetlerini sürdürme nedenleri MEB ve diğer makamlar tarafından araştırılmalıdır.”

ÖMER İNAN'DAN AÇIKLAMA

Yaptığımız haber sonrası açıklama gönderen Ömer İnan şu ifadeleri kullandı:

"Bugün sitenizde yer alan adımın geçtiği haberlerdeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.”

Odatv.com Masum Gök