Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama…

Müdür beyler beni taşladığına, pardon, Bilsem’den kovduğuna sanırım pişman olmuştur…

Çünkü hakkım ile, liyakat ve başarım ile geldiğim Bilsem’den hiç kimsenin, müdür beyler bile olsa, beni keyfi olarak kovma hakkı olduğunu sanmıyorum…

Çünkü okullar devletin, kimsenin çiftliği değil…
Kimsenin de çiftlik ağası edası ile Bilsem’leri yönetmeye hakkı olduğunu düşünmüyorum…

2 yıldır müdür beylerin derdi, sıkıntısı, tasası köyden arkadaşını nasıl ve ne şekilde Bilsem’de müdür yardımcısı yapabilirim idi…

Evet, evet, tam iki yıldır, bu iş için tüm imkan ve yetkilerini seferber etti…

3-5 tane “veryimportant person” öğretmen arkadaşa TÜBİTAK projelerini ve TÜBİTAK proje öğrencilerini verdi, geri kalan tüm mesaisini ve tüm vaktini sadece ve sadece köyden arkadaşını getirip Bilsem’de müdür yardımcısı yapmak için harcadı…

Bu süreçte kimler zarar gördü? Tabi ki en başta, Bilsem’e ilim, bilim, eğitim ve TÜBİTAK matematik projesi yapmak için gelen, iki gözümün ışığı Bilsem öğrencileri…

Peki bizim Bilsem öğrencileri matematik alanında hak ettikleri eğitimi alabildiler mi iki yıl içinde? Tabi ki alamadılar…

Peki bu müdür beylerin umurunda oldu mu? Tabi ki olmadı… Neden? Tüm dünya alan uzmanlığımı kabul ediyor, ama müdür beylere göre yetersizim…

Müdür beylerin umurunda olan tek şey, iki yıldır, köyden arkadaşını Bilsem’de müdür yardımcısı yapmaktı…

Yaptılar da… Oldu da… Köyden arkadaşına söz verdiği gibi, getirip tepeden inme müdür yardımcısı yaptı…

Bunu nasıl başardı? Bilsem’in adını münhal listelerde yayınlamayarak, gizli tutarak… El altından arkadaşını getirebilmek için, sınavı kazananların başvurusuna dahi açmayarak…

BİLSEM ÖĞRENCİLERİNİN EĞİTİM ZARARI…

Doktora yapmış matematik öğretmeni olarak ilk kez sendikaya üye olduğum duyulunca, ilk icraat caydırma yönetimi ile elimden TÜBİTAK proje öğrencilerimi aldılar… Temel alanlarını değiştirmek istediler diyerek, kanunen reşit olmayan bu çocukların velilerinin haberi bile yokken üstelik…

Ardından tam da EKYS’ye bir ay kala, ek derslerimi elimden alıp Bilsem dışından, Bilsem ile hiç alakası olmayan bir görevlendirme öğretmen getirdiler, dönem ortasında… Benimle öğretime başlayan 3 grup öğrencim pat diye benden alınıp ona verildi, gerekçe göstermeksizin, keyfi olarak… Öğrenciler şok… Velilere birbirinden tutarsız cevaplar verildiğini çok sonra öğrendim…

Güzelim Bilsem öğrencilerinin kafasını deyim yerindeyse allak bullak yaptılar… Alan uzmanı bir öğretmen olarak görüşüm bu yönde… Üzerinden neredeyse bir yıl geçti, öğrencilerim o şoku atlatamadı… “Bilsem bizi neden gözden çıkardı? Biz hiçbir şey öğrenemedik ki…” diye bana soruyorlar… Hadi, çok bilen biri cevap versin!

Eş zamanlı olarak, uzman doktorun rahatsızlığım nedeniyle verdiği istirahatin usul ve fenne uygunluğuna karar verilmesi için ilçe tarihinde ilk defa bir öğretmen; bendeniz, sağlık kuruluna gönderildim… İlk olmam ve zamanlaması yine çok manidar…

Fakat işin garip tarafı, kendileri elimden proje öğrencilerimi caydırma yönetimi ile alırken…

Kendilerinin köyden getirip müdür yardımcısı yaptığı arkadaşın çocuğunu benim sınıfıma verdiler… Hani ben yetersizdim??

Velilerin çocuklarını engelle, kendi çocuğuna doktoralı matematik öğretmeninden Bilsem’de matematik dersi aldır… Tepeden tırnağa çelişki…

Şaşılacak bir durum mu? Tabi ki ben şaşırmadım. Çünkü bu kadar nitelikli, donanımlı, liyakatli ve mesleki tecrübe sahibi, matematik alanında doktora yapmış, 20 yıllık bir matematik öğretmenini daha nerede bulacaklar?

Fakat başkasının çocuğuna gelince, caydırma yönetimi ile TÜBİTAK matematik projesi yaptırmıyorlar… Lise öğretmenlerinin bu dersi vermesini uygun görüyormuş müdür beyler, yönetmelik öyle demiyor ama… Tecrübesiz, Bilsem’den bihaber, 5 yıldır nadasta bekleyen depo öğretmeni getir, 30 saat Bilsem öğrencisinin karşısına oturt; Bilsem’de kadrolu, doktoralı öğretmenini ise sadece maaş karşılığı derse yolla demiyor…

Çünkü mobbing fora… Sırf ismim ön plana çıkmasın diye… Ellerinden gelse, dev bir silgiyle beni siliverecekler…

Ve TÜBİTAK matematik projelerinde Bilsem öğrencilerinin başarılı olmaları önemli değilmiş, TÜBİTAK projesi yaparsam okula kaç lira proje başı para kalacakmış o önemliymiş, yoksa proje falan yapamazmışım…

ÖSYM EKYS İÇİN ÜCRET ALDI, BANA İADE ETMESİNİ TALEP EDİYORUM…

EKYS’ye girmek için geçen yıl “ÖSYM” hesabına sınav ücreti ödedim…

Fakat müdür yardımcısı olma şartları yöneticilik yönetmeliğine göre yapılmıyormuş…

Hatta okul müdür yardımcısı olmak için EKYS, liyakat ve tecrübenin hiçbir önemi yokmuş…

MEB ve ÖSYM’nin geçen yıl yapmış olduğu EKYS’de kandırıldığımı düşünüyorum…

O yüzden geçen yıl ÖSYM’ye yatırmış olduğum sınav ücretimin tarafıma iadesini buradan talep ediyorum…

Göstermelik sınav istemiyorum…

Çelik çomak oyununa benzer bir EKYS istemiyorum…

Gerçekten liyakat, mesleki tecrübe ve deneyime değer verilen bir EKYS istiyorum…

Yoksa, hem değerli vaktime yazık, hem verdiğim sınav ücretine yazık, hem de yaşamış olduğum hayal kırıklığı da cabası…

Sözde, göstermelik kadın hakları…
“MEB’de kadın öğretmen hakları” yazımı ayrıca yazacağım…

Bilsem’de 10 yıldır görev yapan doktoralı bir matematik öğretmeni, EKYS’yi kazanmış, mülakata girmiş kazanmış, Bilsem işleyişine hakim, Bilsem öğrenci ve velilerinin beklentilerini ve problemlerini bilen, Bilsem kurumlarının eksiklerinin, ihtiyaçlarının ne olduğunu iyi bilen dururken…

Köyden Bilsem ile hiç alakası olmayan, Bilsem ismini belki duymuş belki duymamış…

Bilsem’de ders verme yeterliliğine bile sahip olmayan…

Sırf müdür beyin arkadaşı kontenjanıyla, köyden gelip Bilsem’de tepeden inme müdür yardımcısı oldu…

O zaman bizahmet ÖSYM pamuk eller cebe… EKYS sınav ücretimi tarafıma lütfen iade edin…

EKYS’ye girdim diye bir doktoralı kadın matematik öğretmeni olarak maddi ve manevi zararlarım çok büyük…

Ek derslerim iki yıldır elimden alındı…
TÜBİTAK proje öğrencilerim elimden alındı…
Banka promosyonu adı altında, maaşıma bankayı ortak ettiler…
Yol harcırah ücretlerim tarafıma ödenmiyor…

Daha neler neler, maydanozlu köfteler…

Uzun lafın kısası:

Bir bilim insanı olarak; MEB Bilsem’in mobbing yuvası değil, gerçek anlamına yakışır şekilde bir bilim yuvası olmasını istiyorum…

Onun için de hakkaniyetli bir EKYS ve yönetici görevlendirmesi istiyorum.

Göstermelik, sonuçları atıl hale getirilen, kullandırılmayan, çelik çomak oyunu gibi bir EKYS değil…

Dr. Meryem ÇILDIR