İLKSAN 9. Dönem 1. Olağan Temsilciler Kurulu Toplantısı yapıldı. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı ve Hasan Yalçın Yayla’nın katıldığı toplantıda, 2021 Yılı Hesap Dönemi faaliyet raporlarının ve mali tabloların bilinen gerçeğin yeniden ifade edilmesinden ibaret olduğu bir kez daha görüldü.

Üyesinden kanun zoruyla aldığı aidatları, yaklaşık 30 yıldır ölü ve verimsiz alanlarda heba eden Sandık yönetimi, finansal kaynaklarını büyük yatırımlara kanalize etmek, riski dağıtmak, uzun vadeli tasarruf ve bu tasarrufların artırılması prensibine dayandırmak yerine, üyelerin aidatlarını ve sandığın mal varlığını yüksek faiz-negatif reel gelir kısır döngüsüne mahkûm etmiştir.

Sandık yönetimi, maalesef, mal varlığını reel olarak artırarak emeklilik yardımı ve sosyal yardımların miktarını çoğaltmak yerine, amatör yönetim anlayışıyla küçük işler yapmaktan, küçük esnaf zihniyetini sürdürmekten bıkacak gibi görünmüyor. Bu yönetim zihniyeti, yıllarca Sandığın kötü gidişatını bilanço makyajlarıyla kapatmaya çalıştı. 2021 faaliyet raporu da bu makyajın artık gediği kapatmaktan aciz olduğunu haykırıyor. Bilanço verilerinin neden az sayıda başlık altında toplandığı, örneğin, geçen yılların aksine gelirlerin neden kalem kalem bilançoda yer almadığı hususu, hangi gerçeği gizliyor, merak ediyoruz?

2021 yılı faaliyet raporunda her ne kadar “Gelir Fazlamız 327 milyon TL’ye ulaşmıştır” denilse de piyasa verileri ve ekonomik göstergeler yok sayılmak suretiyle İLKSAN’ın kârda olduğu yönünde yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmiştir. 2021 yılını zararla kapatan Sandık, zorlama muhasebe oyunlarıyla kâğıt üzerinde kârlı gösterilmeye çalışılmıştır. 2020 yılı Aralık ayı bilançosuna göre Sandığın varlıkları toplamı 2 milyar 178 milyon TL’dir. 2021 Aralık ayı bilançosunda ise İLKSAN aktifleri (yani mal varlığı) toplamı 2 milyar 547 milyon TL’dir. Bu tabloya bakıldığında Sandığın bir yılda yüzde 16,9 oranında büyüdüğü ve bilançosunda nominal olarak 368 milyon TL’lik bir artışın yaşandığı, böylelikle İLKSAN’ın büyük başarıların altına imza atan bir Sandık olduğu düşünülecektir.

Hâlbuki 2021 yılında TÜFE oranında (yüzde 36,08) enflasyon değerindeki değişim sebebiyle Sandığın varlıklarındaki zorunlu minimum artış 786 milyon TL olmalıdır. Yıllık TÜFE oranının altında kalan her türlü nominal artış, kâr değil bilakis zarardır. 2020 Aralık ayındaki 2 milyar 178 milyon TL’nin 2021 yılı Aralık ayında 2 milyar 964 milyon TL olması gerekmektedir. Yani İLKSAN 2021 yılında faaliyet raporunun gösterdiği verilere göre 368 milyon TL büyümemiş, aksine net 417 milyon TL zarar etmiştir. İLKSAN’ın yerinde saymaması, yani mevcut varlıklarını koruyabilmesi için en az TÜFE oranında varlıklarını artırmak zorundadır. Aksi takdirde TL’de duran varlıkları enflasyona yenik düşecek, eriyecek ve Sandık iflasa sürüklenecektir. Zira Sandık, mal varlığını ve üye aidatlarını, geliri ve kârı artıracak yatırım kanallarına değil, faize ve faizciliğe yatırmaktadır.

İLKSAN’ın mali tablolarından alınan verilere göre Sandığın tüm gelirleri içinde faiz kaynaklı gelirlerin oranı yüzde 97, faiz dışı kira ve diğer gelirlerin oranı ise yüzde 3’tür. Sandık yönetimi, faiz geliri elde etmenin kolaycılığı tuzağına düşmüş ve faiz dışındaki gelir kaynaklarından uzaklaşmayı tercih etmiştir. Gelirlerinin yüzde 97’si faize dayanan kurumun; banka faiz oranlarının düştüğü ve de enflasyon rakamlarının günden güne yükseldiği 2021 yılını 417 milyon zararla kapatması tesadüf değildir. Nisan 2022 (TÜFE) oranının yıllık yüzde 69,97’ye yükseldiği bir ortamda herhangi bir tedbir alınmadığı takdirde 2022 yılında İLKSAN’ın zararı ikiye katlanacaktır.

2021 yılında Sandık üyelerinin birikimleri artmadığı gibi enflasyon karşısında eriyerek İLKSAN zarara uğramıştır. Sandık, üyelerine ikraz adı altında, kamu bankalarının verdiği faiz oranının çok üstünde ihtiyaç kredisi vermeye devam etmesine rağmen (2021 yılındaki ikraz miktarı 1 milyar 639 milyon TL’dir) Sandık zarar etmiştir. Sandığın kasasına her ay, üyelerin maaşından kesilen yaklaşık 40 milyon TL nakit/garanti para girişi olmasına rağmen Sandık zarar etmiştir. Sandığa üyelik, gönüllülük esasına göre değil, zorunlu olmasına rağmen Sandık yine zarar etmiştir.

İktisadi bir kuruluşun toplam varlıklarına göre ne kadar kârlı olduğunu ortaya koyan bir gösterge olan aktif kârlılık oranı da İLKSAN’da yerlerde gezinmektedir. İLKSAN kâr elde etmiş gözükse de yüzde 36,1 enflasyon oranı göz önüne alındığında Sandığın 2021 yılında elde edebildiği yüzde 12,9 aktif kârlılık oranı, mal varlığının erimekte olduğunu ortaya koymaktadır.

İLKSAN, bugün için dünden çok daha büyük iki önemli riskle karşı karşıyadır. Birincisi, 2023 Ocak ayından itibaren öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesiyle on binlerce üyenin emekli olması ve emekli olacak üyelere yapılacak emekli yardımlarının yükünün Sandık tarafından karşılanamayacak olması; ikincisi ise, İLKSAN’ın gelirlerinin yüzde 97’sini faizin oluşturduğu gerçeğiyle birlikte düşük faiz oranları sebebiyle Sandığın gelir kaynaklarının büyük oranda azalarak kuruyacak olması.

Belirtilen iki husus ve diğer konularda İLKSAN Yönetim Kurulu, öngörülü ve basiretli davranmayarak, geleceğe, mal varlığını korumaya ve geliştirmeye dönük herhangi bir aksiyon alabilmiş değildir. İLKSAN Yönetim Kurulu üyeleri; dürüstlük, doğruluk, hesap verebilirlik, saydamlık, saygınlık, güvenilirlik, iyi niyet ve sorumluluk ilkelerini ihlal ederek sınıfta kalmıştır.

Benzer şekilde, yönetim kurulu tarafından yetkisiz kişilere hazırlatılan 20.09.2021 tarihli aktüerya raporunda, “Aktüeryal denge hesabının 61 milyon TL teknik fazlalık” verdiği beyan edilmiştir (Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu sigorta aktüerleri,  Sandığın aktüeryal denetimini yapmakla yetkili gerçek muhataplardır. Bu konuda özel firmalardan hizmet satın alınması şüpheli bir işlemdir). Bahse konu rapordan üç yıl önce Sandık yönetimi bu sefer de akademisyenlere aktüerya raporu adı altında bir rapor hazırlatmıştır. 04.01.2019 tarihli bu raporda Sandığın “7,7 milyon TL aktüeryal fazlalığa sahip olduğu” iddia edilmiştir. Ocak 2019’dan Eylül 2021’e kadar İLKSAN’ın tüm mali tabloları alarm verirken, Sandığın aktif varlıklarında TÜFE oranının üstünde artış sağlanamazken, 2021 yılını Sandık 417 milyon TL zararla kapatmışken, İLKSAN’ın varlıkları enflasyon karşısında erimeye devam ederken, aradan geçen üç yıllık zaman zarfında yüzde 686,5’lik bir aktüeryal fazlalığın hangi mucize sonucunda ortaya çıktığı açıklanmalıydı. Bunun hesabını sorması gereken yer İLKSAN Denetleme Kurulu’dur. Ancak görünen o ki denetleme kurulu üyeleri, açıkça denetim fonksiyonunu yerine getirmemiştir.

Bütün bu gerçeklere rağmen İLKSAN Denetleme Kurulu, 2021 yılında Sandığın 417 milyon TL zarar etmesini görmezden gelmiş, gidişata seyirci kalmış, bu zararı raporlarına yansıtmadığı gibi, yazdığı raporlarda yönetim kurulunu ve faaliyetlerini ‘başarılı’ bulmuştur.

Temsilciler Kurulu, ana statünün 7 ve 23. maddelerinin kendisine verdiği yetki ve sorumluluk uyarınca kötü yönetimin bir sonucu olarak ortaya çıkan zararı aklamamalı, sorumluları temize çıkarmamalı, 2021 yılı yönetim ve denetleme kurulu faaliyet raporlarını ve mevcut yönetim ve denetleme kurulunu ibra etmemelidir.

"2021 Yılında İlksan Raporu" için tıklayınız