MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZA PULSUZ BİR MEKTUP

Türkiye'nin her tarafını karış karış gezen hemşehrimiz, Milli Eğitim Bakanı Sn Mahmut Özer'e pulsuz bir mektup gönderiyoruz TOEG, Tokatlı Eğitim Gönüllüleri Derneği olarak;

Sayın Bakanım;

Eğitim sistemi nasıl düzelir diye Tokatlı Eğitim Gönüllüleri bir araya geldik.

Beyin fırtınamızdan imbikten süzülenleri aşağıda zat-ı âlinize aktarıyorum;

Sn Ziya Selçuk Bakanın "Vizyon Belgesinde" başlıklar iyiydi ancak boşluklar doldurulmadı..

Öğretmene süslü sözlerle gönlü okşayıcı sıfatlarla hitap edildi ama alanda öğretmen muhatabını göremedi.

Peki eğitim nasıl kurtulur?

1- Cevap basit; öğretmeni ve okul yöneticilerini yücelterek.

Çünkü sistemin bütün yükü onların sırtında. Onların gayreti ve özverisi olmasa, eğitim sisteminin çarklarını çevirmek neredeyse imkansız. Tek ihtiyaçları ise sadece değer görmek. Öğretmeni memur ve haber sitelerinde linç nesnesi olmaktan kurtarmak bakanlığın ârı, kârı, şiârı olmalı..

2- 1. madde ile çelişkili gözüküyor olsa da öğretmene rotasyon getirerek. Öğretmene 12 yılda bir mutlaka il içinde ya da ilçe içinde ROTASYON gelmesi…
Değişimin olmadığı yerde gelişim olmaz.

3-Okulların velilerce watsap gruplarından yönetilmesini bırakarak.

4-Milli Eğitimi sosyal medyadan yönetmeyi bırakarak

5- Okul yöneticilerine kadro ve eş zamanlı rehberlik esaslı denetim getirerek.

6- Proje proje diyerek okulların iklimini, çocuk gülümsemelerini ve velilerimizin beklentilerini ıskalamayarak.

7-Teknolojiye ve geleceğe yatırım yaparken geçmişi de ıskalamamak, z kuşağına yakın tarihi ve coğrafyamızı defalarca anlatmak, yaşatmak, karış karış anadolunun güzelliklerini gezdirmek, Türkiye'nin Hiroşima'sı Çanakkale'yi yeniden keşfetmek.

8-Mesleki ortaokulları getirmek.

9-Herkesin üniversite ve hatta lise mezunu olup masabaşı iş beklentisini sona erdirip çırak kalfa- usta; teknisyen- tekniker- mühendis yetiştirecek bir sistemi kurgulamak

10- İstatistik kasmayı bırakarak, veli goygoyculuğunu oy kaygısıyla popülizmi bırakıp acı verici olsa da disiplinsiz bir eğitimin bizi sadece milli öğretim bakanlığına götüreceğini idrak ederek.

11- 3600 ek göstergeyi bir an önce çıkartarak.

12-Öğretmeni kuyumcudan, müteahhitten, işadamından daha zengin gösteren vergi dilimi adaletsizliğine bir an önce son vererek.


13-Eşleri asker, polis, hakim, savcı olan öğretmenlerin sürekli eşlerinin görev yerine tayin istememesi, adaletli bir şekilde bazen de eşlerin öğretmenin görev yaptığı yere tayin istemesi sağlanarak,

14- Bilimsel, ekonomik getirisi de olan kariyer sisteminin getirilmesi yetmez uygulaması sağlanarak.


15-Öğretmene şiddete yasal düzenleme getirerek.

16- Formalite değil, gerçek manada şiddete dayalı boşanmalarda öğretmene tayin hakkı verilmesi, bu durumu suistimal ederek gerçek mağdurları mağdur edenlere de ağır cezalar verilmesi sağlanarak.

17- İkili eğitime son vererek.

18- Bakanlığın kamuoyuna ve velilerine doğru bilgi vererek tüm okulların ya her türlü ihtiyacını karşılaması ya da ödenek göndermesi, okul müdürlerinin velilerin linç arenasına atılmaması, okullara destek olacak velilerin de önünün kesilmemesi sağlanarak.

19- Gerek psikolojik gerekse başka nedenlere bağlı olarak sağlığını, öğretmen yeterliliğini kaybeden, kuruma, öğrencilere zarar vermeye başlayan öğretmenlerin ya başka alanlarda istihdam edilmesi ya da bunlara emeklilik hakkı verilmesi,

20.Dolar bazında sürekli eriyen öğretmen maaşının artırılması..

21.Yöneticileri arafta bırakan inisiyatif almaktan vazgeçiren görevlendirme müdür, müdür yardımcılığı uygulamasına son verilmesi..

22.Sayın Bakanın çalışkan ekibi ile çizdiği vizyona yakışır şekilde hükümetin ve maliye bakanlığının öğretmene somut adımlar atarak öğretmenin hakkını ödemesi.. Öğretmen doyurulmazsa evlatlarını yemesi yakındır.

23. Sınav önemlidir, en iyi seçim araçlarından bir tanesidir ama yeni nesli test ile tost arasına sıkıştıran, cümle kurdurmayan, soru sorduramayan, analiz ve sentez yaptıramayan çoktan seçmeli test mantığına dayalı eğitim sisteminden acilen vazgeçilmelidir.

24. Özel okullar öğrencilerinin notlarını şişirirken devlet okullarının onlarla yarışması mümkün değildir.

25. Özel okullar öğrencilerini kurumlarına kaydederken binlerce lira alırken devlet okullarının velilerden para dilenmesi adaletli değildir. Sizin okulların tüm ihtiyaçları karşılansın, kimseye muhtaç edilmesin emriniz bürokrasi engellerinden maalesef okullara ulaşamamaktadır.

Eğitme eyleminin yüklem olduğu cümlede özne artık öğretmen olmalıdır.

Okul yöneticileri ve öğretmenler siyasilerin popülist söylemleri ile velilerin onulmaz ve karşı konulmaz teklifleri arasında kalmamalıdır.

Yoksa; " Video meliora proboque deteriora sequor. " * demeye devam ederiz.


*İyi yolu görüyor ve takdir ediyorum, ama kötü yoldan gidiyorum. deriz,

Vesselâm.

Saygılarımızla.

Erhan Ziya SANCAR
Eğitimci Yazar