Milliyet'ten Cihat Aslan'ın haberine göre: Suudi Arabistan'da 17 yıl önce hastanede doğum sonrası karışan Yakup ve Ali, yıllardır yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığına geçmek için bir umutla bekliyor. Her iki çocuk da kendi ülkelerinde yabancı öğrenci statüsünde okurken, Cüce ve Suudi Munaccım aileleri, Suudi Arabistan ve Türkiye arasında gidip geliyor. Ali'nin babası Yusuf Cüce, "Ali'nin de Yakup'un da ailelerini görmeleri için çifte vatandaşlık almaları lazım. Ne bizim çocuğumuz onlardan ayrılabilir, ne de Yakup bizden... Biz artık birbirimizden kopamayız" dedi.

Hatay'a döndüler

Suudi Arabistan'da oto elektrikçi olarak çalışan Yusuf Cüce'nin eşi Funda Cüce, 2003 yılında Nacran kentinde bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Çocuklarını kucaklarına alan Cüce ailesi, bir yıl sonra memleketleri Hatay'a döndü. Bebeklerine Yakup ismini veren aile, zamanla çocuklarının esmerleştiğini, saçlarının kıvırcıklaştığını ve kendilerine benzemediğini fark etti. Ayrıca yakınlarının da "Bu çocuk size hiç benzemiyor" sözleri üzerine içine kuşku düşen Yusuf Cüce, DNA testi yaptırdı. Testin sonucunu gören Cüce ailesi büyük şok yaşadı. Çünkü testte dört yıldır Cüce ailesi, gözü gibi baktıkları küçük Yakup'un kendilerine ait olmadığını öğrendi.

Hastanede karıştılar

Gerçeği öğrenen baba Yusuf Cüce, eşinin doğum yaptığı Suudi Arabistan'daki hastaneye giderek DNA testi sonuçlarını gösterdi. Yaklaşık bir yıllık araştırma sonucunda Cüce ailesinin, gerçek çocukları Ali'nin Suudi Arabistanlı Munaccım ailesinde, aynı ailenin çocukları Yakup'un da kendilerinde olduğu ve çocukların hastanede karıştığı ortaya çıktı. Gerçeği öğrenen aileler zamanla tanıştı.

Bu sürede Suudi yetkililer, çocukların etkilenmemesi için iki aileye de ev kiraladı. Cüce ailesi, oturum izni de alarak iki yıl boyunca Munaccım ailesi ile yan yana evlerde oturdu. Yusuf Cüce, gerçek oğlu Ali ve ailesini de alarak 2010 yılında Türkiye'ye yerleşti. Kayıtlarda Ali, Munaccım ailesinin "Suudi vatandaşı oğlu", Yakup ise, Cüce ailesinin "Türk vatandaşı oğlu" olarak kaldı.

Sınav karışıklığı

Üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen hala kendi ülkelerinin vatandaşlıklarına geçemeyen Ali ve Yakup, Suudi Arabistan ve Türkiye arasında mekik dokudu. Munaccım ailesi Türkiye'de bulunan Ali'yi, Cüce ailesi de Suudi Arabistan'daki Yakup'u her sene ziyaret etmeye başladı.

Çocuklar, gerçek ailelerinin yanına geçtikten sonra hayatlarını yeni ülkelerinde sürdürdü. Ancak vatandaşlığa geçiş işlemleri bir türlü çözülemedi. Ali'nin babası Yusuf Cüce, gelinen son durumu Milliyet'e anlattı:

'Zor bir süreç'

"Ali, Suudi Arabistan vatandaşı olduğu için her üç ayda bir yurt dışına çıkarmak zorunda kalıyorduk. Daha sonra valilik aracılığıyla yıllık ikametgah çıkardık. Tabii hem Ali hem de Yakup bu süreci çok zor atlattılar. Bu sürede Suudi Arabistan'daki oğlumuz Yakup'u özlüyorduk. Ailecek gidiyorduk ve bazen de Türkiye'ye getiriyorduk. Özellikle ilk geldiğimizde Yakup çok zor koptu. 'Sen babam değil misin, beni nasıl burada bırakırsın?' diye ağlıyordu. O an kalbim parçalandı. Ama zamanla öz çocukları olduğu Munaccım ailesine de alıştı."

"Aynı şekilde Ali de bizim yanımızda yabancılık çekti. Ama yavaş yavaş büyüyüp alışmaya başladılar. Şimdi Ali Hatay Fen Lisesi'nde son sınıfta okuyor. Çok başarılı bir çocuk. Doktor veya mühendis olmak istiyor. Ama hangi sınava gireceği konusunda kafası karışık. Türk vatandaşı değil. Hala Suudi Arabistan'daki ailenin nüfusunda ve burada yabancı öğrenci statüsünde. Olur da Türk vatandaşlığı alamazsak, üniversite sınavına yabancı uyrukluların girdiği şartlarda girecek. Ama vatandaşlığı alırsa Türk öğrenci gibi girecek. Bu konuda bizim de kafamız karışık.

Çok büyük sıkıntıları aştık, inşallah bir şekilde çözülür. Bu durumlarla uğraşmak çok zor."

'Biz artık kopamayız'

"Durum bizim için çok sıkıntılı ama beklemek zorundayız. 17 yıldır bekliyoruz. Ali'nin de Yakup'un da ailelerini görmeleri için çifte vatandaşlık almaları lazım. Her ikisi de iki ailenin de evlatları. Hem Türkiye'de hem de Suudi Arabistan'da aileleri var. Her iki oğlumun da çifte vatandaşlık en doğal hakları ama bilmiyorum.

Çocuklar önümüzdeki yıl 18 yaşına girecekler. Sonuçta yarın evlilik var, okul var. Bu ailelerin dağılmaları mümkün değil. Ne bizim çocuğumuz onlardan ayrılabilir, ne de Yakup bizden...

Biz artık birbirimizden kopamayız. Yakup da hala benim öz çocuğum ve zaten benim nüfusumda kayıtlı."