1-Öğretmenlerin ek göstergeleri 3600’e yükseltilmelidir
Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilmesine ve Cumhurbaşkanlığı ikinci yüz günlük icraat programında da yer almasına rağmen öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması (600 puan artırılması) konusunda henüz somut bir adım atılamamıştır. İkinci yüz günlük icraat programı süresi sona ermeden öğretmen kadrolarında bulunanların mevcut ek gösterge oranları 600 puan artırılmalıdır.
2-Eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirler alınmalıdır
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet fiilleri ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmeli ve yaptırıma bağlanmalı; eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılmalı ve bu türden fiillere maruz kalan eğitim çalışanlarına hukuki destek sağlanması noktasında kanuni düzenleme yapılmalıdır.
3-Eğitim çalışanlarının ek göstergeleri artırılmalıdır
Hizmet kolu kapsamında bulunan kurumlarda eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı dışında diğer sınıflarda bulunan çalışanların mevcut ek gösterge oranları en az 600 puan artırılmalıdır.
4-Kalkınmada öncelikli bölgelerde çalışan öğretmenlere ek tazminat ödenmelidir
Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda bulunanlardan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli (IV) sayılı Cetvelde yer alan kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10’u, 2. bölgede görev yapanlara yüzde 30’u, 3. bölgede görev yapanlara yüzde 40’ı, 4. bölgede görev yapanlara yüzde 50’si; 5. bölgede görev yapanlara yüzde 60’ı, 6. bölgede görev yapanlara yüzde 75’i, 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmelidir.
Buna ilaveten, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda bulunanlardan en yakın il ve ilçe merkezine uzaklığı en az 10 km olan köy ve diğer yerleşim birimlerine sürekli görevle atananlardan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli (IV) sayılı Cetvelde gösterilen il ve ilçelere bağlı köy ve diğer yerleşim birimlerinde fiilen görev yapanlara ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 25’i, diğer il ve ilçelere bağlı köy ve diğer yerleşim birimlerinde fiilen görev yapanlara ise ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 15’i oranında ek tazminat ayrıca ödenmelidir.
5-Öğretim yılına hazırlık ödeneği
657 sayılı Kanun’un ek 32. maddesine göre ödenmekte olan öğretim yılına hazırlık ödeneği, eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden öğretmen haricindeki kadrolarda görevli personele de verilmelidir.
6-Üniversitelerde çalışan 657 sayılı Kanun’a tabi personele yükseköğretim tazminatı ve geliştirme ödeneği ödenmelidir
2914 sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında ödenmekte olan geliştirme ödeneği ile aynı kanunun ek 3. maddesi kapsamında ödenmekte olan yükseköğretim tazminatı, söz konusu kanun maddesi hükümleri doğrultusunda ve bu hükümlere göre belirlenmiş usul ve esaslara göre üniversiteler ve bağlı birimlerinde 657 sayılı Kanun’a tabi çalışan personele de öğretim görevlilerine verilen oranda ödenmelidir.
7-Örgün ve yaygın eğitimi destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında görev alan yöneticilere ek ders ücreti ödenmelidir
Örgün ve yaygın eğitimi destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında birden fazla yöneticinin görevlendirilmesi hâlinde bu görevi fiilen yerine getiren bütün yöneticilerden hafta içi mesai saatlerinden sonra görev yapanlara 3 saat, hafta sonlarında görev yapanlara ise 6 saat ek ders ücreti ödenmelidir.
8-Eğitim kurumu yöneticilerinin sosyal güvenlik mevzuatı ile iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında işveren vekili olarak değerlendirilmeleri
Sosyal güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde mesleki ve teknik eğitim veren kurumlar başta olmak üzere, eğitim kurumlarının müdürleri, işveren/işveren vekili sayılmakta; bu durumda (işletmelerde mesleki eğitimi bırakan öğrencinin/işletme sahibinin zamanında bilgi vermemesi, çalışma, işe giriş, işten ayrılma ve prim bildirgelerinin zamanında verilmemesi gibi) kendi kusurlarından kaynaklanmayan hâller nedeniyle yüklü miktarda idari para cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Eğitim kurumları müdürlerinin, kasten işlenenler hariç olmak üzere, mali yükümlülüklerinin Bakanlık tarafından karşılanması konusunda SGK ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nezdinde çalışma yapılmalıdır.
9-Üniversitelerde görevli 657 sayılı Kanun’a tabi personelin döner sermaye ödemeleri
Bünyesinde ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu ile atölye ve laboratuvar bulunan yükseköğretim kurumları; ulusal düzeyde açık ve uzaktan öğretim yapan yükseköğretim kurumları ile düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı olan 657 sayılı Kanun’a tabi olarak istihdam edilen personele, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinde öngörülen ek ödeme matrahının yüzde 100’ü oranında döner sermaye katkı payı ödenmelidir.
10-Üniversite genel sekreter yardımcıları ile üniversite sekreterlerinin ek göstergeleri
Üniversite genel sekreter yardımcılarının 657 sayılı Kanun’un 43. maddesi kapsamında ek göstergeleri 3600 olarak uygulanmalı; fakülte sekreteri, enstitü sekreteri ve yüksekokul sekreteri kadrolarında görev yapanların ek gösterge rakamları 600 puan artırılmalıdır.
11-Aylık karşılığı ders yükünün branş ayrımı gözetilmeyerek eşitlenmesi
Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 5. maddesinin birinci fıkrası kapsamında, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli okul öncesi ve sınıf öğretmenleri ile atölye ve laboratuvar öğretmenleri, branş öğretmenleri gibi haftada aylık karşılığı 15 saat ders okutmakla yükümlü tutulmalıdır. Çağdaş sistemlerde öğretim yükü öğretmenin ders içi ve ders dışı tüm etkinliklerini kapsamakta ve böyle algılanmaktadır. Ülkemiz eğitim sisteminde ise Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın geleneksel ders kavramına bağlı kaldıkları ve öğretim yükünü bu açıdan değerlendirme eğiliminde oldukları görülmektedir. Bulgular, öğretmenlerin ders dışı öğretim yüklerinin gerçekten ağır olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin branşlarına göre farklı sürelerde aylık karşılığı ders yükümlülüğüne tabi kılınması eşitsizlik teşkil etmektedir. Bu bakımdan, maaş ve ücret karşılığı ders saatlerinde, ders dışı öğretim yükleri de dikkate alınarak yeni bir düzenleme yapılmalı; bu kapsamda öncelikle aylık karşılığı ders yükü -ders dışı öğretim yükleri dikkate alınarak- asgari ders saatinde tüm öğretmenler açısından eşitlenmelidir.
12-Eğitim çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmelidir
Yüksek performans gerektiren işler yürütmeleri ve öğretim faaliyetinin yıpratıcı olması göz önüne alınarak eğitim çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmelidir.
13-İkili eğitim yapılan eğitim kurumlarında görevli eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı haricindeki personelin fazla çalışma ücreti
İkili eğitim yapılan eğitim kurumlarında görevli eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı haricindeki personele, haftalık 40 saati aşan çalışmaları karşılığında, Yılı Bütçe Kanununa ekli (K) Cetvelinin III/A-1 maddesinde öngörülen fazla çalışma ücretinin beş katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
14-Yükseköğretim kurumlarınca üniversite idari personelinin ikinci öğretim görev kısıtlamalarının iptaline ilişkin mahkeme kararının uygulanmaması
Yükseköğretim Kurumlarında Yapılacak İkinci Öğretimde Görev Alacak Öğretim Elemanlarına Ödenecek Ders Ücretleri ile Görevli Akademik Yöneticiler ve Öğretim Elemanları ile İdarî Personele Ödenecek Fazla Çalışma Ücretlerine İlişkin Kararın “fazla çalışma ücreti ödenebilecek idari personel sayısını kısıtlayan” hükmü, Danıştay 8. Dairesi’nin 6.7.2018 tarihli ve 2013/11339 Esas 2018/3973 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş olmasına rağmen, yükseköğretim kurumlarının büyük bir çoğunluğu tarafından mahkeme kararı göz ardı edilerek iptal edilen hüküm aynen uygulanmaktadır. Mahkeme kararlarının uygulanması için ve aksi hâldeki sonuçlarına ilişkin, yükseköğretim kurumları başta olmak üzere, kamu kurumlarına genel bir uyarı yazısı gönderilmelidir.