Öğretmenler daha ders başı yapmadan delege başvuru süresinin bitirilmesi, mevcut sendika yöneticilerinin öğretmenlerinin tercihlerinden korktukları ve iradelerini önemsemediklerini göstermektedir. Seçim takvimine göre delege adaylığı başvuruları 6-13 Eylül 2022 tarihleri arasında yapılacaktır. 05-09 Eylül 2022 tarihleri arasında ise öğretmenlerimiz; öğretmenler kurulu toplantısı, zümre toplantıları ve mesleki çalışmaların yapıldığı bir hafta içerisine Delege Adaylığı başvurularının sıkıştırılması manidardır.

Sendika, öğretmenin tercihinden tabi ki korkmaktadır. Öğretmenin hangi bir sorununu çözdüler? Sendika yöneticileri, öğretmenin maaşından kat ve kat aldıkları maaşlarla konforlu ve şatafatlı saltanatlarını sürdürürken, öğretmenlerin maaşları buçuklu zamlarla enflasyonda eriyip gitti. Hadi dünyada genel bir ekonomik kriz var. Öyleyse öğretmenlerin özlük sorunlarını çözün. Onu da çözmede başarılı olamadılar. Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleği olmasına rağmen öğretmenlerimizi, sınav girdabından çıkarabildiler mi?

Seçimlerin katılımcı, serbest, eşit, özgür ve şeffaflık ruhundan çok uzakta üyenin tercihini önemsemeyen hazırladıkları seçim takvimi ile bir baskın seçim yaparak, adeta yangından mal kaçırırcasına seçimleri oldubittiye getirmek istiyorlar. Kendileri belirledikleri 150 delege ile saltanatlıklarını ömür boyu sürdürmek isteyenler çok iyi bilmeli ki, 150 delege eğitim camiamızın çok değerli birer fertleridir. Onların oyları ne çantada keklik ne de akıllarını de kiraya vermiş değillerdir. Şundan çok iyi eminiz ki, evdeki hesap çarşıya uymayacaktır. Onların bir hesabı varsa Allah’ında bir hesabı olduğunu hepimiz biliriz.

Günümüzde öğretmenlerimiz değer görememe, ekonomik ve özlük sorunları öncelikli olmak üzere birçok sorunla baş etmek zorundadır. Öğretmenlerin sorunlarını çözme iddiasında bulunan sendika ne yapıyor. Öğretmenin sorunlarını çözmede gayret ve çaba gösterebiliyor mu? Gelin hep birlikte bu sorunun cevabını bulmaya çalışalım. 

Memur sendikaları kurmanın ve üye olmanın yasak olduğu dönemden toplu görüşmeden toplu sözleşmeye kadar uzanan çileli, cefalı, zorlu ama bir o kadar da umut dolu yollarda Memur Sen ve Eğitim Bir Sen birbirinden çok önemli yüzlerce kazanımlar elde etti. Zamanla bu kazanımların değerini, anlamını ve önemini bilemediğimiz gibi bu kazanımların imkânlarını memurun mutfağına,  cebine ve gönlüne yansıtmada yeterince başarılı olamadı. Her yıl toplu sözleşme arifesinde heyecanlı, coşkulu ve memurun duygularını okşayıcı basın açıklamaları ve mitinglerde verilen mesajlar sendikacılığın er meydanı olan toplu sözleşme masasına yansıtılamadı. Buçuklu zamlarla elde edilen kazanımlar da enflasyon etkisiyle eriyip gitti. O zaman insan size sormaz mı? Bunca heyecanlı ve coşkulu basın açıklamaları ve mitingler, sadece memuru teselli etmeye yönelik, göz boyamaktan mı ibaretti?

Pandemi sonrası, Rusya–Ukranya savaşı, enerji sıkıntısı ve benzeri olumsuzlukların üst üste gelmesi sonucu tüm dünyayı etkileyen genel bir ekonomik kriz yaşanmakta olup, bunun yansımaları ülkemizde de görülmektedir. Hadi memurların ekonomik haklarının iyileştirmesi yönünde kayda değer bir kazanım elde edemediniz. Bari memurların özlük haklarının iyileştirilmesi için bir şeyler yapın. O da yok. Öğretmenlik Meslek Kanunun öğretmenlerin beklentilerinden çok uzak kalması,  öğretmenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu tam bir garabet olmuştur. Milli Eğitim Temel Kanunun yürürlükten kaldırılan 43. maddesi öğretmenliği özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlamaktaydı. Bu nedenle öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğiydi. Öğretmenleri; evraklara boğmanın, pdf dokümanlarını ezberlemelerinin ve sınavlara girerek uzman öğretmen unvanı verilmesinin kabul edilebilir, anlaşılabilir, hukuki ve bilimsel bir açıklaması bulunmamaktadır.

2022 Temmuz-Ağustos sıcaklarında güzel yurdumuzun güzel insanları yaylalarda ve denizlerde serinlerken, otuz beş-kırk derecelik sıcaklarda ekran başına kilitlenerek pdf dokumanı ezberleyen öğretmenlerimizin sesi karşısında, sendikadan cılız birkaç ses dışında sessiz kalınılması öğretmenlerimizi düşündürmektedir. Saygıdeğer öğretmenlerimiz bilmelidir ki sessizlerin sesi olan Değişim Hareketi kadroları, on yılın dolduran öğretmenlere uzman, yirmi yılını dolduranlara başöğretmen unvanının verilmesi için gayret gösterecektir. 

Sen altı saat boyunca ders anlatmaktan sesin kısılırken, Sayın Talat YAVUZ deniz manzaralı makam odasında çayını yudumlarken adalar manzarasını seyretmektedir. Sen öğle arasını çay ve simit ile geçiştirirken, Sayın Talat YAVUZ yakın arkadaşlarıyla en lüks resteurantta büyük bir keyifle yemeğini yemektedir.

Kremlin Sözcüsü Peskov: Türkiye ile iş birliğimizde muazzam potansiyeller var

Seni 24 Kasım öğretmenler gününde bir cam bardakla avuturken onlar, beş yaldızlı otellerde çalıştay adı altında her şey dâhil tatil yapıyorlar. Sen toplu taşıma araçlarında virüs kaparak okula gidip gelirken onlar, yakıtı sendikadan olan sendikanın aracı ile fink atıyorlar. Sana yılda bir kere dahi yemek ısmarlamayı çok görürken onlar, senin aidatlarınla şatafat içerisinde yaşıyorlar.

Onlar profesyonel sendikacı maaşlarıyla konfor içerisinde yaşarken, senin bu hayat pahalılığında ay sonunu nasıl getireceğini hiç dert ediniyorlar mı? Hayır, hayır cevabını duyar gibiyim. Herkesin gördüğü üzere onlar üç dönem kuralını kaldırmayı dert edindiler. Çünkü onlar için üyenin derdi, sıkıntısı ve ıstırabı hiç de umurlarında değil. Yeter ki ömür boyu saltanatlıklarını sürdürsünler gerisi sadece teferruattan ibarettir. Sayın Talat YAVUZ, 20.06.2022 tarihli yazınızda “Üç Dönem Değil Her Dönem” diyerek gerçek niyetini ortaya koymuştur. Bu zihniyetten daha ne beklenebilir?

Senin haklarını iyileştirmek için senden yetki isteyen, yetkiyi aldıktan sonra da kendi çıkarlarının peşinde koşan bu profesyonel sendikacıların hala senin haklarını iyileştireceklerini düşünüyor musun? Şubeye gelen milyonlarca şube paylarının nerelere, niçin ve ne şekilde harcandığından haberin oluyor mu? Kısaca seni, adam yerine koyuyorlar mı? Yoksa onlar seni, aidat ödeyen bir sayı değerinde mi görüyorlar? Seni kelle sayısı değerinde görenlerin senin dertlerine çare olamayacaklarını hala görmüyor musun?

Şu ana kadar olup bitenlere hep sessiz kaldın. Artık söz de karar da senin. Seni sayı değerinde görenlere sadıkta cevabını ver. Gelin hep beraber sendikal değişimi, sessizlerin sesi olan Değişim Hareketi ile birlikte değiştirelim.

Bunun için öncelikle Delege Adayı olmalısın. Yapılması gereken; 6-13 Eylül 2022 tarihleri arasında Kartal’da bulunan Şube Başkanlığına giderek, EBS Seçim Usul ve Esasları eki (Ek-2A) doldurup ve yetkili tarafından size verilen (Ek-2B) formu alarak Delege Adaylığınızı tescilleyin. Böylece Değişim Hareketi ile birlikte sendikal değişimi hep beraber gerçekleştirelim.

Yıldırım DEMİRCİ

Değişim Hareketi Sözcüsü