Karşı çıkanlar, tepki verenler, eyleme çağıranlar ve eylemi yapanlar, sözde demokratik sosyal hukuk devletine, demokrasi vare, özgürlükçül, sivil siyasete önem verdiğini iddia etseler de aslında kendilerinden olmayan ve kendileri gibi düşünmeyenlerin Anayasal ve güvenceler zemininde siyaset hakkı kullanmamasındanda ve fikir özgürlüğünde rahatsızlar.

Meclis'te bugün temsil edilen bir siyasi partiden aday adaylığı başvurusu için bir akademisyenin rektör olarak atan tepki gösteren siyasi partileri ve siyasi özneleri şaşkın izliyoruz. Türkiye'nin vesayet dönemi aracı üzerinden halen kurtulamadığı en temel yasaklardan ve en öncelikli kurtulması gereken sınırlamalardan biri olan kamu görevlilerine siyaset yasağını kaldırmayı düşünmediklerini itiraf olarak değerlendiriyoruz.

Bizler özgürlüklerin önünde önünde engellerin önünde, hiç kimsenin temel insan haklarından mahrum, demokratik tercihleri ​​ve yaşam tarzı üzerinden ötekileştirilmemesi için ayrım yapmaksızın herkesin kesimin hakkını savunduk. Yasakların ve sınırlamaların azalması için gayret sarfederkenkendisi yerli, zihniyeti bu topraklara yabancı kesimlerin Boğaziçi Üniversitesi'ne ataması yapılan atama işlemine “fakat geçmişte gibi siyaset yaptı, siyaset yapma hüküm ifade, siyasi partiden aday adayı oldu”; yeniliğe, özgürlüğe, sivilliğe, demokrasiye, insan onurunu koruma ve insan haklarını genişletme hassasiyetine tahammülü olmayanklikler, kişiler, kimlikler ve kesimler olarak değerlendiriyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne yapılan atama hukuka, mevzuata, kullanım uygulamalara aykırılık içermiyor. Ataması yapılan rektör de atamanın tarihinde bir vakıf üniversitesinde rektörlük görevia ediyor. Bütün bunlara rağmen kimi iletme, üniversitenin belirli ideolojik zeminle analizleri ve akademisyenleri gündemi ısıtmaya, tepkiyi artırmaya, eylem alanı oluşturmaya odaklanıyor. Bu odakların esas gezi amacı ağaç yayma gibi Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör ataması değil, asıl yapılmak kitlesel bir eylemlilik oluşturularak, içlerindeki gezi tohumunu yeşertmek.

Eğitim-Bir-Sen olarak yapılmak istenenleri görüyor ve niyetinizi çok iyi biliyoruz. Bir rektör ataması üzerinden yapılan bu hamlelerin odak noktasının liyakat değil aidiyet olduğunun farkındayız. Üniversiteler sizin zihniyetinizin mülkü değil millete hizmet etmesi gereken kurumlardır. Üniversiteyle hiçbir bağı hazırlanmadan meseleyi bir kalkış ve kampüsleri ısıtmanın bir kıvılcımı olarak görebilmek için bir akademisyenin siyasi tercihinden hareketle onu ve onun gibi düşünen herkesi öteki ilan etmek insan onuruna hakarettir. Şimdiye kadarki her türlü ayrımcılığa ve haksızlığına karşı mücadele ettiğimizde, her türlü saldırıya karşı yek vücut olarak durduk ve bu duruştan asla taviz vermeyeceğiz.