Cumhuriyet Halk partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin meclis grup toplantısında konuştu.

Grup toplantısında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, halka güven vermenin önemine değinerek, “Mücadelemiz, insan hakları mücadelesidir. Kadın-erkek eşitliği mücadelesidir, hakkı hukuku bu ülkede inşa etme mücadelesidir” dedi.

Kılıçdaroğlu Türkiye’ye AK Parti’ye kadar 57 hükümetin hizmet ettiğini belirterek, “57 hükümetin harcadığı para 713 milyar dolar. Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler. Gübre fabrikaları, şeker fabrikaları yaptılar, onurlu durdular, el avuç açmadılar. Ekonomik olarak güçlenmek zorundasınız. Fabrikaların istihdam sağlaması, Türkiye’nin onuru ile saygın devletler arasında yer alması çalışmaya bağlıydı. 713 milyar doları harcadılar ve Türkiye’yi 1990 yılında dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden birisi yaptılar. AK Parti iktidar oldu, harcadığı para 2 trilyon 631 milyar dolar. Cumhuriyetin fabrikalarını sattılar, o parayı da yediler. Nasıl bir güçle, nasıl bir sorumsuz anlayışla devletin yönetildiğini hepimizin bilmesi lazım. İnanç kimlik kullanarak farklı yönlere çekip milyar dolar götürdüler. Bu veriler Hazine ve Maliye verileri. Bu paraları ne yaptılar? Bir şeker, gübre fabrikası yok, bir banka yok. Ne yaptılar bu paraları, demiryolları mi ördüler? O da yok, o paraya göre yetersiz kalır” şeklinde konuştu.

"Bu SADAT’ın görevi nedir bilgi almak istiyoruz dedik"

SADAT ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, “İstanbul’da bir kurumun önüne gittik arkadaşlarımızla. Bu kurum çatışmaların hüküm sürdüğü bölgelerde iş yapıyor, o çatışmaların bir parçası gibi görünüyor ve aynı zamanda o bölgelerde müteahhitlik işleri de yapıyor. Kâr amaçlı bu şirket. Kurucusu Erdoğan’ın eski danışmanı emekli bir general. Şirket ne iş yapıyor? ’Suikast, gayri nizami harp, bomba imalatı, istihbarat, gerilla, özel kuvvetler harekatı, psikolojik harp harekatı, sabotaj, pusu, tahrip’ anlatılıyor. Bunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin danışmanlığında ne işi var? Bu SADAT’ın görevi nedir bilgi almak istiyoruz dedik. İki kişi geldi, haber verelim dediler bir daha gelmediler. Bu kadar korkak bir yapı. SADAT bir de ideolojik zırh tanımlamış kendisine. Bir devlet kuracak, o devletin içinde Türkiye’de olacak. Herhalde bu bölümü Bahçeli dinliyordur. Devletin adı Asrika devleti. Asrika devleti başkan tarafından yönetilecek, İstanbul başkenti olacak resmi dili de Arapça olacak. Bahçeli ne diyor ben asıl onu merak ediyorum? Ben o kapıya neden gidiyorum? Neden mücadele ediyorum, kimin mücadelesini veriyorum. Bayrağımın, vatanımın mücadelesini veriyorum. Açıkça ifade edeyim yolunu kaybeden bir MHP var. Bunlar Erdoğan’ın yanında hizalandılar. Soruyorum sana ne danışmanlığı verdiler? Çık anlat kardeşim. Sen bunları ne için kullandın? Bunlarla mı bizi korkutmaya çalışacaksın. Sen kim olursan ol CHP’yi, bireylerini asla korkutamazsın” dedi.

Atatürk Havalimanı’na yapılacak millet bahçesi

Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi olmasına ilişkin Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Önce olayı manipüle sonra provoke ederler. Doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü, muhalif ile yandaşı karıştırmamızı isterler. Dün akşam bir tweet attım. Biliyorum beyler çok rahatsız oldu. En çok rahatsız olanlar paralarını yurtdışına kaçıranlar ve kaçırmak için sıraya girenlerdir. Bunlar derhal psikolojik harp metodlarından birini devreye soktular. Neymiş ben havalimanın tümüyle park yapılmasını ve pistlerin hemen kırılmasını önermişim. "Bu işte yer almış herkese son bir lafım olsun: Bu iş ’Talimat aldım, mecburdum’ diyeceğiniz bir iş değildir, bunun adı vatana ihanettir. Siz de sorumlu olacaksınız. Bu işte bir damla mürekkebi olan herkes vatan hainidir. O makinelerin müteahhidi; sana ise özel ilgi göstereceğiz!" O müteahhide sesleniyorum o makinelerini çekeceksin oradan. Geliyoruz. Adalet, hak, hukuk, felaketleri önlemek için geliyoruz. Makineleri çek, pistlere dokunma.’’