Ali Yalçın, İstanbul 5 No’lu Şube’nin okul yöneticileriyle gerçekleştirdiği teşkilat buluşmasına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurulduğu günden bu yana çözüm odaklı sendikacılık düsturuyla hareket ettiklerini vurgulayan Yalçın, “Hak, emek ve özgürlük mücadelemizde 30 yılı geride bıraktık. Gece gündüz demeden çalışan, üreten, sorunları tespit edip çözüm önerileri sunan köklü bir teşkilat olarak üyelerimiz, eğitim çalışanları ve kamu görevlileri için birçok kazanım elde ettik. Amacımız hiçbir zaman sorunları sıralamak olmadı, her daim çözümlere kapı aralamaya çabaladık. Her zaman ilk tercihimizi sorunlu değil, sorumlu sendikacılıktan yana kullandık. Bu anlayışla üyelerimizin güvenini güce, gücümüzü ise ekonomik, sosyal hakları iyileştirmeye; özlük haklarını, özgürlükleri geliştirmeye odakladık. Mücadele tarihimizde doğru bildiğimiz yolda, milletimizin yanında, medeniyetimize sadakatle erdemli bir şekilde yürüyor, saygın iş, adil bölüşüm, yaşanabilir Türkiye ve adil bir dünya için ter dökmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Çabalamaktan, ter akıtmaktan, mücadele vermekten asla vazgeçmeyeceğiz

Eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülme için var güçleriyle çalıştıklarını kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teşkilatımızın yıllardır sönmeyen azmi ve kararlı tutumuyla örgütlü gücümüz gerek masada gerekse sahada bizim elimizi rahatlatan büyük bir unsurdur. Bu gücümüzü ne kadar büyütebilir ve genişletebilirsek masada da sahada da işimiz o kadar kolay olacaktır. Sahadaki sorunlara daha nitelikli ve ivedi çözümler üretebilmenin üye sayısını artırmaktan geçtiğinin bilincinde olan tüm Eğitim­Bir­Sen teşkilatını gösterdiği gayretten dolayı tebrik ediyorum. Her mücadele başarılı olmayabilir ama unutulmamalı ki başarılan her şey, çözüme kavuşan her sorun bir mücadelenin sonucudur. Çaba harcamaktan, ter akıtmaktan, mücadele vermekten asla vazgeçmeyeceğiz.”

Eğitim çalışanlarının sorunları çözülmeden eğitimin sorunları çözülemez

20 bin öğretmen atamasında görev yerlerine gitmeye hazırlanan öğretmenlere “aramıza hoş geldiniz” diyerek seslenen Yalçın, “Eğitim çalışanları arasındaki çalışma barışını bozan sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmeli, kamuda yalnızca kadrolu istihdam benimsenmelidir. Toplu sözleşme hükmü gereği sözleşmeli kamu görevlilerinin kadroya geçirilmesine ilişkin çalışmalar yapılıyor. İstiyoruz ki kamudaki 100 bini aşkın öğretmen ihtiyacı ücretli öğretmen uygulaması ile karşılanmasın, kamu ucuz işçiliğe kaymasın; yine, yeniden atama yapılması için imkânlar zorlansın. Bu bağlamda geçici tedbirlere değil, köklü çözümlere ihtiyaç vardır ve kalıcı tek çözüm ise kadrolu atamadır. Eğitim-Bir-Sen olarak, sadece öğretmenin, eğitim çalışanının değil; eğitimin sorunlarını çözmeye talip olduk. Ancak şunu da biliyoruz ki eğitim çalışanlarının sorunları çözülmeden, eğitimin sorunları çözülmez” diye konuştu.

Öğretmenlerin il/ilçe emri talepleri doğru okunmalıdır

Yeni eğitim-öğretim yılına başlarken zorlukların görülmesi gerektiğini dile getiren Yalçın, “İl dışı özür atamalarında aile bütünlüğünü sağlamak için il/ilçe emri adımı son derece kıymetlidir. İl içinde de aynı adımı bekleyen meslektaşlarımızın talepleri de ivedilikle karşılanmalıdır. Bunun yanı sıra, il dışı tayin isteyen ancak artan kira artışları ve hayat şartlarının zorlaşması nedeniyle iptal isteyen, çoğunlukla doğudan batıya geçmeye çalışan öğretmenlerimizin mevcut şartları dikkate alınarak iptal talepleri doğru okunmalı ve karşılanmalıdır. İptaller sonrası ikinci il dışı talepleri de karşılanmalı ve eğitim-öğretim tam olarak başlamadan bu fırsat değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Öğretim yılına hazırlık ödeneğinde miktar artırılmalı, kapsam genişletilmelidir

Enflasyondaki artış göz önüne alınarak öğretim yılına hazırlık ödeneğinin artırılması taleplerini yineleyen Yalçın, “Öğretim yılına hazırlık ödeneği talebinin eğitim çalışanlarının tamamını kapsamasına yönelik mücadelemiz yıllardır sürüyor. Yakın zamanda Eğitim-Bir-Sen olarak Cumhurbaşkanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na başvurarak, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin en az yıllık TÜFE değişim oranına tekabül eden tutarda artırılmasını talep ettik. Dönem başında morali yükseltmek, ihtiyacı karşılamak için miktar artırılmalı ve kapsamı genişletilmelidir” dedi.

Değişen şartlar dikkate alınarak promosyonlar güncellenmeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi hatırlatan Yalçın, şunları söyledi: “Bankaların kârını bu süreçte 10’a katladığına ve değişen şartlar dikkate alındığında promosyon güncellemesi yapılması gerektiğine ilişkin çağrımızı daha önce yapmıştık. Cumhurbaşkanımızla yaptığımız son görüşmede kamuda sözleşmelilik, öğretmenlik meslek kanunu, öğretim yılına hazırlık ödeneği gibi konuların yanı sıra, promosyonların artırılması konusunu da detaylı bir şekilde aktardık.”

Aydın: Örgütlülüğümüzü büyütmek için alanlarda ter dökmeye devam edeceğiz

Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, kadın komisyonlarının tüm Türkiye’deki teşkilatlanmasını tamamladığını belirterek, “Komisyonlarımız, kadınların sendikal mücadeledeki yerini, önemini ve gücünü teorik olarak değil, çalışmaları, pratikleri ve kazanımları ile ortaya koymuştur. Analık haklarımızın korunduğu, aile birliğimizin sağlandığı, karar mekanizmalarında cinsiyetin değil, liyakatin belirli olduğu, çalışma hayatının insan onuruna yakışır şartlarda dizayn edildiği, eşit işe eşit ücretin ödendiği, mobbingin, tükenmişliğin olmadığı bir çalışma hayatı mümkündür, diyoruz. Sorunlarımızı kadın olarak birinci ağızdan söylemeye, çözümlerin kamu politikasına dönüşmesi için mücadeleye, örgütlülüğümüzü büyütmek için alanlarda ter dökmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Yusuf Sabaz ise, sendikal çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdi. Sabaz, eğitim çalışanlarının sahada karşılaştıkları sıkıntıların giderilmesi, sorunlarının çözüme kavuşturulması için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini kaydetti.