Eğitim İş İstanbul 2 Nolu Şubesinden yapılan açıklamada İstanbul'da sınıfların kalabalık olması nedeniyle eğitime b şartlar altında devam edilemeyeceği acilen tedbir alınması gerektiği ifade edildi. 

İşte sendikadan yapılan o açıklama: 

6 Eylül itibari ile tüm okullarda yüz yüze eğitime başlandı. Öncelikle Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube Yönetimi olarak, bu yeni eğitim-öğretim yılının tüm eğitim emekçilerine ve tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

 Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube Yönetimi olarak, bölgemizde yaptığımız okul ziyaretlerinde birçok okulda, özellikle ikili eğitim yapan okullarda, sınıf mevcutları ile ilgili ciddi problemlerin olduğu şube yöneticilerimize ve üyelerimize aktarılmıştır. Yine sınıf mevcutlarının fazlalığı sebebi ile normal eğitimden ikili eğitime geçmeyi düşünen okulların bilgisi de eğitimciler tarafından aktarılmıştır. Kimi okul türlerinde birçok sınıf boşta kalıp doldurulamazken; kimi okul türlerinde ise sınıf mevcutlarının ortalama 40’a dayandığı hatta kimi okullarda bu sayının üzerine çıkıldığı dile getirilmiştir.

 Yine ziyaretlerimizde sınıf mevcutları kalabalık olan birçok okulda laboratuvarlar, atölyeler dersliğe çevrilmiş durumda olduğunu gördük. Bu anlamda sınıf mevcutlarının 25’in üzerinde olan okullarla ilgili maske ve dezenfektan dışında bir adım atılmadığına şahit olduk. 40’ı hatta kimi okullarda sınıf mevcutlarının 40’ın çok üzerinde olduğu okullarda hem eğitimciler hem de öğrenciler büyük risk altındadır. Durumun farkında olan okul yöneticileri ve öğretmenlerimiz haklı kaygılarını ilgili makamlara iletilmesi ve sorunlarının çözüme kavuşturulması adına şube yöneticilerimize taleplerini iletmiş, ricada bulunmuşlardır.

 Diğer taraftan bazı okul türlerinde laboratuvarlar, atölyeler dersliklere çevrilirken bazı okul türlerinde ise ciddi kontenjan boşlukları bulunmakta olduğunu gözlemledik. Özellikle Anadolu Liselerinde sınıf mevcutlarının kalabalığı ciddi şekilde göze çarpmaktadır. Kimi okul türlerinde sınıf mevcudu sayıları azalmasına rağmen okul sayısının halen daha artması da ayrıca dikkat çekici bir noktadır. Bir tarafta sınıf mevcutları 40’in üzerinde olan okullar diğer tarafta sınıfları boş olan okullar. Bu durumda büyük bir çelişki olarak önümüzde durmaktadır. Bölgemizde örnek olması adına iki ilçenin okullarının internet sitelerinden ulaştığımız okul derslik sayıları ve okul mevcutlarını bir tablo halinde sunmaya çalıştık. Tablo incelendiğinde okul türlerindeki sınıf mevcut sayılarının farklılığı net bir şekilde göze çarpacaktır.

 Eğitimde eşitlik ilkesi gereğince sınıf mevcutları az olan okul türlerinin birleştirilip sınıf mevcudu kalabalık olan okul türlerine özellikle Anadolu Liselerine dönüştürülmesi yerinde bir karar olacaktır. MEB’in bu anlamda pandemi koşulları da düşünüldüğünde boş kontenjanı olan okulları veya kamu binalarını, sınıf mevcutları fazla olan okul türlerine biran önce tahsis etmesi gerekir. En azından bu okullara yeni derslikler kazandırılana kadar böyle bir önlem alınabilir.

 İkili eğitim yapan okullarda dile getirilen bir diğer konu ise okul çıkış saatlerinin çok geç olmasıdır. Özellikle liselerdeki ders saatinin çok fazla olması sebebi ile birde blok ders yapılmayacağı noktasında MEB’in verdiği talimatla çıkış saatlerinin kimi okullarda 21.00’a kadar uzayacağı hatta bazı okul türlerinde bu sürenin daha da aşılacağı dile getirilmiştir.

 MEB geçen yaz olduğu gibi bu yaz dönemini de es geçerek pandemi koşullarında yüz yüze eğitimin aksamaması için okullarda gerekli tedbirleri almadığı, bu yazda tedbirleri alma ve artırma noktasında sınıfta kaldığı sahadaki bizzat idareciler ve eğitimcilerden aldığımız dönütlerle ortadadır.

Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube Yönetimi olarak MEB’in bir an evvel bu durumda olan okullar için harekete geçmesini bekliyoruz. Sınıf mevcudu kalabalık olan okullar için ya kontenjan boşluğu olan okullar veya kamu binaları tahsis edilmelidir ya da bu yapılamıyorsa, Eğitim-İş olarak her ne kadar da istemesek de, böyle okullarda kimi dersler yüz yüze kimi dersler ise uzaktan eğitim ile yürütülerek en azından sınıfların bölünebilmesi için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Aksi takdirde gerekli koşulları sağlayan okullarda bile risk çok yüksekken bu okullardaki tüm öğretmen, öğrenci ve onların temasta olacağı herkesin hayatını bilerek ve isteyerek riske atmak ve vaka sayılarının artmasına davetiye çıkarmak demektir. Bu da kabul edilebilir değildir.

Okul Türlerine Göre Sınıf Mevcudu Ortalamaları