İzmir'de 2 Haziran 2021 günü saat 15:30 sıralarında Konak ilçesi Alsancak semtinde Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü'nün önüne gelen 21 yaşındaki Muhammed Emin Sarıkayalı, ismini Ege Deniz olarak bildiği ve gümrüktü memur olarak çalıştığını düşündüğü kişinin fotoğrafını gösterip, binada olup olmadığını sordu. Ancak fotoğraftaki kişiyi tanıyan çıkmadı.

Bir süre sonra Sarıkayalı cebindeki bıçağı çıkarıp, bina önündeki engelli olan memur Mehmet Atalay Sonyıldırım'ı (21) rehin aldı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen ekipler, çevredeki kişileri uzaklaştırıp, şüpheliden Sonyıldırım'ı bırakmasını istedi. Polis ekipleri, aradığı kişiyi bulmasına yardımcı olacağını söyleyerek Sarıkayalı'yı ikna etti. Sonyıldırım'ı serbest bırakan şüpheli 'görevi yaptırmamak için direnme, silahla tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından gözaltına alındı. Sarıkayalı emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı sanık Muhammed Emin Sarıkayalı hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Sarıkayalı hakkında 'cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan iddianame düzenledi. İddianame İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

EGE DENİZ NEREDE?

Mahkememde konuşan engelli memur Sonyıldırım ''Gümrükte hizmetli memur olarak çalışıyorum. O gün Ufuk abiyle beraber girişte nöbetçiydik. Sanık geldi, ilk Ufuk abiye Ege Deniz diye birini sordu. Ufuk abi de 'burada böyle biri yok' dedi. Gümrük Müşavirliği Derneği'nde böyle biri olabilir diye oraya gönderdik. Sonra sanık tekrardan gümrük binasının önüne geldi, yine Ege Deniz isimli kişiyi sordu. Hatta oradaki kişilere Ege Deniz isimli kişinin fotoğrafını telefondan göstermeye başladı. Sorduğu kişiler 'tanımıyoruz' diyordu. Ben Ufuk abinin yanına doğru geldiğimde 'yalan söylüyorsunuz' diye konuşuyordu. Ben Ufuk abiyle 'ne oluyor?' diye konuşacağım sırada sanık birden bıçağı boğazıma dayayıp, omuzlarımdan tuttu" dedi.

SANA ZARAR VERMEYECEĞİM

Sanığın kendisine, 'sana zarar vermeyeceğim, Ege Deniz buraya gelsin' dediğini söyleyen Sonyıldırım, "4-5 dakika sonra polisler geldi. Beni bırakmasını istediler. Sanık bana 'sana zarar vermeyeceğim' diye hala söylüyordu. Kalabalık da toplanmıştı. Polisler geldikten 1-2 dakika sonra beni kendisi bıraktı. Sanıktan beni rehin aldığı için şikayetçiyim. Herhangi bir zarar talebim yoktur" şeklinde konuştu.

ODADA SOYUNMAYA BAŞLADI

Mahkemede kendisini savunan sanık Sarıkayalı, "Olaydan bir hafta önce Ege Deniz isimli şahısla tanışmıştım. Muhabbet etmeye başladık. Uyuşturucudan dolayı tedavi olmayı düşünüyordum. O da yardımcı olacağını söyledi. Gümrükte çalıştığını söyledi. Babam zaten Ege'yi tanıyordu. Çevresi geniş, hastane işlerinde yardımcı olur demişti. Beraber bir pansiyona gittik, odaya geçtik. Ege soyunmaya başladı. Ben niyetinin kötü olduğunu anladım. Çünkü 'gençlerden hoşlanıyorum' demeye başladı. Beni eşcinsel zannetti. Ben bir şey yapmadan hemen odadan ayrıldım. Eve gittim. Sinirimden ağlıyordum. Olaydan etkilenmiştim. Bir hafta sonra Alsancak Kordon'da bira içerken neden böyle yaptığını kendi kendime sorgulamaya başladım. Bana bahsettiği Alsancak'taki gümrükte çalıştığı aklıma geldi. Gümrük binasına gittim, girişte görevliler vardı. Burada olmayan uzun boylu güvenlikçiye Ege'yi sordum, çıkartamadım, başka bir birimde çalışıyor olabilir, başka bir binaya yönlendirdi. O binaya gittim, sordum. Öyle biri çalışmadığı söylendi" diye konuştu.

AMACIM EGE DENİZ'İ BULUP YÜZÜNE TÜKÜRMEKTİ

Sarıkaya, "Bana yalan söylüyorlar zannettim. Benim amacım Ege Deniz'i bulup yüzüne tükürmekti. Onun üstüne orada görevli güvenlikçi olan şimdi kameradan salonda gördüğüm abiyi tuttum. Yanımda getirdiğim bıçağı da boğazına doğru dayayarak kaldırım tarafına doğru çektim. Ona da 'size bir zarar vermeyeceğim. Sizinle alakası yok. Ege Deniz buraya gelsin' demeye başladım. Tam hatırlamıyorum, ama 4-5 dakika sonra polisler geldi. Gelen polisler zaten rehin aldığım abiye zarar vermeyeceğimi duyuyordu. Etraf da kalabalıklaştı. Polisler geldikten 3-5 dakika sonra zaten ben rehin aldığım abiyi bıraktım. Ben uyuşturucudan dolayı 3-5 kez AMATEM'e gittim. 3 kez de psikoloğa gitmiştim, herhangi bir rahatsızlığım ve sorduğunuz şekilde raporum yoktur. Polisler teslim olduktan sonra bana da teşekkür ettiler, seni duyduk, zarar vermeyeceğini söylüyordun dediler. Olay sebebiyle çok pişmanım" şeklinde konuştu. Mahkeme engelli memur Mehmet Atalay Sonyıldırım'ı (21) rehin alan Muhammed Emin Sarıkayalı (21) 'cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 5 yıl hapse çarptırdı.

SUÇU İŞLEMEDE KASTI YOKTU

Sanık avukatı Abdi Yaşar, "Müvekkilim parça parça suçlardan 30 yıl hapis istemiyle yargılandı. Yaptığımız savunmalarla müvekkilimin yaralama, memura mukavemet, kamu görevlisinin görevini yapmaya engelleme, yağma suçlarını işlemede kastı olmadığını ve bu nedenle suçun oluşmayacağını ispatladık. Her ne kadar müvekkil bu suçu işlemiş ise de kesinlikle kamu görevlisine zarar vermemiştir. 5 yıllık cezanın miktarının düşeceğine inanıyoruz" diye konuştu.

Kaynak : Sabah Gazetesi