Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerini ekonomik dalgalanmalardan korumak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile mutabakat sağladıklarını belirterek, asgari ücret görüşmelerinden sonra üç ana başlıkta çalışmaların başlayacağını söyledi.

Ankara 4 No’lu Şube’nin düzenlediği ‘Okul Yöneticileri ve İşyeri Temsilcileri Eğitim Programı’nda konuşan Ali Yalçın, kurdaki hareketlilik sonucunda gıda ve kira fiyatlarında ciddi bir artışın meydana geldiğini kaydederek, “Biz toplu sözleşmeyi bu hareketlilikten önce yaptık. Şimdi memurun alım gücü düştü. Yetkililerle yaptığımız görüşmelerde zam ve enflasyon farkına ilaveten ek zam konusunda uzlaştık. Asgari ücret görüşmelerinden sonra taraflar bir araya gelecek” dedi.

3600 ek gösterge konusunun yakın zamanda gündeme alınacağını dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda zaten bir çalışma yürütüyor. Sonrasında biz de sürece dâhil olarak komisyonlar bazında ne yapılabileceğini görüşeceğiz. Yıllardır dile getirdiğimiz, sosyal diyalog mekanizmalarının tamamında masaya taşıdığımız ve en son toplu sözleşmede hüküm altına aldığımız 3600 ek gösterge çalışmasını yetkili konfederasyon olarak paydaş, katkı ve katılım sunarak gerçekleştireceğiz. Düzenlemenin, kamu görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi için elimizden geleni yapacağız.”

Yalçın, ek ödeme/ilave ücret ve 3600 ek gösterge çalışmalarının hemen ardından, toplu sözleşmede alınan ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının görüşü alınarak, sözleşmeli personel mevzuatında düzenleme yapılması suretiyle sözleşmeli personelin statülerinin yeniden belirlenmesine ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacaktır’ kararının hayata geçmesi için de masaya oturacaklarını söyledi.

Eğitim kurumlarında yaşanan sıkıntılara da değinen Yalçın, okullarda yardımcı hizmetli personel ihtiyacının bulunduğunu belirterek, “Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında yapılan takviye bir miktar nefes aldırdı ama sorunu toptan çözmedi. Okul yöneticileri, okul aile birlikleri ile bağışlar üzerinden bütçe oluşturmaya, asgari ücretten personel alarak yaşadıkları soruna çözüm üretmeye çalışmaktadır. Devlette her kurumun bütçesi var. Okulların hepsinde bütçe yok. Para bulma dâhil her işin üstesinden gelmekle sorumlu okul yöneticileri var. Okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının okullarımızı açık tutmak için verdiği çabanın kalıcı sonuçlar vermesi için yardımcı personel ihtiyacı ivedilikle karşılanmalı, okul bazlı ödenek tahsisi bir an önce hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

Yalçın, eğitim çalışanlarının beklentilerine de değinerek, “ Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki çalışmalarımız ve ısrarlarımız sonuç vermiştir. Öğretmenlerin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, öğretmenliği kariyer mesleğine dönüştürecek içerikte bir Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce Meclis gündemine taşınmalıdır” ifadelerini kullandı.

Eğitim kurumu yöneticiliğinin ikincil görev olmaktan çıkarılarak kariyer ve liyakat ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınması, kazanılmış haklar korunarak ve mali haklar güçlendirilerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Yalçın, eğitim kurumu yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde işveren vekili statüsünde olmasından kaynaklı idari para cezalarının yükümlüsü olmalarının hakkaniyete ve adalete aykırı olduğunu, söz konusu yükümlülüğün kişisel olmaktan çıkarılarak, kurumsal hâle getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ali Yalçın, Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi farklı istihdam modellerine son verilmesi, öğretmen atamalarının sadece kadrolu yapılması, görevde yükselme/unvan değişikliği sınavlarının bir takvime bağlanarak periyodik hâle getirilmesi, adaylık kaldırma sınavının kaldırılması, yönetici atama yönetmeliğinin değiştirilmesi, hizmetli, memur ve şefler başta olmak üzere, tüm genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfına tabi çalışanların emeğinin karşılığının verilmesi, bu bağlamda mali ve özlük haklarında iyileştirme yapılması; görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği taleplerinin karşılanması için adım atılmasını istedi.

Sendika Ankara 4 No’lu Şube Başkanı Tekin Korku, açılışta yaptığı konuşmada, hak için, emek için, özgürlük için, eğitim çalışanlarının daha iyi çalışma şartlarına sahip olması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Korku, emeklerinden dolayı işyeri temsilcilerine, yöneticilere ve bütün üyelere teşekkür etti.