Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin, 81 ile gönderilen yazıda ‘’Öğretmenlerin önlük giymesi teşvik edilecek.’ İbaresinde bulunmuş lakin bu konu daha sonra geniş tartışmalara yol açmıştı. Eğitim dışı unsurlardan olan bazı gazete sayfaları ‘’Sorunlar yetmedi, tek derdiniz önlük mü?’’ gibi sığ tartışmalarla alevlendirmiş, haberlerine tık ve postlarına etkileşim almaya çalışmıştı. Adı üstünde ‘’teşvik’’ olarak sunulan bu durum eğitim camiasını da ikiye bölmüş asıl ve nitelikli tartışmalar burada başlamıştı. Bu uygulamayı eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk başlatmış lakin başarılı olamamıştı. Bakalım Sayın Yusuf Tekin bunu başarabilecek mi?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin göreve başladıktan birkaç gün sonra öğretmenlere itibar kazandıracağını açıklamış, keza tarihte ilk defa öğretmenlerin sorununu kendilerinden duyacağı ‘’Öğretmenler Odası Buluşmaları’’ düzenlemişti. Verilen öneriler doğrultusunda öğretmenlerin taleplerini önemsemiş, attığı adımlar ile söylemlerinin güvenilir olduğunu kanıtlamıştı. Öğretmenlerin mali sorunları en büyük engel olsa da bu konunun Cumhurbaşkanlığı ve Maliye Bakanlığını ilgilendirdiğini düşünürsek Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlerin imajı ve saygınlığı konusunda atmış olduğu adımlar şu ana kadar takdirleri topladı. Lakin burada açıkça beyan etmek lazım ki ‘’mülakatlar’’ konusunda aynı fikirde değilim. Atılması gereken pek çok konu olduğunu da ayrıca ifade etmek gerekiyor ve de güveniyorum. Gel gelelim ‘’önlükler’’ öğretmenlerin uzun bir süredir kaybettiği imajın geri kazanılmasında bir adım mı? Bu soru öğretmenler odasında da tartışılıyor. Belli bir kesim önlük giyilmesi gerektiğini belirtirken bazı öğretmenlerimiz ise dayatmalara karşı çıkıyor. Burada bence bu çizgi çok önemli. Milli Eğitim Bakanlığı önlük giymeyi ‘’teşvik ediyor.’’ Lakin eğer bazı İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri veya okul müdürleri bu amaçtan sarpar dayatmaya yönelirse asıl sorun orada başlar. Çünkü öğretmen de kendi itibarını düşünmek zorunda. Burada teşvik usulü, gönüllülük esasına dayanan bir çizgi izlenirse hemen tüm öğretmenlerimizin önlük mevzusuna olumlu yaklaşacağını düşünüyorum. Nasıl polis kıyafet giyiyor, itfaiyeci, doktor, hemşire, mühendis kendilerine özgü elbiseler giyiyorsa nasıl genel müdürler, Başkanlar takım elbiseyle dolaşıyorsa öğretmenlerin de önlük giymesi onları öğrencilerin gözünde nasıl mı yapacak?

Ülkemizde yaşanan tartışmaları görüyor, görmenin ötesinde bizzat içinde bulunuyorum. Bir de yabancı ülkelerdeki tartışmalara baktım. Bunu bir öğretmen, veli ya da bireyler gözünden değil de öğrencilerin gözünden görmek istedim. Bakalım yabancı ülkelerdeki öğrenciler neler demiş? Bir de öğrencilerin gözünden bakalım: Öğretmenler önlük giymeli mi?

Adviseredu/Educating sitesinde ‘’Öğretmenler önlük giymeli mi?’’ sorusuna bazı öğrencilerin vermiş olduğu cevaplar şu şekilde:

- Öğretmenler bazen t-shirt ya da sıradan elbiseler giyiyorlar. Bence bu onlara yakışmıyor. Önlük giymeleri insanların o kişinin öğretmen olduğunu bilmelerini sağlayacaktır.

- Eğer öğretmenler önlük giyerse onlar okula olan sadakatini göstermiş olacaklardır.

- Okul üniformalarımız okulun sembolü ve bence bizler bunu giyerken gurur duymalıyız. Okulun önemli bir üyesi olan öğretmenlerimiz de önlük giyerek öğrenciler ile uyum yakalamalıdır.

- Bence öğretmenler önlük giymelidir. Bir fast food restorantına gittiğiniz zaman ordaki çalışanlar bile önlük giyiyorlar. Neden öğretmenler giymesin?

- Öğretmenler önlük giyerek öğrencilere rol model olmalıdırlar. Bu öğrencilerde okula aidiyet duygusunun daha da gelişmesine sebep olacaktır. Ve böylece öğrenciler okulu daha çok sevecek ve öğretmenler de elbise seçmek için çok fazla zaman harcamamış olacaktır.

Bunun gibi birkaç örneklerle çoğaltabiliriz. Ülkemizde dolaşan yorumlar yabancı ülkelerde de anlam kazanmış. Bu konuda international bir fikir oluşmuş. Yani bunu bir dayatma olarak algılayamayız. Bu tartışma yabancı ülkelerde de yapılıyor, öğretmenlerin önlük giymesi uygulanıyor. Bir yorumda da yukarıda ‘’gönüllülük esasın’’ çerçevesinde belirttiğim görüşüme yakın bir ifade gelmiş.

Yapılan yorumda:

Öğrenci Öğretmenlerin kendilerini rahat hissedecekleri şekilde giyinmeleri önerisinde bulunmuş. Ben öğretmen olsaydım istediğimi giymek isterdim demiş. En azından öğretmenler istediklerini giymekle özgür olsunlar yorumunu da eklemiş. Burada çocuğa kesinlikle hak vermek gerekiyor. Öğretmenlere önlüğü teşvik etmek yerine bireysel veya kurumsal kararlar ile dayatmaya gidersek bu uygulamayı başaramayabiliriz. Uygulamayı doğru yönetebilirsek Sayın Bakanımız kafasındaki imajı yaratmakta zorlanmayacaktır. Bu direktif İl Milli Eğitim Müdürlüklerine sıkıca tembih edilmelidir.

Eğitimci Yazar

Yasin Görmüş