69 yaşındaki Nur Fuat Demirkol, akciğer hastalığı nedeniyle genel anesteziyle olması gereken kalp ameliyatını lokal anesteziyle oldu. Bu yöntemle uyutulmadan doktorlarla sohbet ederek açık kalp ameliyatı olan Demirkol yeniden sağlığına kavuştuğunu belirterek, “Her şeyden önce doktorlarıma güvendim” dedi.

Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi olan 69 yaşındaki Nur Fuat Demirkol erken yaşlarda sigaraya başladı. Ciddi bir sigara tiryakisi olan Demirkol, akciğer rahatsızlığı nedeniyle doktora gitti ancak sorunun çok daha büyük olduğunu öğrenince şoke oldu. Demirkol, hem akciğer kapasitesinin sadece üçte birinin çalıştığını hem de acilen kalp ameliyatı olması gerektiğini öğrendi. Ancak akciğerindeki ciddi rahatsızlık nedeniyle genel anestezi verildiği takdirde ölüm riski bulunması üzerine hastanın uyutulmadan lokal anesteziyle ameliyat olmasına karar verildi. Bu yöntemle hastanın sadece göğüs bölgesi uyuşturuldu ve hasta uyutulmadı. Atan kalbe iki damar koroner baypas ameliyatı sırasında doktorlarıyla konuşarak ameliyat olan hasta sağlığına kavuştuğunu belirterek, “Artık kurtulma aşamasındayım” dedi.

“Hastayı uyutmadan kalp ameliyatını yaptık”

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi’nde Eğitim Görevlisi olan Doç. Dr. Melike Elif Teker Açıkel, “Hasta erkek, 69 yaşında. Bize baypass ameliyatı olmak için geldi. Hastanın ameliyat hazırlıklarını yaparken çok ciddi akciğer rahatsızlığı olduğunu fark ettik. Adı interstisyel akciğer rahatsızlığı. Akciğer kapasitesinin neredeyse üçte biri çalışıyordu. Bu hastamıza eğer genel anestezi verseydik makineden ayrılıp yoğun bakımdan çıkış sürecinde çok ciddi sıkıntı olacaktı. Anestezideki doktor arkadaşlarla birlikte bu durumu konuşup epiduralle yani hastayı uyutmadan kalp ameliyatını yaptık. Yaklaşık 3 gün yoğun bakımda kaldı. O da sadece takip amaçlıydı. Sonrasında servise aldık, şu an serviste. Herhangi bir sıkıntı olmadan hastayı taburcu edeceğiz. Böylelikle hastamızı uyutmadık, anestezinin entübasyona bağlı akciğer sıkıntıları yaşamasına engel olduk” açıklamasında bulundu.

“Hastanın akciğer sorunu çok ciddi derecedeydi”

Hastaya genel anestezi verip uyutulduğu takdirde hastanın hayatının tehlikeye gireceğini vurgulayan Doktor Melike Açıkel, “Burada yaptığımız tahlillerde akciğer sorununun çok ciddi derecede olduğunu fark ettik. Yani hastanın tarif ettiğinden daha üst seviyede bir akciğer sorunu olduğunu gördük. Ve hem akciğeri hem hastayı korumak için vücudu bir bütün olarak korumaya yönelik müdahale yaptık. Böylece hastanın ciddi bir akciğer sorunu olsa da hastayı sorunsuz bir şekilde ameliyat ettik. Ameliyat ortalama 5 saat sürdü. Bunun içinde anestezinin verilmesi ve epiduralin de veriliş süresi var. Kalple ilgili olan süreç bir buçuk saat sürdü. Hastamız, ameliyattan sonra da yoğun bakım sürecinde de soru sorduğumuz zaman ameliyat sırasında her şeyi duyduğunu, bildiğini ama herhangi bir sorun olmadığı için de rahat geçirdiğini bize ifade etti“ dedi.

“Bu yöntem, bu hastalar için bir umut ışığı”

Ameliyatın riskler barındırdığının altını çizen Doktor Açıkel, “Sultangazi’deki Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bu tür ameliyatları başlatmış olduk, buradaki ilk ameliyat oldu. Bu tür hastalar dünyada çok fazla var. En azından bu yöntem bu hastalar için bir umut ışığı. Daha az sürede hastanede kalmayı ve yoğun bakımda daha kolay kalmayı sağlıyor. Bu tür müdahalelerin de riskleri var ama hastayla birebir iletişimle bu tür sıkıntıları daha kolay atlatmamızı sağladı” diye belirtti.

“Hastanın doktorlarına duyduğu güven, bizim açımızdan önemli bir destek oldu”

Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı olan Berna Çalışkan, “Rutinde normalde bu hastalara genel anestezi veriyoruz, yani hastaları tamamen uyutuyoruz ve solunum cihazına bağlıyoruz ama bu hastamız solunum cihazına bağlandığı zaman ayırmak çok zor olacaktı ya da ayrılamayabilirdi. O yüzden de ona göre bir plan çizdik ve bölgesel olarak anestezi uyguladık. Sadece göğüs kafesini içine alacak bir ağrı kesici gibi düşünebiliriz, bir uyuşturma sağladık. Çok uyumlu bir hastamız vardı. Bu işlemin bence başarılı olmasında en büyük pay hastamızda. Çünkü doktorlarına duyduğu güven, bizim açımızdan önemli bir destek oldu” diye belirtti.

“Anladım ki vücut birlikte çöküyor”

Doktorlarına güvendiğini söyleyen, Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi Nur Fuat Demirkol, “Çok geç kalmış sigara tiryakisiyim. Çok bilinçsizce harcanmış yıllardı. Emekli olduktan sonra halsizlik belirtilerini görmeye başladım, sigarayı bırakmam gerektiğini anladım. Doktorlara başvurdum ama orada da geç kalmışım. Benim ciğerim yeterli oksijeni kazanamamaya başlamış ve ben yürüyememeye başladım. Anladım ki vücut birlikte çöküyor. Birini kaybettiğinizde diğeri de sıraya giriyor. Aklıma hiç gelmeyen kalp hastası olduğumu öğrendim. Çok hızlı bir şekilde ameliyat olmam gerekti. Melike Hocam orada devreye girdi” şeklinde anlattı.

“Farkına varmadan işin sonuna geldiğim anladım”

Artık çok daha iyi olduğunu söyleyen Demirkol, “Bu bir dünya geleceği, çok güzel bir projeydi, katılma şerefi bana nail oldu. Mutlu oldum. Organlar daha fazla dayanamıyor. Nikotine ezik düşüyorlar, sertleşiyorlar, görevlerini yapmayan organ da yavaş yavaş devreden çıkıyor ve diğer organları da yıkıyor. Ben farkına varmadan işin sonuna geldiğim anladım. Şimdi kurtulma aşamasındayım” ifadelerine yer verdi.

“Artık eşimle sahilde el ele dolaşacağız”

İkinci baharlarını yaşayacaklarını belirten Nur Fuat Demirkol’un eşi Lütfiye Demirkol, “Melike Hanım’a ve ekibine çok teşekkür ediyoruz. Hocamızın çok gayretli ve çalışkan olduğunu görünce bana güven verdi. Ameliyat çıkışında da ona sarılmak istedim ama steril olmadığı için sarılamadım. Çok mutlu olduğum bir andı. Hiç unutmayacağım. Eşimi kaybedeceğimi hiç düşünmedim zaten, içimde öyle bir his oluşmadı. Önce Allah sonra Melike Hanım ve ekibi bize bir ömür hediye etti. Artık eşimle sahilde el ele dolaşacağız. Sigara içmesinler. Ben de içiyordum, bıraktım” dedi.