Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, eğitim çalışanlarına PCR testi dayatılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Bu tür hukuka ve kanuna aykırı yaptırımlara tabi tutulan/tutulmaya kalkışılan üyelerimizin yanında olacak, onlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Üyelerimizin PCR testi ya da aşılarını tamamlamadıkları gerekçesiyle görevlerini yapmalarına engel çıkarılmasına karşı sendika olarak gerekli hukuki adımları atacağız” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, eğitim çalışanlarına PCR testi dayatılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Bu tür hukuka ve kanuna aykırı yaptırımlara tabi tutulan/tutulmaya kalkışılan üyelerimizin yanında olacak, onlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Üyelerimizin PCR testi ya da aşılarını tamamlamadıkları gerekçesiyle görevlerini yapmalarına engel çıkarılmasına karşı sendika olarak gerekli hukuki adımları atacağız” dedi.

Kamu görevlilerinin her kazanımında imzamız var

Sendikacılığın en zor işlerden biri olduğuna dikkat çeken Kolukısa,sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu görevlilerine örgütlenme hakkının çok geç verilmesi dolayısıyla sendikal mücadeleyi başlatmak ve geliştirmek kolay olmadı. Kurulduğumuzdan bu yana ilkelerimizle var olduk, ideallerimizle yol aldık. Üyemize ve ülkemize karşı üzerimize düşeni yerine getirmek için risk de aldık, sorumluluk da üstlendik, elimizdeki imkânları paylaşmayı bildik,toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçişe de öncülük ettik. Bugüne kadar toplu sözleşme masasında ne elde edildiyse bizim müzakere ve mücadele gücümüzle elde edilmiştir. Sendikacılığın bugüne kadar geldiği her noktada ve kamu görevlilerinin her kazanımında bizim imzamız var.”

Bir sonraki toplu sözleşme masasına mevcut kanunla oturulmamalıdır

“Zaman bize yeni bir şey söylüyor. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu artık ihtiyaçlarımıza cevap vermiyor” diyen Kolukısa,toplu sözleşme masasını güçlendirecek, kamu görevlilerinin hakkını alabilmesi için standartları yükseltecek yeni bir kanunun kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Her toplu sözleşmenin toplumsal sözleşmeye dönüşmesi için şartların iyileştirilmesinin elzem olduğunun altını çizen Kolukısa, “İmzaladığımız son toplu sözleşme ile eğitim çalışanlarının birçok sorununu çözdük. Örgütlü olanla olmayan arasındaki farkı daha da hissedilir hâle getirdik. Örgütlü olanlar daha çok kazanacak. Ancak, daha fazla sorun çözmek, daha çok kazanım elde etmek için iki yıl sonraki toplu sözleşme masasına mevcut kanunla oturulmamalıdır.Kanunun eksik yönleri görülmeli, ihtiyaçlara cevap vermeyen kısımları değiştirilmelidir. Bunun için hepimiz çaba sarf etmeliyiz” şeklinde konuştu.

Dayatmaya karşı üyelerimizi yalnız bırakmayacağız

PCR testi uygulamasına da değinen Şükrü Kolukısa, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitim çalışanlarına zorunlu hâle getirilen PCR testi dayatması asla hukuki değildir. Huzur bozucu böylesi bir uygulamayı kabul etmemiz ve buna sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu türden hukuka ve kanuna aykırı yaptırımlara tabi tutulan/tutulmaya kalkışılan üyelerimizin yanında olacak, onlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Üyelerimizin PCR testi ya da aşısını tamamlamadığı gerekçesiyle görevlerini yapmalarına engel çıkarılmasına karşı sendika olarak gerekli hukuki adımları atacağız. Bu süreçte üyelerimizi yalnız bırakmayacağız.”

Erzincan 1 No’lu Şube Başkanı Nebi Gül, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, aşı olmayan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu getirilmesine tepki gösterdi. Okulları hazır etmek için okul yöneticilerinin ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Gül, “Belki çoğu okulda hizmetli yok ve o şekilde çalışıyorlar. Bunu düzeltmek, okullara bütçe vermek yerine, okula gelenlerin PCR testi var mı yok mu, onu konuşacağız. Evet, bugün salgınla mücadelede aşı önemli ama aşı olmayanları da daraltmanın bir âlemi yok” diye konuştu.