Bilindiği üzere teknolojininde ilerlemesiyle ,okullarda tüm idari işlemler WhatsApp üzerinden yürütülmektedir. Bir uygulama üzerinden yürütülen devlet işi ne kadar hukukidir... tartışılır..

Eskiden devletin bir ağırlığı bir işleyişi vardı.İnsanlar acil durmlar dışında mesai saatlerinden sonra rahatsız edilmez,bir sonra ki mesai günü beklenirdi.Durum çok acil bile olsa gece 22.00 den sonra kimse telefonla aranmaz,aile hayatlarına saygı duyulurdur.

Milli eğitimde gelinen son nokta ,neredeyse tüm makamların 24 saat WhatsApp üzerinden okul,ilçe,il bakanlık yönetmeye çalıstığıdır..Yani ne Usul kaldı ...ne Adab..

Devlet kanunları çerçevesinde mesai saatlerinde yönetilir.Devlet memuru 24 saat göreve hazır bekler ama acil durrumlar için...

1982 Anayasasının ;

"A. Özel hayatın gizliliği" başlıklı 20. maddesi 1. ve 3. fıkrasındaki "Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." , "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir." hükümleri,

"C. Haberleşme hürriyeti" başlıklı 22. maddesindeki; "Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.

Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar." hükümlerine göre ( Benzer hükümler uluslar arası sözleşmemelerde de yer almaktadır.) kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası kişiye ait olup özel hayatı ilgilendirmektedir .Kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası ile yasalar çerçevesinde neyi yapıp yapamayacağı, hangi uygulamaları bulundurup bulundurmayacağı, kiminle konuşup konuşmayacağı, cep telefonu kapatıp kapatmayacağı kişiyi ve özel hayatını ilgilendirmektedir.

Kamu idareleri; kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası üzerinde bir idari yaptırım hakkına dolayısıyla WhatsApp uygulamasını cep telefonunda kullanmaya, WhatsApp grubuna katılmaya zorlama hakkına sahip değildir.

Bazı iş bilmez yöneticiler ise neredeyse sabaha kadar dünyayı kurtarcasına WhatsApp tan emir yağdırma,evrak isteme vb... ,kişilerin özel hayatlarını geçirecekleri süreçlere müdahale ederek fütursuzca yazmaya da devam etmektedir.

İşin daha ileri bir boyutu ise yöneticilerin kurdukları gruplarda ,ülkenin geleceğini belirleyen ve her türlü yönetimde söz hakkı olması gereken öğretmenlere gruplarda yazmayı engelleyip,sadece kendi emir komuta zinciri oluşturmuş ,yöneticilerin her verdikleri emirin kutsal emirmişcesine kabulü istenen bir yönetim sergilemeye çalıştıkları aşikardır.

Şayet işler WhatsApp üzerinden yürütüleyecek ise DYS sistemi ne için kurulmuştur...???

Bakanlığın WhatsApp yazışma sistemini zorunlu kılacaklar ise acilen gerekli hukuki zemine oturtması ve tedbir alması gerekmektedir.

Yönetim işlerini kolaylaştırmak amacıyla kullanım sağlandığı iddia edilen uygulama artık bir taciz uygulamasına dönüştürmüş,öğretmenlerin dinlenme saatlerini bile acaba okul WhatsApp grubundan bir şey istiyorlar mı vesveseleri ile öğretmen ve idariler arası çatışma yaratacak bir hal almıştır.

Sözün kısası,hukuki bir dayanağı olmayan ve tebligat kanunun açıkça ortada olduğu bir zamanda Biatcılıkla yönetici olarak atanmış yöneticilere çağrımız laik,demokratik ve söz hakkının tanındığı,kişilerin de özel hayatlarına saygılı oldukları bir yönetim anlayışı sergilemeleri temenimizdir....

İşinizi hayatınızın merkezine koymayın ve 7/24 işyerindeymis gibi hissetmeyin ve hissettirmeyin..