BBP Genel Başkanı Destici, partisince Denizli'nin Pamukkale ilçesindeki otelde düzenlenen 'Türkiye kucaklaşıyor birlikte buluşuyor' konulu bölge toplantısına katıldı. BBP genel başkan yardımcıları ve çevre illerden il başkanlarının da katıldığı toplantıda konuşan Destici, erken seçim tartışmalarına değinerek, 'Son günlerde en çok konuşulan konulardan biri de sistem ve erken seçim tartışmaları. BBP olarak erken seçim tartışmalarını doğru bulmuyoruz. Ülkenin hayrına da görmüyoruz. Çünkü bu ülke, bunun geçmişte bedelini ödedi. Biz sisteme neden 'evet' dedik? 'Türkiye istikrara kavuşsun, temsilde adalet güçlensin' diye. Şu an TBMM'de neredeyse seçime girmeye hak kazanan bütün partiler temsil ediliyor. Temsil oranı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Eğer bugün eski sistem olsaydı, bu sene seçim olurdu ve hükümeti yıkarlardı. Nasıl biliyor musunuz? 1997'de 'Refah-Yol' hükümetini hangi tezgahla hangi oyunla yıktılarsa aynı yöntemle yıkarlardı' diye konuştu.

'ASGARİ ÜCRET YÜZDE 22,5 ARTIRILMALI'

Asgari ücret görüşmelerine de değinen Destici, yüzde 22,5 oranında artırılması gerektiğini vurgulayarak, 'Bizim bütçe gelirlerimizin yüzde 80'inden fazlası vergiler. Bu vergilerin maalesef yüzde 67'si dolaylı vergiler. Halbuki OECD ülkelerinde bu oran sadece yüzde 30. Yüzde 67 dolaylı vergi ne demek zengin ve yoksuldan eşit alınan vergi demek. Burada da mutlaka iyileştirme yapılması lazım. Gelirin adil dağıtılması gerek. Bütçe önceki yıla göre yüzde 22,5 büyümüş. O zaman bu 22,5 oranından toplumun her kesiminin nasibini alması lazım. Yani 'Asgari ücret oranı da en az yüzde 22,5 oranında artırılmalı' diyoruz. Aynı şekilde emekli, memur, çalışan maaşları da artırılmalı. Bütçe ne kadar büyükse gelirin de eşit ve adil olarak dağıtılması lazım' dedi.

'KASITLI İŞLENEN SUÇLARDA İDAM OLMALI'


Konuşmasında idam cezası tartışmalarıyla ilgili ise BBP lideri Destici, şunları söyledi:


'Aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, küçük yaşta çocuklarımızın kaçırılıp, tecavüze uğraması, öldürülmeleri, bütün bunlar ahlak ve maneviyattaki eksiklerden meydana gelmektedir. 'Önceden tedbir' diyorlar. Önceden tedbir nedir? Eğitimdir, ahlakı güzelleştirmektir, maneviyatını kuvvetlendirmektir. Yoksa her kadının başına bir polis dikerek, her çocuğun başına bir bekçi dikerek, bunları önleyemezsin. Kafalarda bu düşünceyi bitireceksin. Onun için biz, 'ahlak, maneviyat ve adalet' diyoruz. Ama tabi ki tüm bunlara rağmen birisi cahilce, sapıkça bizim çocuklarımıza, kadınlarımıza musallat oluyor ve onları öldürüyor daha sonra da 'Ben bilerek, isteyerek zevk için bunu yaptım' diyorsa o zaman devlete düşen, onun karşılığını vermek, onu idam etmek. Biz 'idam' dediğimizde birileri diyor ki 'Burada bir hata yapılırsa telafisi mümkün değil'. Biz, 'Şüpheli davalarda idam verilsin' demiyoruz. Faili kesin olan davalarda, en son Ordu'daki Ceren Özdemir olayındaki gibi. Adam ne diyor 'Ben yaptım' diyor. 'Bir daha yapacağım, başkasını öldüreceğim' diyor. Bu tür hadiselerde, kesin olan hadiselerde idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz. Beşiktaş'taki polislerimizi şehit eden teröristler için idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz. Biz geçen yıl bununla ilgili kanun teklifi verdik. Hiçbir parti grubu desteklemedi.'

Toplantının sonunda partililer, Mustafa Destici'ye pala hediye etti. Toplantı, basına kapalı olarak devam etti.