Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde huzurevleri, engelli merkezleri, çocuk evleri gibi yerlerde çalışan emekçileri ilgilendiren toplu sözleşme süreci devam ediyor. Bakanlıkta yetkili sendika Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Sendikası ve TÜHİS arasında arabulucu sürecinde olan TİS görüşmeleri sürüyor.

İmzalanmayan sözleşmenin bir an önce iyileştirilmiş haklarla imzalanmasını isteyen Bakanlık bünyesinde 17 no’lu iş kolunda çalışan sosyal hizmetler işçiler, “Biz işçiler TİS’i zedelemek istemiyoruz, tam tersine haklarımızı istiyoruz. Taleplerimizi karşılayamıyorsa grev oylama sandığı koysunlar” dedi.

Önceki akşam sosyal medyada da seslerini duyurmaya çalışan işçiler, #ASPişçileri_isyanda etiketiyle tepkilerini dile getirirken, enflasyon altında ezilmek istemediklerini, koşullarının iyileştirilmesini istedi.

“ENFLASYON ALTINDA EZİLMEK İSTEMİYORUZ”

Narlıdere Huzurevi’nde çalışan bir işçi, “Öz Sağlık-İş içerik hakkında bize bilgi veremiyorlar, sağlıklı bir cümle kuramıyorlar. Biz enflasyonun altında ezilmemek istiyoruz. Ayrıca disiplin ceza cetveli çok önemli. Yasal bir şey olduğunda, ufak bir suç işlendiğinde savunma moduna geçmiyorlar en azından oradaki cetvel düzgün olsun. Grev oylama sandığını, enflasyon altında ezilmemek için, Hak İş’in işçilere karşı tutum ve davranışlarını değişsin diye istiyoruz. Hiçbir şey yapmıyorsan vazgeç, ben bir şey yapmıyorum devlet ne veriyorsa onu vereceğim de ama onun bilgisi bile yok. Kamu çerçevesi protokolü üstüne yüzde 40 zam, artı enflasyon farkını istiyoruz. Ama bunun yüzde 10’ununu yapabilecek bir seviyede değil. O yüzden grev şartını koy diyoruz. En azından de greve gidelim. O bile bir etken. Şeffaf değiller, işçinin yanında duramıyorlar” dedi.

“AİDATLARIMIZI ALIYORLARSA SÖZÜMÜZÜ DE DİNLEMELİLER”

İzmir Huzurevinde çalışan bir kadın işçi ise, “Daha önceki sözleşmede var olan bir gece farkımız vardı, bunu aldılar. Bir önceki yaptıkları sözleşmede yok saydılar. Ayrıca var olan bir hakkımız daha vardı, disiplin kurulu ceza cetveli uygulandığında sendikadan da bir temsilci arkadaşımız bizi savunmak için giriyordu. Bunu geçen sözleşmede maalesef kaldırdılar, tamamen amire bıraktılar. Şimdiki sözleşmeden en ufak bir bilgimiz yok. İçeriği söylemiyorlar. Sonuçta bizim aidatlarımızla bizi temsil ediyorlarsa söz hakkımız olmalı, isteklerimizi bilmeleri gerekiyor. Ama maddelere ilişkin bilgi vermiyor” dedi.

“Bu 3 yıl içinde benim ortalama maaşım 6 bin 800 iken ben geçen ay maaşımı 4 bin 200 aldım. Hadi vergi kesinti dilimi olsa, gülünç bir rakam. Keşke şirkette kalsaydık dedim, geçmeseydik” diyerek konuşmasını sürdüren kadın işçi, çok sıkıntılarının olduğunu Aralık maaşını aldık ki bakım teknikeriyim ama aldığım maaş 4 bin 200 bunun içinde yol param var, nöbetlerim var, zaten gece farklarımız kalktı. Şu an asgari ücret seviyesinde olduk” diye konuştu.

“İŞÇİLERİN ÜCRETLERİ ASGARİ ÜCRET ALTINDA KALDI”

Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube yöneticilerinden Erhan Er de konuya ilişkin şunları kaydetti: “Aile ve Sosyal hizmetler işçileri, imzalanmayan sözleşmenin iyileştirilmesini ve bir an önce imzalanmasını istiyorlar. Aile sosyal politikalar Bakanlığı grev yasağı kapsamında olmayan bir bakanlık. İşçiler de diyor ki haklarımızı iyileştirmiyorsanız, o masadan kalkın. Enflasyon altında eziliyoruz ve Aile Sosyal Politikalarda çalışan işçiler daha önce asgari ücretin yüzdelik katlarıyla maaş alan personellerdi. 3 yıl içerisinde Hak İş ‘e bağlı Öz Sağlık iş sendikası ile birlikte işçilerin maaşını asgari ücret seviyesine çektiler. Asgari ücret katları üzerinde maaş alan bir iş yeri çalışanı şu an asgari ücret altında kaldı. Çalışanlar Şimdi de buna tepki gösteriyorlar. ASP işçileri, bakanlıkta yetkili olan sendikaya kazan kaldırdı diyebiliriz” dedi.

EVRENSEL