Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 30.05.2019 tarihinde Genel Başkan Yardımcısı Fuat Yiğit ile birlikte Nallıhan İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği iftar programına katıldı.

Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi olarak her birinizle gurur duyuyoruz.

15 Mayıs tarihi itibariyle üye sayılarının tespit edildiğini bildiren Genel Başkan Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı, Üniversiteler ve Yurt-Kur’da toplam 207 bin 500 üyeye ulaştık. Sendikal anlamda olumsuz konjonktürün başladığı 2002 yılında Türk Eğitim Sen’in üye sayısı Türkiye genelinde 125 bin 863 idi. O tarihten bu tarihe neredeyse net olarak 100 bin artış sağladık. ” dedi.

Bunların başarısızlıklarını ifşa etmesek, ellerindeki propaganda gücü ile kamuoyunu manipüle edeceklerdi.

Türkiye Kamu-Sen’in, 1-31 Ağustos tarihleri arasında yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde tüm kamu çalışanlarının taleplerini en güçlü şekilde savunacağını belirten Genel Başkan Talip Geylan, “Bizi o masada istemeyenler var. Başarısızlıklarının ortaya dökülmesini istemiyorlar. Ama isteseler de, istemeseler de 4688 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 29. Maddesi ve 420 bin üyemizden aldığımız güçle o masaya oturacağız. Bizi engellemek kimsenin haddi değil. Hele ki Ali Yalçın’ın hiç haddi değil! ” dedi.


Malum-Sen’in her yapılan toplu sözleşmede büyük başarısızlıklara, ciddi hak kayıplarına imza attıklarını söyleyen Geylan, 2018 ve 2019 yılında da benzer tablonun yaşandığına dikkat çekti. “2018 yılında aldığımız maaş zammının neredeyse iki katı enflasyon farkı aldık” diyen Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2019 yılında yüzde 9 oranında zamma imza attılar. Ama Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 16.43’tür. Hedef tutturulsa dahi kamu çalışanları yüzde 7.43 oranında zarardadır. İşte Türkiye Kamu-Sen’i masada neden istemediklerinin cevabı budur. Bunların başarısızlıklarını ifşa etmeseydik, ellerindeki propaganda gücü ile kamuoyunu manipüle edeceklerdi.”

Hükümet, TBMM tatile girmeden ek göstergeyi hayata geçirmelidir.

24 Haziran seçimleri öncesinde verilen 3600 ek gösterge sözünü hatırlatan Geylan, “Bu sözün üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Ancak hala bir adım atılmadı. Ek gösterge, Torba Kanun’da yer almalıdır. Tabi sadece 4 meslek kuruluşunun değil, tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri güncellenmelidir. Ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmet sınıfına da ek gösterge verilmelidir” dedi.

Birçok öğretmenin ek göstergenin artırılacağı beklentisiyle emekli olmadığını ifade eden Geylan, “Ek gösterge 3600’e çıkarılırsa, memur maaşlarında ortalama 600 TL, emekli ikramiyelerinde de 20 bin TL artış olacaktır. Bu durum öğretmenleri emekliliğe teşvik edecek, böylece atama bekleyen 400 bin öğretmen adayına iş kapısı ve tayin bekleyen öğretmenlere de yer açılacaktır. Hükümet, TBMM tatile girmeden ek göstergeyi hayata geçirmelidir” diye konuştu.

Bize yakışan devlet adamlarının sözüne itibar etmektir. Devlet adamlarına yakışan da sözlerini yerine getirmeleridir.


MEB’in adeta Yönetici Atama Bakanlığı olarak anılır hale geldiğini bildiren Geylan, sınava dayalı yönetici atama talebini yineledi. Mülakatla insanların haklarının gasp edildiğini, yandaşların makamlara getirildiğini söyleyen Geylan, hak edenlerin -sendikasına, siyasi görüşüne, mezhebine, meşrebine bakılmaksızın- göreve getirilmesini istedi. 21 Nisan tarihinde yönetici atamaları yazılı sınavının yapıldığını hatırlatan Geylan, mülakatların başlayacağını söyledi. Geylan, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak yazılı sınav puanının verileceğini söyledi. Bize yakışan devlet adamlarının sözüne itibar etmektir. Devlet adamlarına yakışan da sözlerini yerine getirmeleridir” diye konuştu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılırken, başta 657 sayılı DMK olmak üzere mevzuattan kaynaklanan haklarımızın baki kalmasını istiyoruz.

Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında açıklama yapan Geylan, “Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran bir kanun talebimiz vardı. Tabi dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım. Bu kanun çıkarılırken, başta 657 sayılı DMK olmak üzere mevzuattan kaynaklanan haklarımızın baki kalmasını istiyoruz. Ancak bu koşulla kanuna destek veririz” dedi.